DELİ EVİNDEN ŞİİRLER - OĞUZKAN BÖLÜKBAŞI
-1-
Karadut yaprağında bir ipek böceği
Yaprağı yer
Kendini kozasına hapseder
Nefes almaz
Sessizce ve usulcacık çekilir gider
Kelebekler
Kelebekler
Bir ömre bedel
Ömür yedi gün sürer
Karadut yaprağında bir ipek böceği
İpeği tenime
Kelebeği gönlüme değer
İpek böceği bir tırtıl
Kıvrım kıvrım kıvrılır
Bembeyazdır salgısı
Kelebek olmak yazgısı
Aşk ipek böceğine benzer
Desem
Kaç yüreğin kozasından kelebekler uçuşmuştur
Kısacık bir ömürde kaç meşale tutuşmuştur
Ve parlak çarşaflarda ipekten
Kaç gece unutulmuştur
Bilinmez
Ömrün dallarında bir aşk böceği
Dalları kırar
Firavun’un Musa’sı
Musa’nın asası
Gibi denizleri yarar
Yusuf’un Züleyha’sını
Tahir’in Zühre’sini
Benim hayalimi alır götürür sular
Aşk ipek böceğine benzer desem
Kimse inanmaz şimdi……….
(deli evi tarihiyle dinozorlardan epey sonra bir zaman)
-2-
tadı kaçtı
seksin bozuldu rengi
bayağı masummuş şu zührevi hastalık frengi
en çok zührevisi komik gelirdi bana
zöhre teyze aklımda
kikir kikir gülerdik
fırçayı da yerdik
nedir zührevi
nedir frengi bilmezdik
çocuktuk deli çocuk
şimdi AIDS sahnede
bize bir şey olmaz abi nerede
Erzurum'da bir ecnebi kadın
kadın kimin umurunda
bin küsur erkek
arazi
hangi terazi tartacak da çıkaracak
en iyisi ben yine deli evine sığınayım
bu konuları akıllılara bırakayım
(deli evi tarihiyle bilinmez bir zaman)
-4-
En baba hocalar bile
Bocalar
Bu sorunun cevabında
“aşk yönetilebilir mi”
Sorusu
Yanıt nerede bulunur
Doğrusu ben de bilmiyorum
Kimisi
Aşkın esiri
Kimisi
Geçmeden tesiri
Hayatında yeni biri
Karacaoğlan derler
Her köyün güzeline aşık
Mecnun ise
Leyla’yı gördüğünde bile
Leyla’sına vurgun
Leyla’nın cemali nafile
Sorguladığında her kavramı
Bazen düşünür insan
Söylenenler
Doğru mu
Palavra mı
Belki en zor soru
“sorgulayarak mı, sorgulamadan mı yaşasak yaşamı”
ben sorgulamayı seçtim
ebedi huzursuzlar kulübündeyim
ben neyim
(deli evinde dost ölümü, kar, yağmur hayat karmakarışık, zaman yok, karışıklık var)
-5-
Hayal et
Hayalet gibi durma
Et
Et
Et
Yemez birisin
İçine
Et(me)
Sen bilirsin
-6-
Kadın
Adın neydi unuttum
Çaldığın ney'di
Çaldığın kalbimdi
Aldığın nefesimdi
Unutmadım
Başka yerde
Aşka davet etseydin
Gelirdim
Başka yer arayalım mı
Aşka yer arayalım mı
Mesela İstanbul
-7-
Hicvin pervanesinde
Pervasız
Ve arsız gezen ışıksız yıldızlar
Kaya parçaları gibi deli bozuk
Başı bozuk
Çarpacaklar ilk zararsız gezegene
Önüne gelene
Ocaktosun yirmi beşinden
Mayıstosun sonuna kadar
Yangında yanacak şeytanlar
Kifayetsiz muhteris
İlk hafızadır histeresis osiloskop camında
Biz seyrederken balık gibi
Yapay zeka göründü yaşamın ekranında
Her cismin bir dalgası var
Siz daha dalga geçin kuyruğunda dalgalar olanlar
Keşfe açık evren
Derdimiz aşksa
Aşkın icadı ne zaman
Küçük tepelerinde memelerin
Bıyığı yeni terlemiş bir oğlan çocuğunun değil
Aşkını soruyorum ilk insanın
Baktığın yere göre değişiyorsa gördüklerin
Doğruyu nereden göreceksin
Aslında gerçeği
Kim veli
Kim deli
Kim bilmeli
Şimdi ocak ayındayız
Şömine ayı niye yok
Ağustos ayı Augustus diye bir Sezar’dan
Ben olsam Zafer koyardım adını
Ekim’e Cumhuriyet
Haziran’a Yazbaşı
Temmuza Sıcak derdim
Eylül’e İzmir
Kasım’a Hazansonu
Şubat’a Kışsonu
Mart’a Baharbaşı
Nisan’a Çiçekayı
Mayıs’a İstanbul
Aralık’a Ankara
Ocak’a Başay
Ne güzel yakışırdı
Bana hiçbir şey sormuyorlar
Deli evleri karantinada
Kendi kendine konuşmada diller
Ah bilseniz ne akıllıdır
Bizim gibi deliler
(realite sabit algı değişkendir- bir başka deli evi sakininden)
-8-
Meyhanesinde şarap içilirdi
Mezeler leblebi ve peynir
Yanında bir gençlik nasıl yenir
Anlatırdım
Siz aşkın yasak olduğu günleri bilir misiniz
Devrimleri
Tanrı dağlarına gidenleri
Diğerleri
Yani hayat var diyenleri
Ot diye dövdükleri günleri bilir misiniz
Üç gençle kurulan dar ağaçlarında
Onüç yılda onlarca kişinin sallandırıldığını
Sokak ortalarında
Doğru sanılanlar uğruna kardeşlerin vurulduğunu
Tanrı adına mahkemelerin kurulduğunu
Onun içindir
Altmışsekiz kuşağı
Yetmişsekiz kuşağı
Saramadı hiç bir beli
Dünyayı kurtarma ideali
Onları bile kurtaramadı
En önemlisi kendimiz olmaktı
Kendimiz gibi davranmaktı
Kendi ateşimizde yanmaktı
Sağdan ve soldan ve ortadan
Akıl çıkınca rotadan
Aklın isyanını yaşamak zordur
Bedenin isyanına dönüşür, kızgınlıklar
Akıl üretir
Beden dövüşür
Akılsız beden büzüşür kalır kendi gölgesini döver sonunda
Her meyhane dönüşünde
Kurtarılmış bir vatan bırakırdık meyhaneciye
Hepimiz vatan severdik
Hepimiz can verirdik
Hepimiz kıbrıs dedik
Ya taksim
Ya ölüm mitinglerine giderdik
Taksim sağlandı
Şimdi endişe var
Bazı planlar
Ben düşünemiyorum canlar
Kıbrısta şehitlikler var
Bize düşmez düşünmek
Bizden akıllılar
Hakkımızı yemezler
Değil mi
Efendim
Annan
Yandım anam olmasın
(yeteneksiz kuşaklar yine telef olmasın uşaklar- başka bir deli evi sakini)
-9-
o gözlerin bana manalı baksın
o gözlerin dünyaya analı baksın
baksın tepelerine kar yağan dağların
aksın nehirler ben sana bakar ağlarım
ağlarım denizlerden boş dönerse üzülme
hayat alıştıracak bazen tükenecek bir zulme
deliyim sevdalım deliliğime gülme
-10-
Deli mi oynuyor
Ne bakıyorsunuz
Deli sanıyorsunuz değil mi
Yanılıyorsunuz
Deli değil
Tam bir zırdeli geçti bu iğne deliğinden
Siz nereye bakıyorsunuz
Da görmüyorsunuz
Hala utançtan ölmüyorsunuz
İLGİLİ İÇERİK
OĞUZKAN BÖLÜKBAŞI'NIN ŞİİRLERİ
