Kullanıcı Oyu: 4 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değil
 

-4-

ÖLÜM –MEHMET AKİF İNAN

Gel anla ve yaşa doğrusal hüznü
Acılar güvence ölümsüzlüğe
Senden her kaçtıkça sana yaklaştım
Göç nasibim özlem kanımdır benim

Bu tenha dünyanın ürküntüsünü
Ekledim gövdeme bir parça gibi
Bir sözdür susuşun bir ince fikir
Bin yorum getirir aklıma birden

Gövdemi kurşunlar sererse yere
Kırgın bakışların değdi bilirim
Ve ölüm konuğum olduğu zaman
Duyduğun vicdanın ayak sesidir.

 

DUMAN -BEHÇET NECATİGİL

Bir dumanla dolmuş dünya
Boğucu bir duman
El yazması bir kitapta
Bir hikâye okudum:

Bakırcılar bir zaman
Bir koca kazan yaptılar.
Bakırcılar gece oldu, evlerine gittiler
kazan kaldı dükkânda
Sabah ola, aşlar pişe
Sabah ola, o da gide
Bakırcılar gittiler
Kazan kaldı dükkânda.

Kazan bekler
Saatler geçer gece
Bir büyücü gelir girer içeri
Çalıp gider bu kazanı gizlice.

Issız bir dağ başında
Ateş yakar büyücü
Yanma ateşim yanma
Ateşin elinde mi?
İçinde tılsımlı su
Kazanım kaynama
Kazanın elinde mi?

Şeytan gelir, sorar
Kaynattığın kazana
Açlık, ölüm kattın mı?
Kattım.
Fitne, fesat attın mı?
Attım.

Kazan kaynar
Kaynadıkça kara kara
Bir duman çıkar
Duman gider dağlara.

Karşı yatan yüce dağlar
Eğilin de duman geçe!
Dağlar saf, çocuk gibi
Kötülük olduğun ne bile?
Dağlardan esen rüzgâr
Dumanı iletin hele!
Rüzgâr saf, çocuk gibi
Kötülük olduğun ne bile?

Duman aşar dağları
Azar azar
Şehirlere, köylere
Duman uzar.

Odalara, evlere
Duman sızar,
Gören gözler görmez olur
Duman girer kıvrıla kıvrıla
İnsanların kalplerine kadar.

Göz gözü görmüyor bu zamanda
Bu dumanı yok etmenin çaresi
Kitap yazmıyor.


KARACAAHMET -OKTAY RIFAT

Akşamları parka çıkmaktı
En büyük eğlencesi
Şair Orhan Veli'yi
Melih Cevdet'i severdi hayatında
Ağaçlardan kavağı severdi
Yıldızları da severdi
Ve en rahat
Anasının serdiği döşekte uyurdu
Şimdi burada yatıyor


MİSAFİRLİK -CELAL SILAY

Kaydı, göğün maviliği içinden
Zamanı çizerek bir yıldız
Havuzlarda, göllerde, denizlerde...
Misafirliği bitti!

Düştü, dalın yaprakları arasından
Oluşunu tamamlıyan bir meyva
Ağaçlarda, köklerde, toprakta...
Misafirliği bitti!

Sustu, hastaların başı ucunda
Hâtıraları fısıldayan bir şarkı
Gönüllerde, içlerde, ruhlarda...
Misafirliği bitti!

Öldü, yatak yorgan arasında
Aramızda yaşamış bir kişi
Evlerde, sokaklarda, kahvelerde...
Misafirliği bitti!


ÖLÜMSÜZ -MELİH CEVDET ANDAY
"Babamı gördüm düşümde" diye anlattı,
"Öylesine ağladım, yalvardım da,
Anlamadı,
belki de hiç tanımadı."

"Elbet oğlum," dedi öğretmen Krişna,
"Ruh ölümsüzse eğer.
Ölümlü duyguları anlar mı?"

 

BAĞIŞLA -AZİZ NESİN

Ya zamanından çok erken gelirim
Dünyaya geldiğim gibi
Ya zamanından çok geç
Seni bu yaşta sevdiğim gibi

Mutluluğa hep geç kalırım
Hep erken giderim mutsuzluğa
Ya her şey bitmiştir çoktan
Ya hiçbir şey başlamamış

Öyle bir zamanına geldim ki yaşamın
Ölüme erken seviye geç
Yine gecikmişim bağışla sevgilim
Seviye on kala ölüme beş


ÇANAKKALE'DE ÖLÜM-FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA

Sen ölüm,
Evlerde pissin ama,
Dağlarda iğrençsin.

Sen ölüm,
Birinin adi silinir de,
Adin geçer ancak.

Sen ölüm,
Eli tutmaz olur da, gözü görmez olur da
Tutarsın, görürsün oralarda ancak.

Sen ölüm,
Ülkelerde kötüsün ya
Ülkelerarası daha çirkinsin.

Sen ölüm,
Sayrılıklardan sonra gelirsin peki,
Şu dev gibi, su dipdiri gençlerle isin nedir?


ÖLÜM (LEYLE İLE MECNUN) -SEZAİ KARAKOÇ

Anlatacaktım ölümlerini bir sonbahar eşliğinde
Bir kış güneşliğinde
Fakat baktım bu ölüm değil diriliştir
Tabiatı aşan bir bildiriştir
Ne güz ne sarı renk bu göçü anlatır
Bu kan rengi bu kıpkızıl öçü anlatır
Görünüşte kırmızı gerçekte yeşil
Görünüşte öç hakikatte değil
Faninin sonsuzla barışması
Affın mağfiretle yarışması
Yaprağın düşüşü değil bu toprağa
Bir yıldırım çarpışıdır dağa
Sonbahar değil ilkbahardır
Ölümden sonra ölümsüz hayat vardır
Bulutlar açılır güneş çıkar
Yağmur taneleri inci tanelerine dönüşür
Deniz çalkanır saçar ortaya hazinesini

Anladım onlar ölmediler
Ölüm adına
Ölüm maskesini takınarak
Dönüştüler bir ışığa

İLGİLİ İÇERİK

ŞİİRLER

TASNİF DIŞI ŞİİRLER

SON EKLENENLER

Üye Girişi