Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

Lisedeki ilk günlerden birinde okul çıkışında, kendi sınıfım­dan bir çocuğun okuldan eve yürümekte olduğunu gör­düm. Adı Kyle'di. Bütün ki­taplarını eve taşıyor gibiydi. Kendi ken­dime düşündüm, bir öğrenci cuma günü neden bütün kitaplarını eve taşır ki?

Hafta sonu kitaplarıyla uğraşmaktan başka işi olmayan can sıkıcı salağın teki olmalıydı. Benimse bütün hafta sonu için plânlarım vardı, arkadaşlarımla parti ve varın öğleden sonra için bir futbol maçı.

Omuzlarımı silkip yola devam ettim. Yürürken bir grup çocuğun ona doğru koştuğunu gördüm. Kyle'in üstüne atla­yıp kollarındaki bütün kitapları ve Kyle'i düşürdüler. Kyle bir anda çamura battı.

Gözlüğünün uçup gittiğini ve Kyle'in uzağındaki çimenlerin üzerine düştüğü­nü gördüm. Gözlerini yukarı kaldırdı­ğında bakışlarından yansıyan korkunç üzüntüyü fark ettim. Kalbim ona aktı sanki. Hemen koştum, etrafında gözlü­ğünü arıyordu ve o an gözyaşlarını gör­düm. Gözlüğünü uzatırken "Bu çocuk­lar serseri, hayatı öğrenmeleri gerek!" dedim. Bana baktı ve "Teşekkürler!" dedi. Yüzünde kocaman bir gülümseme vardı, bu hakikaten şükranlık duygusu­nun ifade edildiği gülümseyişlerdendi.

Kitaplarını yerden toplamasına yar­dım ettim, nerede oturduğunu sordum. Bana çok yakın yerde oturduğu ortaya çıkınca ona daha önce neden kendisini hiç görmediğimi sordum. Daha önce özel bir okula gittiğini söyledi. Hiç özel okulda okuyan bir arkadaşım olmamış­tı. Eve kadar yol boyunca konuştuk.

Onun harika bir çocuk olduğunu far­k ettim. "Cumartesi günü benimle futbol oynar mısın?" diye sordum. "Evet!" de­di. Bütün hafta sonunu birlikte geçirdik. Kyle'i tanıdıkça onu daha çok sevdim. Ve arkadaşlarım da onu çok sevdiler.

Pazartesi sabahı okula dönerken Kyle yine bütün kitaplarıyla birlikte karşımdaydı. Onu durdurup "Arkadaşım, sen bu kitapları her gün taşırsan ciddi ciddî hayli kas yapacaksın!" dedim. Sadece güldü ve kitapların yarısını taşımam için bana verdi. Sonraki 4 yıl boyunca Kyle'le ben çok iyi arkadaş olduk.

Mezuniyet zamanı geldiğinde üniver­site hakkında düşünceler başladı. Kyle Georgetown'da okumaya karar vermişti ve ben de Duke'a gidecektim. Biliyor­dum ki. aramızdaki kilometrelerce yol problem olmayacaktı ve biz her zaman iyi arkadaş olarak kalacaktık. O doktor olacaktı, bense futbol konusunda işletme okumaya gidiyordum. Kyle diploma töreninde okulun veda konuşmasını yapa­caktı. Mezuniyet töreni için yapacağı ko­nuşmayı hazırlaması gerekiyordu, onun yerinde olmadığım ve konuşmayı yap­mayacağım için memnundum. Mezuni­yet günü Kyle'i gördüm. Harika görünü­yordu. Okulda cidden kendi kimliğini bulmuş nadir çocuklardandı. Gözlükle­riyle gayet iyi görünüyordu. Hatta zaman zaman onu kıskanıyordum. Bugün de o günlerden biriydi. Konuşma yapacak ol­manın onu heyecanlandırdığını görebili­yordum. Arkasına vurup "Hey, koca adam! Çok iyi olacak, başaracaksın!" dedim. Bana dönüp yine o bakışlarından, minnet ve şükran dolu olanlardan bir ba­kışla gülümsedi ve "Teşekkürler!" dedi.

Konuşmasına boğazını temizlemek is­tercesine öksürüp şöyle başladı: "Mezu­niyet o zor yıllar boyunca size yardım et­miş olan insanlara teşekkür etme zama­nıdır. Annenize, babanıza, öğretmenleri­nize, kardeşlerinize, belki koçunuza. Ama en çok arkadaşlarınıza. Ben şu anda size biriyle arkadaş olmanın ona verilecek en güzel hediye olduğunu söylemek için bu­radayım. Size bir hikâye anlatacağım."

İlk karşılaştığımız günün hikâyesini anlatmaya başladığında ben inanamayan gözlerle ona bakıyordum. Arkadaşım meğer o hafta sonu kendini öldürmeyi plânlamış. Okul dolabındaki bütün eşya­larını annesi ölümünden sonra gelip top­lamak zorunda kalmasın diye nasıl topla­dığını anlattı. Bana bakıp hafifçe gülüm­seyerek "Çok şükür ben kurtarıldım!" dedi. "Arkadaşım şu anda söyleyemedi­ğim şeyleri yapmaktan beni kurtardı!"

Bu yakışıklı ve popüler gencin söyle­dikleri karşısında onu dinleyen kalabalı­ğın nefesinin kesilmiş olduğunu duyabi­liyordum. Annesinin ve babasının bana baktıklarını ve aynı şükran dolu ifadeyle gülümsediklerini gördüm. O dakikaya kadar işin derinliklerin fark etmemiştim.

Kıssadan hisse: Hiçbir zaman davra­nışlarınızın gücünü azımsamayın. Kü­çük bir jestle bir insanın hayatını değiştirebilirsiniz Daha iyi veya Daha kötüye

Allah hepimizi birbirimizin hayatlarını bir şekilde etkilemek için yaratmıştır. Her yeni gün bize bir armağandır.

 

 

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi