Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

Muteber kabul edilen İnciller, Hz. İsa'dan yakla­şık olarak yetmiş ila yüz on yıl sonra kaleme alındılar. İnsan ne kadar iyi niyetli olursa olsun, duyduğuna bir şeyler ilave eder veya ondan bir şeyler eksiltir. Kaleme alanların üslubunun, kişiliğinin, dinî kaygılarının, yaşadığı toplumun gelenekleri­nin de gün ışığına çıkan İncillere yansıması tabiidir. Copernicus'a kadar Batı'da dünyanın sabit olduğuna, güneşin onun etra­fında döndüğüne inanılıyordu. Böyle yanlış bilgiler de İncillere girince, o sisli diyarlarda ilim irfan sahipleri mukaddes kitap­lara şüphe ile bakmaya başladı­lar. Zamanla kutsal kitaplardaki yanlışların çok olduğu anlaşılın­ca, onlara tavır alan aydınlar hür düşüncelileri oluşturdular. İbn-i Sina, Farabi ve diğer İslam alimlerinin geliştirdikleri müspet idrak ve eski Yunan kültürüy­le tanışınca da bambaşka bir dünya önlerine serilerek rönesansları zemin buldu.

Biz de rönesansımızı oluş­turmak için dinimize soğuk bak­maya başladık. Dinin gelişmeye engel olduğunu ilim dünyamızın ana ilkesi haline getirdik. Mater­yalizmi, felsefenin esası olarak öğretim kurumlarımızda okut­tuk. İlim akademileri, darülfü­nunlar, üniversiteler kurduk. Ne yazık ki rönesansımıza doğru bir arpa boyu yol alamadık. Alma­mız da mümkün değildi: çünkü Batının şartları başka, bizimki başka idi.

Batı, eski Yunanla tanı­şınca, bağnazlığından dolayı bunun Ege kayalıklarından fış­kırdığını kabul etti. Halbuki bu medeniyet Girit, Mısır yoluyla Hindistan'a uzanmaktadır. Biz eski Yunan'ı, kökleriyle beraber kültür dünyamıza katabilirsek, işte o zaman rönesansımızın bir ayağını daha oluştururuz. İslam dünyasının ilme hizmeti, sadece insanlığa eski Yunan'ı tanıtma­sı değildir. Akşemseddin çiçek aşısını buldu; nice alimlerimizin buluşlarını Batılılar kendilerine mal ettiler. Mimar Sinan, abi­devi eserlerinde meçhulümüz olan nice kanunlar kullanmıştır. Bunun için kendi dünyamızı da didik didik etmemiz rönesansı­mızın bir başka asli şartıdır.

Son yüzyıllarda Batı ilimde büyük hamleler yaptı. Eğer biz gerçekten rönesansımızı oluş­turmak istiyorsak, Batıyı en mükemmel şekilde büyütecimi­zin altına almalıyız.

Ancak bu şartlar gerçekleş­tirilirse bizim de rönesansımız doğabilir.

MEHMET NİYAZİ, ZAMAN

SON EKLENENLER

Üye Girişi