Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

ORADA TANIDIKLARIM - NAZIM HİKMET RAN
I
Bir kafes.
Bir kanarya kuşu.
Sarı kanatların
tellere vuruşu.
Kitaplar, kitaplar,
Puşkinden Mayakofskiye kadar
şiir kitapları..
Kitaplar, kitaplar,
Felsefe - Diyalektik Materyalizm.
İktisat - Dört cilt Kapital.
Bir keman -
yeni doğmuş bir çocuk gibi yatıyor kutusunda.
Pencere açık.
Dışarda şehir -
ayışıklı uykusunda...
Gözler.
Kocaman, berrak, iri,
iki mavi damla gibi gözleri..
Kumral
kıvırcık
bir sakal.
Yüzü beyaz...
Pencere açık.
Gece.
Yaz....
Odada ikimiz.
Konuşuyor o:
-"İsterdim ki ben,
Şarkılarımı söylesinler benim
el ele tutuşup dönerken
çocuk bahçelerinde çocuklarımız..
Duyduğum seslerin en güzelidir -
bir yaz gecesi -
dizimde yatan bir çocuğun
bana yıldızları soruşu.."
Bir kafes.
Bir kanarya kuşu.
Bir keman -
yeni doğmuş bir çocuk gibi yatıyor kutusunda.
Pencere açık.
Dışarda şehir -
ayışıklı uykusunda.
Odada ikimiz.
Konuşuyor o:
-"İsterdim ki ben,
bir kitap bekçisi olayım
camları güneşli bir kitap evinde.
Duyduğum zevklerin en doyulmazıdır -
yıldızlı cenup denizlerinin alevinde
sabahlar gibi
sevilen bir kitap başında sabahlamak...."
Kitaplar, kitaplar,
Puşkinden Mayakofskiye kadar
şiir kitapları.
Felsefe - Diyalektik Materyalizm.
İktisat - Dört cilt Kapital.
Gözler.
Kocaman, berrak, iri,
iki mavi damla gibi gözleri.
Duvarda bir tabanca -
N A G A N T ..
Pencere açık.
Dışarda yaz.
Gözler.
Yüzü beyaz.
İkimiz.
Konuşuyor o:
-"Öldürüyorum.
Öldürüyorum.
Öldürüyorum.
Boşalan bir çuval gibi devrildiklerini görüyorum.
İş ağır.
Fakat...."
Duvarda bir tabanca -
N A G A N T ..
İkimiz.
Konuşuyor o:
-"Kalbini, kellesini, bağrını
- TEK KELİME -
inkilaba verenler
taşırlar bizde yükün en ağırını.
Öldürüyorum.
Devrildiklerini görüyorum...
Halbuki ben
çocuklarımız el ele tutuşup dönerken
şarkılarımı....
Ben..
Bir kitap evinde...
Yıldızlı cenup denizlerinin alevinde
sabahlar gibi
sevilen bir kitap başında sabahlayım..."
Yüzü beyaz.
Pencere açık.
Gece.
Yaz..


ORADA TANIDIKLARIM II


-"Nazım yoldaş
benim kızım
beş yaşında.
Benim kızımın annesi
1922 senesi.
Benim kızım
dinledi ilk duvarcı türküsünü
kurduğumuz yapının.
Yapı yükseldi
yapı büyüdü.
Yeni yapıda yeni dokumacılar
yeni renklerle yeni kumaşlar dokuyor.
Benim kızım büyüdü,
Benim kızım Alfabe okuyor.
Ben büyüdüm
felsefe okuyorum....."
Bir masa.
Başında masanın
beyaz keten elbiseli
Tavariş Marusa.
Duvarlarda fotoğraflar,
bakıyorlar insana rüya görür gibi.
Duvarlarda fotoğraflar -
bir fabrika avlusunda çekilmiş bazıları,
üzerinde bazısının
Mogol, Uygur, Çin, Latin, Rus, Tatar yazıları....
Bir masa
Üstünde masanın
mavi bir Ukranya kasesi.
Karanfiller.
Marusa'nın sesi:
-"Sene 918.
Zırhlı trenle Kiyefe gitmedeyiz.
Kış.
Gece.
Kar.
Ayın içinden bir manzara gibi
Ukranya stepleri karın altında yatıyorlar.
Havada tek bir insan sesi yok.
Dünyanın üstünde donmuş bir dünya gibi
susan havada
yalnız tekerleklerin şarkısı.
Kış.
Gece.
Kar.
Vagonda bizimkiler uyuyorlar.
Kapı açık.
Yıldızlar düşüyor içeriye.
İpekli bir kumaş yırtar gibi
yürüyor yırtarak geceyi tren.
Uyuyor bizimkiler.
Bekliyorum ben
Mahnodan esir alınan
iki köylü neferi.
Yıldızlar düşüyor içeriye.
Gözlerime yalvarıyor
esirlerin gözleri:
-"Bırak bizi
bırak bizi
bırak...
Aç gözlerle aç öküzler
bekliyor bizi.
Bekliyor bizi toprak.
Bırak bizi
bırak..."
Kapı açık.
Yıldızlar düşüyor içeriye.
Öldürebilirim,
yalvaran gözlere bakamam.
Başımı çevirdim geriye..
Ve
tekrar baktığım zaman
karın üstünde iki korkuydu kaçan.
Diz büktüm.
Mavzer.
Geçti bir saniye.
"Bırak bizi"
Üç saniye..
"Aç gözlerle aç öküzler"
Dört saniye..
"Bekliyor bizi toprak"
Beş, altı, yedi..
Namluda
arpacık
titredi.
Geçiyor saniyeler.
Mavzer.
Kaçanların peşinden altı fişenk yaktım.
Ve hiçbiri
değmedi
hedefe.
Nasıl oldu bu?
Gökte uçan turnayı gözünden vuran kadın,
vuramadın...
Vurmalıydım ama..
Kavgada düşmanın
aile ismi sorulmaz.
İnkılabın nöbetinde
dolaşık yumak gibi bir yürekle durulmaz..
.......
........
Kış.
Gece.
Kar.
Hatıralar..
Hatıralar..
......
......
Köyden yoldaşlar göndermiş
Ukranya ekmeği yemez misiniz?"
Beyaz keten bir örtü.
Tombul esmer bir Ukranya ekmeği.
Çavdarlı bir yaz kokusu esmer ekmekte..
Masa.
Başında masanın
beyaz keten elbiseli
Tavariş Marusa.....
 

 

İLGİLİ İÇERİK

ŞİİRLER

NAZIM HİKMET RAN ŞİİRLERİ

NAZIM HİKMET RAN'IN HAYATI ve ESERLERİ

NAZIM HİKMET'İN MUKADDESAT İLE İLGİLİ ŞİİRLERİ (MEŞİN KAPLI KİTAP)

90. YAŞGÜNÜNDE NAZIM HİKMET'E - TURGAY FİŞEKÇİ