MEVSİM ŞİİRLERİ
- BİR YAZ GECESİ HATIRASI-AHMET HAŞİM
- PASTIRMA YAZI - METİN ELOĞLUUNUTULMUŞ
- BİR YAZ İÇİN-HAYDAR ERGÜLEN
- PEK ÇOK YAZ GEÇTİ, KUĞU ÖLDÜ!-HAYDAR ERGÜLEN
- GEÇMİŞ YAZ - YAHYA KEMAL BEYATLI SAYFA: 1 /01-10
- BU YAZ DA... –ATTİLA İLHAN
- SAF SABIR-BİRHAN KESKİN
- YAZ GEÇTİ- NECATİ CUMALI
- BÜTÜN YAZ-AHMET HAMDİ TANPINAR
- YAZ GECESİ-AHMET MUHİP DIRANAS
- BİR VAKİTSİZ YAZ - ZİYA OSMAN SABA
- YAZ YAĞMURU-NAZIM HİKMET
- YAZ MUTLULUĞU – EDİP CANSEVER
- GEÇMİŞ YAZ,-ATAOL BEHRAMOĞLU
- SÖYLENİR – TURGUT UYAR SAYFA: 2 /11-20
- KOCA BİR YAZ – OKTAY RIFAT HOROZCU
- YAZ SONU ŞİİRLERİ-MELİH CEVDET ANDAY
- EVVEL BAHAR YAZ AYLARI ÇATILDI-KARACAOĞLAN
- AÇSAM RÜZGÂRA-ORHAN VELİ KANIK
- DÖRT MEVSİM- CEMAL SÜREYA
- YAZ-GÜLTEN AKIN
- YAZ GELDİ –CAN YÜCEL
- YAZIN BİTTİĞİ – ÜLKÜ TAMER
- SEN BİR BÜYÜSÜN YAZ,-HİLMİ YAVUZ
- YAZ GELİYOR,-RIFAT ILGAZ SAYFA: 3 /21-30
- YAZ GEÇTİ-TUĞRUL TANYOL
- ÖYLE BİR YAZ ŞİİRİ –AHMET TELLİ
- BİR YAZ GÜNLÜĞÜ-AFŞAR TİMUÇİN
- BİR YAZ DAHA ESKİR-ALİ ASKER BARUT
- BÜLBÜL NE YATARSIN YAZ BAHAR OLDU-GEVHERİ
- BİR YAZ GEÇTİ-BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU
- BİHAMDİLLAH YARADAN'A YAZ GELDİ-RUHSATİ
- YAZ ÖPÜŞLERİ-AHMET UYSAL
- YAZ GEÇTİ YAZ GEÇSİN-TİMUR KOCAOĞLU
- YAZ YAĞMURU-RAMAZAN ATEŞ SAYFA: 4 /31-40
- MEVSİM YAZ-ORHAN ÖZÇELİK
- BU YAZ-ABDÜLKADİR AKGÜNDÜZ
- YAZ BİTİYOR...- İHSAN HASAN KAYA
- YAZ GECELERİM-ŞADAN YENİŞAFAK
- KIR UYKUSU-AHMET KUTSİ TECER
- YAZ BİTİYOR - ŞÜKRÜ ENİS REGÜ SAYFA:5/41-50
- YAZ - İLHAMİ BEKİR TEZ
- YAZ - YUSUF ZİYA ORTAÇ
- YAZ BÜYÜSÜ -ZEKİ ALTIN
SAYFA: 1 /01-10
1-BİR YAZ GECESİ HATIRASI-AHMET HAŞİM
İşveyle, fısıltıyla, gülüşle
Olmuş sebi sevda yine bihap
Oklar gibi saplanmada kalbe
Düştükçe semadan yere mehtap...
Buseyle kilitlenmiş ağızlar
Gözler neler eyler neler israp! ...
Uçmakta bu ateşli havada
Vuslat demi bir kuş gibi bitap...
PASTIRMA YAZI - METİN ELOĞLU
Dedim ya benim aşklarımın doğusu bura
Bura benim yarınımdan sakınan tel tel
Bura işte ilkyazından irkilip huylandığım
Dedim ya gün batmadan kunnamaz çakal
Işıtmaz solutmaz bir aşkın doğusu bu
Köpeklenmiş havuzda boğum boğum kediler
Hoşundu be İstanbul hoşundu savsak günler
Çöl dünümle ikizlenen ne yavan olgu
Bu çağandan kalacak bir sünepe bildiri
Öncelenmiş yalanlarla yakapaça gidiyor
Olmaz olaydı bu yaz, demez olaydı şiir
Dedim ya aşkımızın en firavun günleri
Kaskatı bir güz içi daldım yazık hayatıma
Hasan diye birim vardı uzamış perçemleri
Ben, Güzin, yaz da bitti e sonra
Amcasına babasına pay veren çiçekleri
UNUTULMUŞ BİR YAZ İÇİN-HAYDAR ERGÜLEN
anımsa bizim unutulmuş bir yazımız vardı
kıyısından çocukların dokunarak geçtiği
yaz kirli denizlerin körfezine çekildi
biten o yaz mıydı düşün istersen
bir taşra melankolisine kaptır kendini
-şimdi anımsanması gereken birşeyler vardır
bir çığlık kadar sessizlik de anımsanır
hoyrat sevinçlerle sularında yüzülen
olağan duygularla yüreği örten
bir aştan geriye suskunluk kalır-
yazdan ne kaldı sana yazdan ne kaldı
birkaç dize ölü ozanların gezindiği
kimsesiz romanlara sığınan yürek ağrısı
denizle aranızda ortak dil gibi
usulca çoğalan yaz kederleri
-her zaman paylaşılan duygular vardır
yeri gelince ölümler de paylaşılır
bölüşmek bir ölümü dostluğu ve şiiri
benzemez beyaz evlerden mavi sulara
aynı pencereden iki yabancı gibi bakmaya-
yaz bitti mi diye sorma yaz çoktan bitti
yedeğinde karartılmış sevgiler taşıyarak
nasıl özlendiğine tutkunlar gibi şaşarak
korkarak geldiği yollardan geri dönmeye
sıradan geçen bir yazın yanına gitti
-bir aşkta sıradan yazlara da yer vardır
sıradan bir aşkın sözlüğü gittikçe daralır
artık ne fısıltı gibi ilk ürpertiler
ne geceyarısının büyülü güzelliği
ayrılıklar gelir kapımıza dayanır
PEK ÇOK YAZ GEÇTİ, KUĞU ÖLDÜ!-HAYDAR ERGÜLEN
simurg, kimsenin çuvalına sığmaz,
ağzında makasla değil, kanadında gökkuşağıyla kuğu,
son kayboluşunu bile kaybedip gitti
su suya kavuştu, kuğu oyalandı kara gecede
oysa ne kalmıştı canına yazılmaya, bir beyaz...
