Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

 

Dua, istemenin âdâbı, kulluğun temeli, ibadetin ta kendisi… Dua edilen zamanlar, kul ile Rabb’i arasındaki çok özel anlar… Edebiyatçılar da eserleriyle bu çok özel anlarına ve dualarına bizleri ortak ediyor.

Allah’a yakarışın, kendini anlatmanın, istemenin en güzel ve özel  hali: Dua. Rüzgâr esmesiyle, kuşlar ötmesiyle, yağmur yağmasıyla, çiçek açmasıyla ediyor duasını. Öyle anlar gelir ki, gözyaşları duası olur insanın. Rabb’inin huzuruna, bir kez daha aczini bilerek, mahviyet içinde “Vermeyi istemeseydi, istemeyi vermezdi” duygusuyla çıkar. Zât-ı Zülcelâl’in huzurunda  en mahrem dertlerini anlatır, cümleler kırık dökük de olsa derman ister derdine. İsra Sûresi 44. ayette “Yedi gök, dünya ve ikisi arasında olanlar O’nu tesbih ederler. O’nu övgü ile tespih etmeyen hiçbir şey yoktur. Fakat siz onların tesbihini fark edemezsiniz.” diyor. Tüm varlıklar onu bir şekilde tesbih ediyor ve diliyle ya da haliyle duaya duruyor.

 

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İbrahim Erşahin de “Edebiyatımızda Cenab-ı Allah” konulu sempozyumda sunduğu ‘Şairin Dua Ufku Münacat ve Bu Şiirlerde Allah’a Hitap’ tebliğiyle birçok şairin duasını bir araya getirdi.  “Dua ibadetin özüdür. İnsan kalbinde Allâh’a açılan en yüce kapının anahtarı, kişinin yolunu aydınlatacak ışıktır.” diyen Erşahin, bu konuyu halk edebiyatı ve dinî edebiyat dersinde okuttuğunu söylüyor. Erşahin, sunduğu tebliğin aslında henüz basılmamış olan bir antolojinin sadece küçük bir parçası olduğunu belirtiyor.

Dualarını eserlerine nakşedenler sadece şairler değil. Nesir alanında tanınmış birçok edebiyatçı da dualarını yazılarına döküyor. Kimi şairler âlem-i İslam ve Türk milletinin derdiyle dertlenip, selameti için dua ederken, kimisi de önce Rabb’ini yüceltiyor duasıyla sonra da affedilmeyi dileniyor. Bazı yazarlar ise nesirlerinde ya bizzat ya da eserdeki kahramanları vesilesiyle dua ediyorlar. İşte edebiyatçılarımızın yazı ve şiirlerindeki duaları…

Oğuz Atay - Tutunamayanlar

“Ne olur tutma artık beni hece vezniyle/ Allahın, senin ve tüm sevenlerin izniyle /Çözülsün zincirlerim, tutulan kol çalışsın./ Bir espri uğruna harcatmayın, alışsın./ Selim Işık insana. Söylesin şarkısını/ Kesintisiz, acemi. Oblomov hırkasını Çıkarsın bedeninden. Ey ölü ruh! kıyam et!/ Beğendin mi Süleyman? “Beğenmedim, devam et.”

Reşat Nuri Güntekin - Tanrı Misafiri

“Allah encamımızı (sonumuzu) hayır etsin. O Allah bize yetişir, O, güvenilip dayanılan ne güzel vekildir. Ben Allah’a tevekkül ettim.”

Sabahattin Ali - Kuyucaklı Yusuf

“Her şeyin Allah sayesinde ayakta durduğu bu âlem bir aynadır, Muhammed’in aynasında  daima Allah görünür. İsyan denizinde boğuluyorum, ey Hazreti Muhammed sana sığınıyorum. Allah’ım hem beni, hem kızımı namerde muhtaç etme. Allah’ım beni affet.”

Orhan Pamuk - Benim Adım Kırmızı

“Allah’ım iyilik duygusunu esirgeme bizden. Allah’ım bizi saf ve karışmamış olanın isteklerinden koru. Ya Rabbi sen bizim üzerimizden ışığını hiç eksik etme. Doğu da Batı da Allah’ındır.”

Cemil Meriç

“Bir çağın vicdanı olmak isterdim, bir çağın, daha doğrusu bir ülkenin, idrakimize vurulan zincirleri kırmak, yalanları yok etmek, Türk insanını Türk insanından ayıran bütün duvarları yıkmak isterdim. Muhteşem bir maziyi, daha muhteşem bir istikbale bağlayacak köprü olmak isterdim, kelimeden, sevgiden bir köprü. Sanat düşüncenin, düşünce mukaddeslerin emrinde olmalı. Hakikat, mukaddeslerin mukaddesi.. Hakikat ve sevgi.”

Peyami Safa -Yalnızız

“Kov şu kemiyet fikrini, dal kendi içine, koş kendi kendinin peşinden, bul onu, bul kendini, bul ruhunu, bul, sev, bil, an, gör, kendi içinde gör Allah’ını. Kendine dön, kendine bak, kendine gel. Aptalca bir  konfor aşkından doğduğu halde her biri daha korkunç bir dünya harbi hazırlayan teknik mucizelerinin yanında, senin iç zıtlıklarını elemeye yarayacak,  seni kendi kendinle boğuşmaktan kurtaracak ruh mucizelerini ara. İnan mânevilere ve mukaddeslere, inan! Onlar hakkında bu kadar küçükçe düşünmekten utan! Her sezilen derinliğin ifşa ettiklerini düşünmekten bile seni alıkoyan tabiatçı metodlarını fırlat ve bitlenmiş elbiseler gibi at.”

Sadettin Kaplan - Esmaü’l Hüsna ile Hakk’a Münacat

“Esirgeyen, bağışlayan Yüce Allah’ın adıyla başlamak istiyorum söze. O Allah ki, yaratan, koruyan, rızıklandıran, duyan ve görendir. O Allah ki, hep var idi, hep var olacak ve O’nun için son yoktur. O Allah ki; her şeyin sonunu bilir, hesap gününün sahibidir. O Allah ki; bağışlamak için ufacık bir vesile bekler. O Allah ki; yarattığı cümle aleme adaletle hükmeder, zulmedenleri sevmez. O Allah ki; hiçbir kudret, O’na karşı duramaz, karşı durmaya kalkanlar, çetin azabıyla kahrolurlar. O Allah ki; dergahına gelenleri, kendisine açılan elleri asla boş çevirmez. O Allah ki; verdiği nimetlere şükredenleri, yaradılış gayesini fikredenleri ve yüce adını zikredenleri darda koymaz, mutlaka bir felaha çıkarır.”

Faruk Nafiz Çamlıbel

Alnımız secdede bulsun bizi her lâhza ezan,

Ve hazîn, ömrümüzün her günü olsun ramazan,

Zikrimiz arşı geçip ferşe kadar yükselsin

Mâverâlardan ümîd ettiğimiz ses gelsin.

Fazıl Hüsnü Dağlarca

Yıldızlar meçhulüm olmasın,

Nasibim, nasibin, nasibi,

Ve semalar geçsin başımdan,

Allah terketmesin kalbi.

Yunus Emre

Sensin Kerim Sensin Rahim

Allah Sana sundum elim.

Senden artık yoktur umum

Allah Sana sundum elim.

Nazım Hikmet - Mevlana

Sararken alnımı yokluğun tacı

Gönülden silindi neşeyle acı

Kalbe muhabbette buldum ilacı

Ben de müridinim işte Mevlana

Ebede sed çeken zulmeti deldim

Aşkı içten duydum arşa yükseldim

Kalbden temizlendim huzura geldim

Ben de müridinim işte Mevlana

Necip Fazıl Kısakürek - Allah’ım Affet

Acize imdadın şerafet

Allah’ım affet

Sen mutlaksın bense izâfet

Allah’ım affet

Ey Kudret ey rahmet Ey Re’fet

Allah’ım affet.

