TÜRKÇESİ OLMAYAN YABANCI BİRKAÇ KELİME
Türkçede karşılığı olmayan ancak daha önce yaşadığınıza emin olduğunuz, 'o hissi' yakından tanıdığınız 10 kelimeyi derledik. İşte o ifadeler:
L’esprit de l’eslacier: Fransızca bir tanım olan L’esprit de l’eslacier, gerekli cümleleri gerekli durumda söyleyememe durumudur.
Age-otori: Japoncadaki bu kelime özellikle kadınların çok yakından aşina olduğu bir durumu tanımlıyor. Age-otori, kuaförde saç kestirdikten sonra beğenmeyip kötü hissetme anlamına geliyor.
Saudede: Portekizce bir kelime olan saudade, bir zamanlar kaybettiğin bir şeyin sonsuza kadar kaybolduğunu ve bir daha asla senin olamayacağını anladığın andaki yaşadığın his anlamına da gelir.
Cingulomania: Latince bir sözcük olan cingulomania, bir kişiye sarılmak için çok fazla istek duymaya, özlediğimiz kişiyi kollarımız arasında sımsıkı sarma ihtiyacımıza deniyor.
Sobremesa: Arkadaşlarla yemek yedikten sonra sohbet etmek ve yemeği sindirmek için masada bir süre oturmanın İspanya'daki karşılığı sobremesa.
Fernweh: Almanca olan bu kelim Türkçeye tam olarak çevrilemese de, en yakın anlamıyla uzağı özlemek, uzaklara gitmeyi istemek, daha önce gidilmeyen yerlere özlem duymak anlamına geliyor.
Basorexia: Birini aniden öpme isteği anlamındaki İngilizce kelimedir.
Tartle: Hepimizin en zor zamanlarından birini tanımlayan bu kelime, İskoçça bir tanıdığınızı diğeri ile tanıştırırken ismini unutmanız karşısında duyduğunuz utancı anlatıyor.
Jayus: Yapılan esprinin komikliğinden değil de kötülüğünden gülmeyi anlatan, Endonezce bir kelime.
Seigneur-terraces: Fransızca bir kelime olan bu ifade, bir kahve, çay alıp uzun süre masada oturan, kafeyi ev gibi kullananlara deniyor.
Querencia: Bu kelime İspanyolcada insanın kendini en güvende hissettiği, karakterinin gücünün geldiği ve kendini evinde hissettiği yer anlamına geliyor.
cumhuriyet.com.tr