İSKENDER PALA'DAN: GELEN BİRDİR GİDEN BİRDİR KALAN BİR
Bir medeniyetin ne derece kuvvetli payandalar üzerinde durduğunu, ne kadar sağlam zeminlerde yükseldiğini anlayabilmek için o medeniyeti besleyen kültür ve sanat eserlerinin işaret ettikleri tavır ve davranış biçimlerini incelemek yeterlidir.
"Her nefis ölümü tadacaktır (Aliimran 185, Ankebut 57, Enbiya 35)"; "O'nun (Allah'ın) zatından başka her şey yok olacaktır (Kasas, 88)"; "Yeryüzündeki her şey yok olacaktır. (Rahman, 26)"
Aşağıdaki mısralar da o bu ayetlere muhatap olan Müslüman şairlerin, kendi medeniyetlerine ilişkin sanat eserlerinden bazıları. Siz siz olun, en az birkaçını ezberleyin ve arada sırada kendinize tekrar edin:
Onlar ki bu dünyaya geldi geçti
Bir kervan idi kondu göçtü
(Dede Korkut'tan);
Bildik gelenler geçtiler
Gördük konanlar göçtüler
Aşk şarabın içen canlar
Uymaz geçmeğe konmağa
(Yunus);
Bellidir bunlar, gelen cümle gider
Dinle imdi ol hikâyet kim nider
(Âşık Paşa);
Cihan bir kararda durmaz geçer
Bu yurda gece konan irte göçer
(Hoca Mesud);
Buna gönül bağlayıp mağrur olup kalmak neden
Çünkü ol bir köprüdür gelen geçer kılmaz karar
(Eşrefoğlu Rumi);
Bir köhne köprüdür bu cihan kim gelen geçer
(Kemalpaşazade);
Dünya bir köprü, ya kervansaray
Muttasıl konan göçer yoksul u bay
(Yazıcıoğlu Selahaddin);
Devrân üzerindedir zamane
Elbette gelen gider cihane
(Fuzuli);
Bu yurt senin değil konar göçersin
Ali'nin dolusun bir gün içersin
(Pir Sultan Abdal);
Hani kardeşler oğullar şol atalar aneler
Gitti biz de gideriz bunda gelenler hep gider
(Edirneli Nazmi);
Gelen bunda gider durmaz huzur etmez safa sürmez
Acep bilsem acep bilsem nesine şâd u hurremdir
(Nihanî);
Bir gün gelir can alıcı bülbül diller lâl olur
Dünya dedikleri handır konanlar handan çıkar
(Kul Nesimi);
Baki sanman çerh-i gerdûnun sarayın fanidür
Her vücuda gelenin şahâ ademdür menzili
(Figanî- Feleğin şu dönüp duran dünya sarayını kalıcı zannetmeyin sakın, geçicidir; çünkü her varlık bulanın sonu yok olmaktır);
Gelen gider konan göçer bu ilden
Budur kanun budur adet bu ilden
(Ahmed-i Mürşid);
Bu köprüden bu dar-ı fenadan konan göçer
Biten solar, gelen geçer, nitekim bostan oldu
(Kemal Ümmi-Bu köprüden, bu yok olacak mekandan her konan bir gün göçer. Sanki bir bostan oldu da yeşeren solar, gelen geçer);
Sahn-ı gülzâr-ı cihân bir ulu dergah ancak
Her konan göçmede bir özge güzergâh ancak
(Nigarî);
Durmaz bu fırsat tez geçer
Handır cihan konan göçer
Bu can kuşu bir gün uçar
Gel fırsatı fevt eyleme
(Kuddusî),
Eğer derviş, eğer şah-ı zamâne
Gelen hasret gider elbet cihâne
(Hâkî- Cihan sultanı da olsa derviş de olsa; zengin de olsa fakir de olsa, şu dünyaya gelen herkes ölürken dünyaya hasret gider);
Şol fenâ mülkünün vefası yoktur
Konan göçtü, nevbet bizim, yol bizim
(Geda Muslu)
Bir kaidedir bu câvidâne
Elbette gider gelen cihane
(Ziya Paşa - Hiç ölmeyecek kural, dünyaya gelen her şeyin sonunda öldüğüdür);
Gelenler âleme cânân elinden
Karar etmez gider viran elinden
(Kemterî);
Can kafeste durmaz uçar
Dünya bir han konan göçer
Ay dolanır yıllar geçer
Dostlar beni hatırlasın
(Âşık Veysel);
Çok şey bilen diyor, gidecek her gelen nesil
(Yahya Kemal);
Her ki dünyaya gelir, âhir ecel câmın içer
Ne acep menzil olur, kimi konar, kimi göçer
(Laedrî - Her kim ki dünyaya gelir, sonunda ecel kadehini yudumlar. Şu dünya kimilerinin konduğu, kimilerinin göçtüğü, kimi zaman doğumların, kimi zaman ölümlerin yaşandığı ne acayip bir yer?!.. )
İmdi, elbette bu listeyi uzatmak mümkün. Halk şiiri, tekke şiiri, divan şiiri... Kimi genç, kimi yaşlı... Ölüm gerçeğinin idrakinde olan bir toplumun üyeleri... Hepsi yalın dille ve akılda kalacak biçimde söylemişler... Bir medeniyet inşası gibi... Bu beyitlerden herhangi birini alıp üzerine sayısız yorumlar yapabilirsiniz elbette. Ama biz son sözü Laedri üstada söyletelim:
Mefâîlün mefâîlün feûlün: "Gelir bir bir, gider bir bir, kalır Bir."
23.08.2011