kimseyi temize çıkartmadan öldü kuğu,
mavi pembe kumral olağan ve bir özür olarak hatta
ona sözcüklerden anmalık değil, bir su taşı...
çünkü, iyi kalpli bir makas bile açmıyor ağzını
cinayete yeni başkentler bulunur korkusuyla.
kuğu öldü, biz biraz daha azaldık aramızda
bir kuğu nedir ki çünkü; kendine içli bize dalgacı
bir de kendisiyle yalnızlığı arasında macera...
ben avucumdaki yeli saklayarak geçiyorum dünyadan
kuğu uzun bir geçmişe açtı boynunu.
buluttan indi, ateşi seyretti, öldü kuğu
dövülmüş bir gül kadar iz bırakmadan,
uykusu açılmış bir gül kadar düzenli
ve kuşbaz flütünün yorulmuş uyumunda
yeni elimle yazr gibi görüyorum yokluğunu...
pek çok yaz geçiyor da, durmuyor
hiçbiri kuğunun durduğu eski kıyıda
önemi yok eski bahçede bir gülün terleyişinin
çünkü kuğu öldü, sudan daha küçük bir uyku pahasına
5-GEÇMİŞ YAZ - YAHYA KEMAL BEYATLI
Rü'yâ gibi bir yazdı. Yarattın hevesinle,
Her ânını, her rengini, her şi'rini hazdan.
Hâlâ doludur bahçeler en tatlı sesinle!
Bir gün, bir uzak hatıra özlersen o yazdan
Körfezdeki dalgın suya bir bak, göreceksin:
Geçmiş gecelerden biri durmakta derinde;
Mehtâb... iri güller... ve senin en güzel aksin...
Velhasıl o rü'yâ duruyor yerli yerinde!
BU YAZ DA... –ATTİLA İLHAN
neden aynı kızlar
neden yine boğaz'da
bu yaz da
kirpikleri dargın
dudakları kırgın
gizli bir nazda
yoksa tenha mıdırlar belki biraz da
neden aynı kızlar
neden yine boğaz'da
bu yaz da
geçmişle geleceğin
kesiştiği çaprazda
yine aynı sevdalar
aynı ihtirastan
aynı çıkmazda
hayali bir ferahnak
görünmez incesazda
neden aynı kızlar
neden yine boğaz'da
bu yaz da
SAF SABIR-BİRHAN KESKİN
Ben, birlikte kıyıya sürüklediğimiz kayıktan
saflığımı ve sabrımı aldım tek
kalanları kumsala göm sen de
yaz boyunca
nasılsa her keder eksilir
kendini doldurarak
sardunyalarla konuşarak çoğalttım
aramızdaki ayrılığı
sayarak çoğalttığım günleri tamamladım
kirpiklerimin arasına çektiğim tülde
yağmur durdu ve şimdi kış bitiyor
oysa kimse yokmuş dışarda
içim dışıma vuruyor
sardunyalara su vermekle unutamadığımız
şeymiş aşk:
alnından bir günaydın gibi düşürdüğün sabah,
sağ yanımda unuttuğun keder.
YAZ GEÇTİ- NECATİ CUMALI
Bütün yaz
Kuyunun başında yedik
Akşam yemeklerini
Cevizler iç tuttu
Bademlerin kabukları kurudu
Ayvalara sindi gün ışığı
Yaz geçti
İçeriye aldık
Masayı sandalyeyi
Karıncalar ortalardan çekildi
Kuyunun taşında arılar yok
Boş kova devrik durur şimdi
BÜTÜN YAZ-AHMET HAMDİ TANPINAR
Ne güzel geçti bütün yaz,
Geceler küçük bahçede...
Sen zambaklar kadar beyaz
Ve ürkek bir düşüncede,
Sanki mehtaplı gecede,
Hülyan, eşiği aşılmaz
Bir saray olmuştu bize;
Hapsolmuş gibiydim bense,
Bir çözülmez bilmecede.
Ne güzel geçti bütün yaz,
Geceler küçük bahçede.
10 YAZ GECESİ-AHMET MUHİP DIRANAS
Göründün yine bu yaz gecesinde
Yer gök, sularında güldüğün havuz.
Kelebek gibi uçmada ruhumuz
Barış dolu bu yıldız bahçesinde.
Ah, umutsuzlukta buluştuğumuz
Bu gece ve bu orman aşka mahsus
Ve biz sanki, dünyalar öncesinde
Gibi… dumanlarda, uçkun, vücutsuz
İLGİLİ İÇERİK
29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI İLE İLGİLİ ŞİİRLER
19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA HAFTASI ŞİİRLERİ
23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI ŞİİRLERİ
BAŞÖRTÜSÜ ve ÖRTÜNMEK İLE İLGİLİ ŞİİRLER
SAYFA: 2 /11-20
11-BİR VAKİTSİZ YAZ - ZİYA OSMAN SABA
Bu vakitsiz giden yaz, erken inen akşamla,
Kapanmış pancurlara dayayarak başını,
Dinle solgun bahçenin kalbe anlattığını,
Ağacın yaprak yaprak, havuzun damla damla.
Kuşlar sanki yaralı, benzin sararmış gamla,
Duymak güneşin, rengin bizi bıraktığını,
Günler günü vefasız leyleklerin akını.
-Ah uzak palmiyeler... Kaçmak, seninle, yazla.
Çardak altları bitti, bitti üzümün tadı,
Artık ihtiyar çamlar, selviler saltanatı,
İşte bir kere daha haraboldu bahçeler.
Ürperen vücudunu yavaşça koluma ver.
Gözlerinde okunan bütün hüznü eylülün,
Karanlıktan, geceden, ölümden korkan gönlün.
YAZ YAĞMURU-NAZIM HİKMET
Bir yaz yağmuru yağdı içime
ezildi iri üzüm taneleri camlarımda
gözleri kamaştı yapraklarımın
Bir yaz yağmuru yağdı içime
gümüş güvercinler uçtu damlarımdan
koştu yalnayak toprağım.
Bir yaz yağmuru yağdı içime
tramvayıma atladı bir kadın
ak baldırları ıslak
bir yaz yağmuru yağdı içime
içimdeki kederi serinletmeksizin
bir yaz yağmuru yağdı içime
ansızın başladı dindi ansızın
eski yerinde duruyor sıcaklık
kör demiryolunda paslı kalın
YAZ MUTLULUĞU – EDİP CANSEVER
Sen bir karanfilsin, delisin
İçlisin de, bükersin hemen boynunu
Mendilimin içindeki kirazdır
Mendilin içi kiraz
Bilmem ki, ne desem, yaz mutluluğu.
Nasılız ay ışığındaki dostum
Bütün bir gecenin uykusuzluğu
Bak şimdi her şey bir dengeye uydu
Bir domates, birkaç domates hemen hemen tartıldı
Bir sancı gibi yerleşti şuramıza özgürlük
Kirazlar kirazlar
Gözyaşları günbatımının
Karanfilin kokusu.
Demiştim, evet
Söz haziranın
Surdan burdan bir vapura binildi
Gümüş kafesinde denizin
Bir sürü kuştan geçildi
Sevgilim, canım mendilim.
Bir karabatak sürüsü dadandı bordamıza
Dadansın iyi
De bana kim bulacak denizin kalbini
Yeşimden oyulmuş ağaçlar
Kıyılarda
Kim bulacak kıyıların kalbini
Hepsini anlat, hepsini.
Anlat ki
Güneşli günler de sıkabilirmiş insanı
Bir rastlantı gibi gelen mutluluklar da
Susarsak susarmışız da, ölçemezmiş kimse derinliğini
Kim bulacak derinliğin kalbini
Sana kızar mıyım hiç
Bana bir gül ver.
Sevgilim, canım mendilim
Mendilim kiraz dolu
Anlatamıyorum galiba
Hüzün değil yaz mutluluğu.
GEÇMİŞ YAZ,-ATAOL BEHRAMOĞLU
Gövdemden sızan sular gibi
Akıp gitti bir yaz daha
Sevişmelerle gündüz vakti
Ve beyaz öğle uykularıyla
Bir yazdı artık geçmiş olan
Oysa hala tenimde tuz tadı
Aynı ağlardan çıkardığımız
Bir akşam güneşiyle balıkları
Bir yazdı uzak Gürcistan’da
Kıyısında kartal dağların
Mavi gözlü bir göl bırakan
Düşlerine çocukların
Bir yazdı yaşanan her saniyesi
Ve şimdi kumsaldan eserken rüzgar
Üşür bir deniz kabuğu belki
Ve küçük bir kızı anımsar
15-SÖYLENİR – TURGUT UYAR
Söylenir ve yarım kalır
bütün aşklar yeryüzünde,
bir kaktüs bol sudan nasıl,
nasıl çürürse, öyle.
En sevdiğim temmuzdu aylardan,
hazirana benzediği için biraz,
biraz da kendiliğinden,
belki de müşteriye iyi davranan
efendi bir bakkal kimliğinde.
Nasıl mutlu oldum iki yaz,
nasıl mutlu oldum kardeşler.
Salkımsöğüt bir, ben iki,
bir üçüncü var mıydı bilmiyorum.
Üçüncü vardı elbet,
bir yaban ördeğinin sevincini taşıran,
bir sonbahar gibi köpüren,
Temmuza benzese de,
öyle oldum ki anlatamam.
Sıcak yaz
solgun bir coğrafya gibi belleğimde,
şapkalar, çiçekler, eski elbiseler,
geçmişi olan eski elbiseler,
denizden çıkan bir ışık,
unutulmuş bakımsız arka bahçeler,
öyle oldum ki anlatamam.
Her mevsimde sonbaharı taşlayan
bir çocuk nasıl olursa, öyle.
Belki de bitip tükenmeyen
bir fetih döneminde
atlar nasıl kişnerse,
yani durgun bir suyun
erguvandan aldığı renkle,
gidip geldim caddelerde.
Fatih nerdeydi, Samatya nerde,
nerden gidilirdi Üsküdar’a,
düşünüp durdum günlerce.
Anlatamam ormanların ettiğini,
nasıl dayandım o mutluluğa,
tükenmez bir ışık olan mutluluğa,
deniz ve ışık olan
karmakarışık bir mutluluğa,
nasıl..
Şimdi bir şarap gibiyim,
coğrafyasız,
eskimeye bırakılmış fıçısında...
KOCA BİR YAZ – OKTAY RIFAT HOROZCU
Koca bir yazı çekirdek içleyerek
sinamalarda geçirdim.
taban teptim sokaklarda
tırnak yedim uyudum,
denize baktım usanmadan
ölüme inandım,
güzel çok güzel
olduğunu düşünerek,
Güzelim, düşünerek,
çekirdek içleyerek,
Güzelim, çekirdek içleyerek
koca bir yaz geçirdim,
şimdi yorgunum biraz.
YAZ SONU ŞİİRLERİ-MELİH CEVDET ANDAY
Dün gece yağmur yağdı kente,
Sonra sabah, güneşte ayıklanmış,
Bir kahvede düşünüyorum,
Sen geleceksin ya, dalgınlık
Kopuverdi bir daldan, sallanarak
Geçen bayrak açmış bir bulut,
Sonra ikindi ve akşam, bakarsın,
Uyurken bir daha o yağmur.
2
Fal çıktı. Köpükler içinde kaldı deniz,
Tepeleme çiçek dolu bir sandal.
Eylülün eskil çadırına giriyoruz,
İşte, büyücü martının bozgun çağrısı,
Uyurgezer yosunları delirten poyraz,
Odalara sığınan ürkü yaprakları,
İşte, çırpınan bir kavağın
Yanlızlık sanrısı dolaşıyor bahçede.
3
Melez yapraklar, sararması yasaklanmış,
Bitimsiz bir zamanın cansıkıntısında,
Hatmi alı ışıklarla karıştırılan
Huysuz kuşların dağıttığı rüzgar.
Başka bir yüzyılın rengi bu,
İlkel bir oymağın kurban sunağı,
Bunamış bir papağan gibi dilsiz,
Eski günler düşünde bir gökyüzü.
4
Karanlığın kuştüyleri doluştu
Eşzaman balkona. Hüzün çekilmez.
Tanıdığım bütün mumları yakın,
Ölülerin bilinciyle arınmış.
Ve geleceği onaramıyorum,
O bizim sayvan çocukluğumuzdu,
Yaşanır yalnız bu aylak güzlerde
Gelecekten geçmişe doğru.
5
Yaz sonu durdurur sokakta,
Tenha bir duvardan sarkıp, nereye böyle,
Düşünsene, orda kimse yok, yalnız akşam,
Telaşla düşer öne, hadi gitme,
Bak işte boşalmış perde, yağmur bu,
Rüzgar çıktı,düşünsene, fırtına, dolu,
Lambalar yanacak nerdeyse, saat
O saat değil, düşünsene.
6
Önce küçük rüzgarlar uyanırdı
Dört perili kestanelikte,
Güneşin ipeğini çözerdi bir tavus,
Ama gerçekdışıydı sabah,
Doğallığını yitirmiş bir ölüm gibi,
Umarsız karşıla ikisini de.
Ey perdenin önünde oynanan Dörtleme,
Sen zaman değilsin, döne dur!
7
Küçük bir inanç yeter bana,
Ve güze inanabilirdim,
Ama biter mevsim,öteki başlar,
Saf değil doğa, oyalandım
Ama kanmadım, bana ne isli yağmurdan,
Çinko sesinden, hem güvenemem ağaca,
Düşünemem oluklardan akıp gideni,
De ki, benim zamanım başka.
8
Günler kısaldı, mevsimlerde,
Ve yıl, bir öğrencinin okul defterinde,
Dört sayfa resim, öyle yarım yamalak ki,
Doğa gibi, bir bakıyorsun kar yağıyor,
Elimle bir anda dönüyorum ilkyaza,
Bahçe yenilensin dursun kendini,
Telepinu değilim, ölüp dirilemem,
Okul defterinde bırakın beni.
EVVEL BAHAR YAZ AYLARI ÇATILDI-KARACAOĞLAN
Evvel bahar yaz ayları çatıldı
Paralandı bulut göğe atıldı
Akan sular kar buz oldu tutuldu
Dalgalanıp göller ağlamasın mı
Yaz gelir de yazı yaban yurt olur
Her yerde bir alıcı kurt olur
On beşinde kızlar gonca gül olur
Vakit geçen güller ağlamasın mı
Hey der Karac'oğlan bahar erişti
Meyvasın dermeden gazelin düştü
Yüklendi barhanam kervanım göçtü
Tozu kalkan yollar ağlamasın mı
AÇSAM RÜZGÂRA-ORHAN VELİ KANIK
Ne hoş, ey güzel Tanrım, ne hoş
Mavilerde sefer etmek!
Bir sahilden çözülüp gitmek
Düşünceler gibi başıboş.
Açsam rüzgara yelkenimi;
Dolaşsam ben de deniz deniz
Ve bir sabah vakti, kimsesiz
Bir limanda bulsam kendimi.
Bir limanda, büyük ve beyaz…
Mercan adalarda bir liman..
Beyaz bulutların ardından
Gelse altın ışıklı bir yaz.
Doldursa içimi orada
Baygın kokusu iğdelerin.
Bilmese tadını kederin
Bu her alemden uzak ada.
Konsa rüya dolu köşkümün
Çiçekli dalına serçeler.
Renklerle çözülse geceler,
Nar bahçelerinde geçse gün.
Her gün aheste mavnaların
Görsem açıktan geçişini
Ve her akşam dizilişini
Ufukta mermer adaların.
Ne hoş. ey Tanrım, ne hoş,
İller, göller, kıtalar aşmak.
Ne hoş deniz deniz dolaşmak
Düşünceler gibi başıboş.
Versem kendimi bütün bütün
Bir yelkenli olup engine;
Kansam bir an güzelliğine
Kuşlar gibi serseri ömrün.
20 -DÖRT MEVSİM- CEMAL SÜREYA
Bahar mezarına gömsünler sizi
Yapraklar gibi buluştunuzdu
Kokular gibi seviştinizdi
Bahar mezarına gömsünler sizi
Yaz mezarına gömsünler sizi
İlk kezmiş gibi buluştunuzdu
Son kezmiş gibi seviştinizdi
Yaz mezarına gömsünler sizi
Güz mezarına gömsünler sizi
Salkımlar gibi buluştunuzdu
Ağular gibi seviştinizdi
Güz mezarına gömsünler sizi
Kış mezarına gömsünler sizi
Sokaklar gibi buluştunuzdu
Çarşılar gibi seviştinizdi
Kış mezarına gömsünler sizi
İLGİLİ İÇERİK
29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI İLE İLGİLİ ŞİİRLER
19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA HAFTASI ŞİİRLERİ
23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI ŞİİRLERİ
BAŞÖRTÜSÜ ve ÖRTÜNMEK İLE İLGİLİ ŞİİRLER
SAYFA: 3 /21-30
YAZ-GÜLTEN AKIN
Sevdiğim yaz geldi yine
Karıncalar ve sineklerle çıktık yeryüzüne
Barbunla lüferle marulla zeytinle
Uzaklarda kaldı nisanları basan sis, bun, yağmur
Karadeniz'de bir mavi, çocuklar sevinsin diye
Şairler sevinsin diye sevdiğim, yaz geldi yine
Altmış sekizdeyiz. Kırkı ve elliyi gördük.
Altmışın içinde yaşadık, suç işledik
Bildiriler. Beş Mayısta Saat Beşte Kızılay'da
Ve hepimiz biryerlerde işi olan
Ankara devrime üs kimliğinde
Yedi yaşındaydık kırklarda, üç yıl gittiler askere
Övündüler savaşa girmedik diye, hâlâ övünmedeler
Yedi yaşında kuraldır aç gitmek okula
Çürüyen buğdayların yanında, kürklerin ve pırlantaların yanında
Aç gitmek okula, öğlen belki bir simit bir portakalla
Sıska olmak, çirkin olmak, utanmak ayağından
-Ki sürer gider etkileri sonra-
Dişlerdeki hastalıkla saçlardaki hastalıkla
Ellerde sırasız titreme ve çarpıntı
Ürkme utanmaktan utanmaktan
Şeker bulamama top bulamama bebek bulamama
Defter kalem kitap günler süren ağlamalarla
-Ki her yalnızlıkta sürer gider sonra-
Övündüler:
-Savaş bizden uzakta
Savaş bizden uzakta, bizim hünerimiz ve aklımızla
Öyleyse bir villa daha, bir kürk daha, bir avrupa daha
Kara taşıtlarda bembeyaz besili kahkaha
Bir demet maydanoz bir sepet yumurta bazan da
Aylık elli lira ve asker tayını doksan kuruş karşılığında
Kara kara kara
Ankara
Dışarda savaş.Yeni bir roma yapılırken
Eski bir roma yıkılmada
Kurtların türküyle gezindiği bir dünya
Ve köpekler uzun bir bahar kızgınlığında
Kan, ateş, bitmeyen açlık, çürüyen Avrupa
Tröstleri, bankaları, borsalarıyla
Erdem ve yiğitlik ve kancıklık en keskin yanlarıyla
Ve Asya, Asya ağır bir kuştur uzun uykularda
Pay verir bir yerlerinden, uyusun diye boyuna.
Yıl Elli. Yaz gelmişti sevdiğim yine
Sanmam ki yaş onyedi olsun o yaşlılığımızla
Sanmam ki o kadar olsun çocuk kalmışlığımızla
Kim karıştırdı herşeyi, ne hakla, ne diye
Nasıl birikmiştik bu kadar acele
Sevgiyle, utançla, boşvermeyle, kinle
Bağışlamayla, bozan sulandıran bağışlamayla
Mayıslar güzeldir.Yiğittir taş yontucular
Suları delikli taşlardan geçiren
Türkücüleriyle, küfürbaz balıkçılarıyla
Mezar kazıcılarıyla, salyangoz devşiren kızlarıyla
Geveze ve güleç kadınlarıyla, yün iğiricileriyle
Kıran görmüşleriyle, açıkgöz pazarcılarıyla
Hele devrimcileriyle, hele devrimcileriyle
Yanıla yanıla yanılmaz olan devrimcileriyle
Mayıslar güzeldir.
Oynar sabahlaradek baylar ve bayanlar kanser adına
Acınır körlere ve yoksullara makbuz karşılığında
"Eşsiz insan ve değerli" kara manşetler
İşsiz işadamlarına
Yaz geldi sevdiğim naftalinli giysilere
Küflenmiş turşulara bozulmuş reçellere
Otura otura kokmuş bilinç uzmanlarına
-Ey kendini kimya sanan o geçersiz kimya-
Aptalıyla, âşığıyla, dertlisiyle
Kalem kaşlısıyla başı bitlisiyle
Naylon çoraplısı uyuz atlısıyla
Yaz geldi Anadolu'ya
Anadolu'ya
Ey kendini kimya sanan o geçersiz kimya
Sen otur yerinde, sakın kıpırdanma
Bir toplumcu İsa gibi uğra arada bir
Kıyıda dur, ortada bulunmak için sırasında
Mayıs kendi sularından iner Anadolu'ya
Mayıs kendi dağlarından iner Anadolu'ya
Sevdiğim yaz geldi yine
YAZ GELDİ –CAN YÜCEL
Dutlar düşüyor pıtır pıtır
Memet Topçu`nun traktör gökgürültüsüyle
Yaz geldi paldır küldür
Yunus Emre indi
Suya havaya toprağa
Kulak`ın köpeği Demokrat
Yol üstüne yatmış soluyor,
Işık değişti
Işığın yolları değişti
Gölgeler ışığa çaldı
İçinde sarmanlar dolaşıyor
Böyle bir akşamüstü
Hiç ölmek istemezdim...
YAZIN BİTTİĞİ – ÜLKÜ TAMER
Yazın bittiği her yerde söylenir.
Böyle kırmızı kalkan görülmemiştir
Ölüleri örten yapraklardan başka.
Çünkü sahiden yaz bitmiştir,
Göle bakmaktan usanır insan,
Koru tutmaktan, yol gözlemekten;
Çadırlar toplanır, yaralar sarılır;
Durgun bir yolculuk, uzun bir şapka
Artık yaprakları beklemektedir.
Aşk mıdır kış gelince başlayan
Beyaz kılıçla yürüyen aşka...
Bırakmaz olur kuşlarını ülkeler,
Yazın her yerde bittiği söylenir;
Yorgunluklar çoğalır silahlardan sonra;
Kardan mezarları görülür ıssızlığın
Ölü öpüşlerin koyuluğuyla...
Aşk kalmıştır otlarda yılı götüren,
Cesur savaşçıları taşıyan kışa.
Her yerde yazın bittiği söylenir,
Çürür çiçeklere yapışan kanlar;
Belki uzaktan iki atlı yaklaşır,
Belki yakından iki yaprak kalkar;
Akşamın örtüsü derelerde yıkanır,
Gökyüzünü görünce gecenin devi
Çıkarıp şapkasından yıldızlar saçar,
Cüceler bunu bilir, gürgenler bilir,
Aşkın uyumadığı her yerde söylenir.
SEN BİR BÜYÜSÜN YAZ,-HİLMİ YAVUZ
Ben hep yollar düşledim
derin yollarda yürürken
yollar gül sesleridir
beni yazın ta içine çağıran
gitsem mi? yoksa daha
erken
mi akşamın kovanında
anılar oğul verirken
senin gittiğin yollar
bana dolanan yollardır
solduğum bir büyük
ormandır acılarım
geçmişten ve gürgen
ve derin bulut sözleri olarak
yazlar kalbime girerken
ah bellek, acı bellek!
hem arısın sen
hem kimbilir hangi gülden
kalma diken?
ve ne uzun bir büyü’sün, yaz!
gurbetler senin ülken, yalnızlar senin ülken
ben hep yollar düşledim
derin yollarda yürürken
25-YAZ GELİYOR,-RIFAT ILGAZ
Hepimize geçmiş olsun,
atlattık bu kışı da burnumuz kanamadan.
Sıkıntımız kalmadı soğuktan yana.
Oduna, bundan sonra
çamaşırdan çamaşıra iş düşecek,
kömüre misafirden misafire…
Lüzum kalmadı tencerenin kaynamasına
açtı gözlerini güneşe soğanlar,
su yürüdü domateslere…
Artık kömürlüğün önünden geçmek
ne beni korkutacak ne oğlumu.
Bir türlü gözü doymayan sobamızı
hapsedeceğiz merdiven altına.
Çoluk çocuk sokaklara dökülecek,
söğüt dalından atına atlayan oğlum
fethedecek Aksaray’ı baştan başa.
Nerde görürse asılacak kuyruğuna
bizi bütün bir kış unutan
sütçü beygirinin
istediğimizi vermeyen mahalle bakkalının
korkarım indirecek camlarını.
Sonra arkasına düşecek
mahalleye şarkılarla giren
kiraz sepetlerini
YAZ GEÇTİ-TUĞRUL TANYOL
perde indi, toz uçuştu, gözyaşı yağmur oldu
ağaç çiçek dökerken geldi yaz
geçti, ben onu görmedim, yalnızca bir ses
orada duruyordu, deniz yüzeye vuruyordu
ve sen uyuyordun.
ah! öyle güzel uyuyordun ve yaz
uykunu bozmamak için senin
ayakuçlarıyla bir kapıdan
ötekine kadar koşmuş olmalı.
toz henüz yere inmemişti
çiçek dökülmemişti
ve ben, büyülenmiş gibi yalnızca sana bakan,
bütün bir yaz!
ÖYLE BİR YAZ ŞİİRİ –AHMET TELLİ
I.
Günlerdir bir dağbaşındayız
Bir başına ve birşeylerden uzak
Çağıldayan çavlanları dinliyoruz
Otların üstünde sırtüstü uzanarak
Duman, is ve beton yığını
Öyle yormuş, bezdirmiş ki bizi
Yaşayıp durmuşuz bir yangını
Unutmuşuz gülümsemeyi sanki
Günleri saymadık günlerdir işte
Saatleri kurmadık ve saatlerce
dağ taş demeden dolaşıp durduk
Çoktandır unutup gittiğimiz
Bir sevinci tazeledik bu yaz
Doğayı ve kendimizi dinleyerek
II
Ölüm ilanları ve panzer seslerinden uzak
Bir yaz geçti yabanıl koynunda doğanın
Unuttuk bir zaman meyhanelerin arabesk
Uğultusuyla sırnaşık kızlarını diskoların
Aşkı ve çılgınlıkları nasıl da unutmuşuz
Oysa sevmeyi, gülümsemeyi bilmiyorsa insan
Öfkelenemez bile artık ve kent öfkesiz
İnsanlara yenilmemiştir hiçbir zaman
Adını bilmediğimiz çiçekler topladık
Kanatıp durdu parmaklarımızı kızılcık
Kuşburnu ve böğürtlen dikenleri
Çobanlarla dolaştık bütün bir yaz
Ama yine de kentteydi aklımız
Işıldarken yıldızlar ordaki dostlarımız gibi
BİR YAZ GÜNLÜĞÜ-AFŞAR TİMUÇİN
Papatyadır elinde
Yazla yeşeren sıra dağlar.
Bir şarkıdır dilinde
Günden güne seni saran sonbahar....
Bir umuttur güldüğün,
Bir tutkudur sokaklar
Her gün seni çağırır,
Der ki;
Sokaklardan geçmesen hayal olur uzaklar...
Ben senin şarkınım der,
Beni her gün başka söyle.
Bazen biraz tutkulu, bazen acılı biraz
İçinde sarı güller bulunsun......
Ben bir yolum, sen de benim yolcumsun.
Sakın geçme benden inanmayarak.
Sen benim savaşçımsın, gözü pek çocuğumsun
Sen güzelsin, en güzel.
Denizlerden daha güzel,
En güzel çiçeklerden ve seslerden.
En güzel denizlerden.....
BİR YAZ DAHA ESKİR-ALİ ASKER BARUT
Yağmur yemiş sırılsıklam bir karanfil
Bir tenhalığa gülümsüyor içimde
Henüz silinmemiş bir ay parçası
Çoktan aydınlanmış gökyüzünde
Ah Galata Kulesi!
Bizanslı sarışın çocuk!
Yıllardır hüzünle bakıyor denize.
Yükünü boşaltmış bir gemi geçiyor uzaktan
Evlerin denize açık pencerelerinde kadınlar
Ki her biri nasıl da yalnız
Dalıp dalıp gidiyorlar o pencerelerde
Yağmurun içinde ıpıslak bir gökkuşağı
Güvercinle doluyor
Üsküdar çarşısı
'Yalnızlık gittiğin yoldan gelir'
Kana boyanır içimde
Bütün aşk kelimeleri
Günün ilk otobüsüyle son otobüsü arasında
Bir yaz daha eskir!
Ve ben artık başlasam da
Bitiremem, başladığım hiçbir şiiri.
