Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

ESKİ KAVGA-AHMET KABAKLI

“Ben kurumuş incir ağacı
Koyu koyu yeşerirdim bir zaman
Baharlarda yeraltından, semadan
Renk ile bal devşirirdim bir zaman

Çalım satma komşum incir ağacı
Gölgem vardı, senin yaprağın ermez
Neşem vardı, senin rüyana girmez.
Sevdam vardı komşum kelama gelmez

İyi dinle komşum incir ağacı:
Geçen yıllar nisan yeli esende
İnsanoğlu aşk derdine düşende
Benim gölgem hasbahçeye dönerdi.

Nasıl mı ya komşum incir ağacı
Nasıl mı ya. Sen sevişme gördün mü?
Ak giyimli boylu boslu bir güzel

Yiğidin dizinde yatar, gördün mü?
Kurumuş gitmişsem ne beğenmezsin!
Yaşamaya pırıl pırıl başlanır...
Şahdamardan can çekilir, iş biter
Yoksul komşum... sen hayatı, bilmezsin

Görüp sevdiğimiz bizlere yeter.
Sefa sürdüm, komşum incir ağacı
Kumrulara, bülbüllere naz oldum
Süslü yaprak arasında
İri, ballı meyvam ile
Sevdasına el ulaşmaz kız oldum

Anladın mı komşum incir ağacı?
Senin yaprakların daha çig yeşil
Küçük gölgen âşıkları gizlemez
Çalım satma, gökçe dostum
Senin ömrün benimkine benzemez

TÜRK EDEBİYATI DERGİSİ, SAYI:279,1997

İLGİLİ İÇERİK

CUMHURİYET DÖNEMİ ŞİİRLERİ

DİVAN EDEBİYATI ŞİİRLERİ

HALK EDEBİYATI ŞİİRLERİ

KONULARINA GÖRE ŞİİRLER

SON EKLENENLER

Üye Girişi