Selim-nâme'den :
— 1514 —
Her tûğ-ı pür-fürûğ verirken hücûma şân
Her tûğ-ı bî-dirîg parıldardı hun-feşân
Meydân-ı haşr ü neşri karıştırdın ey kader
Andırdı rûz-ı mahşeri hengâm-ı imtihân
Saldırdı fart-ı gayz ile ifrît-i râfızî
Tâli' göründü bizlere sol kolda pek yamân
Gark oldu hûna Rûmeli Beyler-beyi'yle ceyş
Üç Malkoç-oğlu eyledi bir bir fedâ-yı cân
Uğrunda her gazâya atılmış mücâhidîn
Lâyık mıdır felâkete ey Rabb-ı Müsteân
Her yanda hûn içinde bu hengâmeden beri
Hîç esmeyen nesîm-i fütûh esti nâgehân
Sağ kolda bozdu, bozguna uğrattı düşmeni
Şîrâne bir taarruzu sevk eyleyen Sinân
Şâh-ı adûya karşı kopan sarsar-ı zafer
İndirdi yıldırım gibi bir darbe-î girân
Pâmâl-i rahş kıldı Acem tac ü tahtını
Tâ arşa astı fiğini Sultan Selîm Hân
Sermest-i câm-ı vuslat-ı şân oldu tuğlar
Tebrîz'e reh-nümâ-yı inân oldu tuğlar
(Eski Şiirin Rüzgârıyla)
İLGİLİ İÇERİK