Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

ANNEME -SÜLAYMAN NAZİF

Kabrini on senede ancak iki defa ziyâret edebildim. Hissizliğe ve vefasızlığa pek benzeyen bu günâhı unutturmak ve affettirmek için şimdi sana öyle bir mezâr inşâ ediyorum ki vatan muhabbeti fezâil-i beşeriyyeden ma'dûd oldukça ve vicdânların harîm-i samîminden yük­selen enînler insâniyyetin kalbinde câ-yı kabûl ve câ-yi tahassüs bul­dukça tavâf olunacak...
İtirâf ederim ki ben bu dertlerimi kâğıt üstüne döktüğüm günler seni değil senden daha büyük.. kıskanmayacağını ve memnûn olacağım bildiğim için söylüyorum anne!.. Senden daha muazzez vâlide olan vatanımı düşünüyordum. Ve münhasıran onu düşündüm. Sen göz­lerimin menâbi-i sirişkiyle kalemimin midâd-ı feryâdı kuruduktan sonra hâtırıma gelebildin.
On sene evvel cismini Büyükada’nın mâtemimle istihza edecek derecede şûh ve şâik olan- topraklarına gömmüştüm. Bugün de rûhunu mukadderâtma bu sahîfeler ağlayan-diyâr-ı târmârın kumlarına defn ediyorum. Sen, dünyâ yüzündeki bî-kesliklerini o çöllerde daha az hissedersin. O çöller ki en yüksek bir ufk-ı temâşâsı olan Mardin kasa­basındaki mezârından babam da ihtimâl ki bu dakikada benim gibi nevha-nisâr oluyor.
Âh anne!....
Keşki ben yalnız senin öksüzün olsaydım... ve yalnız senin ök­süzün olarak, kırk sene evvel ölseydim de böyle yetîm-i vatan ve yetîm-i târih kalmasaydım!...
Nişantaşı
Senden çok bedbaht oğlun

SON EKLENENLER

Üye Girişi