30-BÜLBÜL NE YATARSIN YAZ BAHAR OLDU-GEVHERİ
Bülbül ne yatarsın yaz bahar oldu
Çağrışup ötmenin zamanı geldi
Serviler yeşerdi çiçekler doldu
Cana can katmanın zamanı geldi
Benim yarim yanakları allıdır
Ak elleri deste deste güllüdür
Dertli olan bakışından bellidir
Her derdi atmanın zamanı geldi
Firkatle ağlayup şevkle gülünce
Gözümden dökülen yaşı silince
Bir dilberin elin ele alınca
Yaylaya çıkmanın zamanı geldi
Aşık Gevheri de gider dostuna
Gidi rakiplerin bize kastı ne
Evvelbahar çayır çemen üstüne
Sarılıp yatmanın zamanı geldi
İLGİLİ İÇERİK
29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI İLE İLGİLİ ŞİİRLER
19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA HAFTASI ŞİİRLERİ
23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI ŞİİRLERİ
BAŞÖRTÜSÜ ve ÖRTÜNMEK İLE İLGİLİ ŞİİRLER
SAYFA: 4 /31-40
31- BİR YAZ GEÇTİ - BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU
Bir yaz geçti
Tozu dumana katarak
Kavun karpuz yüklü
Bir yaz geçti.
Bütün iştihalar tetikteydi
Ağaçlar kolum kanadım kadar benim
Deniz anam babam kadar iyiydi
Bir yaz geçti yanı başımızdan
Dişimizden tırnağımızdan
Alı al moru mor
Nefes nefese bir yaz geçti
BİHAMDİLLAH YARADAN'A YAZ GELDİ-RUHSATİ
Gönül azat oldu gam-ı şitadan
Bihamdillah Yaradan'a yaz geldi
İşte böyle diliyorum(1) Hüda'dan
Bihamdillah Yaradan'a yaz geldi
Göller dalgalanıp kazı gözlerdi
Gönül allı pullu kızı gözlerdi
Ziruh olan cümle(2) yazı gözlerdi
Bihamdillah Yaradan'a yaz geldi
Vakit yeni esti karlar eridi
Hicabından kar çiçeği faridi
Nergis yaprağını çekti yürüdü
Bihamdillah Yaradan'a yaz geldi
Sümbül boynun eğdi kurdu otağı
Bülbül bir gül için bekler bu bağı
İşte gelip erdi yaz bahar çağı
Bihamdillah Yaradan'a yaz geldi
Cahiller şöhreti sazı seviyor
Hilal kaş sürmeli gözü seviyor
Ruhsati bulandı yazı seviyor
Bihamdillah Yaradan'a yaz geldi
YAZ ÖPÜŞLERİ-AHMET UYSAL
yaz geceleri daha sık
öpmeliyiz sevdiğimiz kadınları,
ay vakti yüzlerinden
öpüş izlerine benzer,
yosunlar üzerinde kalan
izleri, yaz yağmurunun
yaz ırmağının rüzgârla
öpüştüğü gece,
tülünü düşürerek gelir ay
temmuzda öpmek istesem
sevgilimi, yanık izleri
kalır dudağımda
YAZ GEÇTİ YAZ GEÇSİN-TİMUR KOCAOĞLU
Kaz dağları, Ege deniz
yaz geçti / yaz geçsin...
Zeytin yeşili, deniz mavisiyiz
yaz geçti / yaz geçsin...
Bir yaz daha eklendi bu yaz
yaz geçti / yaz geçsin...
İnsan herşeyi de yapamaz
yaz geçti / yaz geçsin...
Vardır yine bir yazımız
yaz geçti / yaz geçsin...
Önümüz kışmış ne yazar
yaz geçti / yaz geçsin...
Şair sana hiç söz dayanmaz
yaz geçti / yaz geçsin...
Gönülde kalacak şiir yaz
yaz geçti / yaz geçsin...
35-YAZ YAĞMURU-RAMAZAN ATEŞ
Yaz yağmuru, yaz yağmuru,
Kalem al da yaz yağmuru.
Çiftçilerim mutlu olur,
Berekettir yaz yağmuru.
Yaz yağmuru, yaz yağmuru,
Yazıyorsan, yaz yağmuru.
Ben yağmurda çok yazarım,
İlham verir, yaz yağmuru.
MEVSİM YAZ-ORHAN ÖZÇELİK
Şimdi mevsim yaz,
Zamanıdır doyasıya gezmenin biraz.
Elinde bavulun doğru güneye,
Zamanın yoksa o zaman Şileye.
Şimdi mevsim yaz,
Tutulmuştur şimdi köşe başları.
Başlamıştır artık yaz kaçamakları,
Ne yürekler yakacak tatil aşkları.
Şimdi mevsim yaz,
Serin sular şifa verecek yanmışlara.
Bir sene çalışıp da yorulmuşlara,
İş güç arasında kaybolmuşlara.
Şimdi mevsim yaz,
Baharı yaşayanlara mevsim yaz.
Benim gibi sonbaharda olanlara kış ayaz,
Galiba bahar mevsimini kaçırdık biraz.
Şimdi mevsim yaz,
Sen yaz be kardeşim yaz.
Neyine gerek senin şimdi bu yaz,
Sen otur dertlerini yaz kaderini yaz.
Tatile gidenlere iyi tatiller.
BU YAZ-ABDÜLKADİR AKGÜNDÜZ
Gökten bir mavi kestim senin için;
Bir yıldız kopardım geceden, bembeyaz...
Artık başlayabiliriz her şeye yeniden;
Artık başlayabiliriz sevgilim, bu yaz...
Bu yaz kalbimizden doğacak güneş;
Bu yaz kavuracak bizi her gece...
Bu yaz sevgi beleş, bu yaz aşk beleş!
Bu yaz bize ithaf sadece...
YAZ BİTİYOR...- İHSAN HASAN KAYA
Yaz veda ediyor olsa da bizlere,
Yaz günleri gibi sıcak günler yaşanır…
Güneşin sıcaklığı vurur yüzlere,
Bedenden, yüzlerden ter boşanır…
Koskoca yaz mevsimi kalsa da geride,
Halen yaz sıcaklığı görülür her yerde.
Güneşin bronzlaşması var yüzlerde.
Yaz bitiyor; Önümüzde sonbahar var…
Yaz dendiği zaman tatil gelir akıllara,
Bazıları denize gitti, yattı kumlara.
Kimileri de dağa çıktı, uzandı yaylalara.
Yaz bitiyor; Önümüzde sonbahar var…
İki-üç ay sonra bu yaz günlerini arar,
Hani o sıcak yaz günleri diye sorar.
Güneşin bu sıcaklığı o zaman yarar.
Yaz bitiyor; Önümüzde sonbahar var…
Yaz mevsiminde dinlendi zihinler,
Sıcak olsa da ne çabuk geçti günler.
Soğuk olduğu zaman aranır bugünler.
Yaz bitiyor; Önümüzde sonbahar var…
YAZ GECELERİM-ŞADAN YENİŞAFAK
Hasreti içimde sürmeli gözün
Güllere sevdamı yaz gecelerim
Sensiz baharlarda çiçekler solar
Seninle kış olmaz yaz gecelerim
Özlerim özlemin içimi yakar
İçimdeki sırrı yaz gecelerim
Yâre söylemeye yüzüm tutmuyor
Aşkımı sevdamı yaz gecelerim
Gelince çiçekler mevsimsiz açar
Kışlarım biter yaz gecelerim
Yüreğim sevdayla onunla coşar
Sevdamı gönlüme yaz gecelerim
Ömrümdür ömrünle geçen her zaman
Ömrümün gülünü yaz gecelerim
Yetmez dilimdeki yürekten coşan
Yusufça sevdamı yaz gecelerim
Ne gün olur bilmem kavuşma günü
Bana da vuslatı yaz gecelerim
Kapında ömrümün son yıllarını
Geçsin diye nöbetimi yaz gecelerim
Aşkındır nakşındır yürekte izin
Baharımın coşkusu yaz gecelerim
Lütfunla yoluna bağladın beni
Sevdama şahit ol yaz gecelerim
YAZ-HALİDE NUSRET ZORLUTUNA
kucağı yemiş dolu
gülerekten gelir yaz
doldurur sağı solu
pembe çilek al kiraz
rüzgârlar ılık eser
dalda erikler güler
kayısı beni de ye der
üzüme can dayanmaz
toprak yanarken susuz
suları soğutur buz
pek boldur kavun karpuz
kışı kimseler anmaz
düşünülmez hatta güz
deniz çarşaf gibi düz
uyuklar gece gündüz
kıyıda çalınır saz
akşamları bir buhar
kızaran ufku sarar
giyinirler genç kızlar
papatya gibi beyaz
merhametli bir peri
ısıtır sanki yeri
güldürür fakirleri
ah canım yaz canım yaz
SAYFA:5/41-50
41-KIR UYKUSU-AHMET KUTSİ TECER
Ne hoştur kırlarda yazın uyumak!
Bulutlar ufukta beyaz bir yumak,
Ağaçlar bir derin hülyaya varmış,
Saçında yepyeni teller ağarmış.
Baş yorgun, yaslanır yeşil otlara,
Göz dalgın, uzanır ta bulutlara.
Öğleyin bu uyku bir aralıktır,
Saf hava bir kanat gibi ılıktır.
Zaman gönülde ne varsa diner,
Yüzlere tülümsü bir buğu iner.
Erirken sıcakta yaz kokuları,
Ne hoştur, ne hoştur kır uykuları!
YAZ BİTİYOR-ŞÜKRÜ ENİS REGÜ
Yaz bitiyor, değişti rengi güneşin
Nerde o durgun gök, pembe ufuk?
Başlamak üzere rüzgârla beraber
Yağmurlu günlere yolculuk.
Ay ışığında başka türlü olurlu deniz,
Karanlığı bozardı ateşböcekleri.
Yaşadığını göstermek isterdi bize
Ayaklarımıza takılan kır çiçekleri.
Bazen kurşun gibi ağırlaşırdı hava;
Yanımızdan şırıl şırıl akardı su.
Ah ne güzeldi sere serpe
Çimenler üstünde yaz uykusu.
YAZ-İLHAMİ BEKİR TEZ
Yakınlaştı artık yaz
Yaza hiç doyum olmaz,
Öpecek çiçekleri,
Ağustosböcekleri.
Ava çıkınca kazlar,
Kalmayacak kurt, böcek,
Dere boyunca sazlar,
Yerlere eğilecek.
Biçecek Ali Dayı,
Tarlada başakları.
Süsleyecek tarlayı,
Beyaz kır zambakları.
Köylü kız kucak kucak
Sarı gül toplayacak.
Ağaçlar altımıza,
Gölgesini yayacak…
YAZ- YUSUF ZİYA ORTAÇ
Artar günden güne sıcak,
Yanar bütün köşe, bucak.
Gökte alev alev güneş,
Bir mangal dolusu ateş.
Tarlalar altın rengidir,
Dallar yemiş hevengidir.
Üzümler pişer bağlarda,
Sürüler gezer dağlarda,
Toplanır köyün erleri,
Şenlenir harman yerleri.
Çocuklar koşar, bağırır.
Kızlar türküler çağınr.
Konser verir bazı bazı,
Böceklerin incesazı!
YAZ BÜYÜSÜ – ZEKİ ALTIN
Kış uykusunu düşürüyor yapraklara
Dili ağır bir kâhin gibi geçiyor zaman
Aramızda güller aramızda küllerle
Her tarafı kızıl büyüsüne bırakıyor
Kuşlar kıyametin harflerini öğretiyor
Parmaklarını ısırıyor sonra ürkek çocuklar
Gece bu kadar yaslı ve ürkek bir genç
Düşürüyor yakasından korku yakarışlarını
İLGİLİ İÇERİK
29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI İLE İLGİLİ ŞİİRLER
19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA HAFTASI ŞİİRLERİ
23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI ŞİİRLERİ