Göz kaptırdığım renkten

kulak verdiğim sesten

Affet senden habersiz

aldığım her nefesten.

Orhan Seyfi Orhon - Dua

Muhabbetin gönlümüzde

hız olsun

Güttüğümüz Hakk’a

varan iz olsun

Önümüzde uçurumlar düz olsun

Yolumuzda dikenleri güller et.

Turgut Uyar - Münacat

“Sen yarattın, sendeyiz, suyumuz, toprağımız kanımız/ Senden ey yüce bekleyiş, sanki bu kalın eller kimin elleri/  Biz bir aşk nedir biliriz seninle, biz biliriz/ Ey kim varsa orda o tek olanın adına çekin kürekleri”

Cahit Sıtkı Tarancı - Ararken

Bende, Sen’den gayri hasret

Değmez gözyaşı dökmeğe,

Medet büyük Allah medet,

Kulunu saran geceye.

Ziya Osman Saba - Geç Kaldık

Geç kaldık, Ya Rab, geç kaldık

Şu hayat işte, gök, dallar, gün,

Bizi sardı, çok oyalandık,

Geç kaldık, Ya Rab, geç kaldık.

Bedri Rahmi Eyüboğlu - İstida

Yarab!... İnsan oğullarından çektiğim yeter

Gök yüzünden benim

hisseme düşeni ver

Altına dilediğim gibi

ömrümü sereyim

Mendil kadar olsun tarlamı ayır

Beni doyuracak ağacı göster.

Yahya Kemal Beyatlı - 26 Ağustos 1922

Şu kopan fırtına Türk

Ordusudur ya Rabbi

Senin uğrunda ölen ordu

budur ya Rabbi

Ta ki yükselsin ezanlarla

müeyyed namın

Galib et çünki bu son

ordusudur İslam’ın.

İsmet Özel - Münacat

Şimdi tekrar ne yapsam

dedirtme bana yarabbi

taşınacak suyu göster, kırılacak odunu

kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde

bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin  tütmesi gereken ocak nerde?

Cahit Zarifoğlu - Sultan

Hayat bir boş rüyaymış

Geçen ibadetler özürlü

Eski günahlar dipdiri

Seçkin bir kimse değilim

ismimin baş harflerinde kimliğim

Bağışlanmamı dilerim

Sana zorsa yanmaya razıyım

Kolaysa affı esirgeme.

Sezai Karakoç - Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine

Ölüm düşüncesinin

beni sardığı şu anda

Af dilemeye geldim

affa layık olmasam da

Sevgili, En Sevgili Ey Sevgili

Uzatma dünya sürgünümü benim.

Arif Nihat Asya - Bırakma Allah’ım

Biz, kısık sesleriz... minareleri,

Sen, ezansız bırakma Allahım!

Ya çağır şurda bal yapanlarını,

Ya kovansız bırakma Allahım!

Mahyasızdır minareler... göğü de,

Kehkeşansız bırakma Allahım!

Müslümanlıkla yoğrulan yurdu,

Müslümansız bırakma Allahım!

Mehmed Akif Ersoy - Dua (Amin)

Ya ilahi bize tevfikini gönder...

Amin!

Doğru yol hangisidir millete göster...

Amin!

Ruh-u islamı şedaid sıkıyor, öldürecek.

Zulmü te’dib ise maksud-u

mehibin, gerçek,

Nara yansın mı beraber

bu kadar mazlumin?

Bi-günahız çoğumuz...

Yakma ilahi!

Amin!

TUĞBA KAPLAN   -   2 Kasım 2012  ZAMAN

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi