Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

BUGÜN sizlere Batılıların, hem de en ünlüle­rinin bizler hakkındaki düşüncelerini sunmak istiyorum. İçimizdeki yamalakların; görgüsüz, cahil, vefasız, bir o kadar da insafsız karakterlerin bilmesinde yarar var.

"Yaman bir kasırgayı sabah yeli gibi yumuşatabilmek mümkün müdür? Yıldırımı güle çevirmek imkânı var mıdır? Bu sorulara insanlar 'Hayır, hayır, hayır...' demekte tereddüt etmez değil mi? Hâlbuki ben, kasırganın tan yeline, coşmuş denizin sevimli bir göle, yıldırımın güle dönüştüğünü gördüm... Türklerden bahsediyorum Müslüman Türk, dost yanında ve silâhsız kalmış bir düşman karşısında bir seher yelidir, berrak göldür."

İtalyan şairi Tasse (Haçlı Seferlerini anlatan "La Jerussalem Delivree" kitabı)

 

"Türk orduları Romanya'yı işgal etsin. Bükreş'te hakikî fâtihler gibi karşılanacaktır. Ruslar toprak­larımıza girerse bir daha çıkmazlar. Ve başta Tür­kiye olmak üzere bütün dünyanın başına dert olurlar."

Romen diktatörü General Antonesku'nun An­kara'ya telgrafı (1944)

 

"Türkler Kırım'da Rusların erişemeyeceği kadar büyük, köklü ve derin bir medeniyet kurmuşlar­dır. Rusların insafsızca tahriplerine rağmen hâlâ ayakta duran eserlerin azameti ve üstünlüğü, Rusların kinini kamçılıyordu."

General Simson (1855'te Sivastopol'a giren müttefik ordu kumandanı)

"Eski Türkiye ne kadar geri kalmış olursa olsun, bugünkünden daha az sevimli daha az gönül alıcı değildi. Eski Türkiye'de insanlar mutluydu."

Discours de reception de M. Henri Tropat a l'akademie Française et reponse de M. le Marechal juin (Paris, Lib. Plon 1960 s. 37)

 

"Osmanlı Türklerinin, Türkiyesinin gelenekleri, âdetleri, erdemleri, idealleri vardı. Belki bunlar kusursuz bir bütün meydana getirmiyordu, ama devam ettirilebilir, düzeltilebilir bir bütündü."

Pourquoi aije envie decrire, Les quatre dames d'Angora. CONFERENCİA 24 Annee No: 18 20 Juin 1932

 

"Silâhlı bir milletin en canlı örneği Müslüman Türklerdir. Bu diyar köylüsünün orak, kâtibinin kalem, hatta kadınlarının etek tutuşlarında, silâha sarılmış bir pençe kıvraklığı vardır."

 Prusyalı General Moltke (1800-1891)

 

"Türkleri öldürebilirsiniz... Ama asla mağlûp edemezsiniz."

Napolyon Bonaparte

 

"Poltava'da esir düşüyordum. Bu benim için ölüm demekti, kurtuldum. Bug nehri önünde da­ha büyük bir tehlike ile karşılaştım. Önümde su, ardımda düşman, tepemde cehennemler püskü­ren güneş... Su beni boğmak, düşman beni par­çalamak, güneş beni eritmek istiyordu. Yine kur­tuldum. Fakat bugün esirim. Türkler'in esiriyim. Demirin, ateşin yapamadığını onlar yaptılar. Beni esir ettiler. Ayağımda zincir yok. Zindanda da de­ğilim. Hürüm, istediğimi yapıyorum. Lâkin yine esirim. Şefkatin, asaletin, nezaketin esiriyim. Türkler beni işte böyle bir elmas bağa sardılar. Bu kadar şefkatli, bu kadar âlicenap, bu kadar asil ve bu kadar nazik bir milletin arasında hür bir esir olmak bilseniz ne kadar tatlı."

İsveç Kralı Yenilmez Şarl

 

Gün gelip de birilerinin suratına çarpmak için bu yazı lâzım olabilir.

 

Gürbüz Azak

Mail: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

SON EKLENENLER

Üye Girişi