Kullanıcı Oyu: 4 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değil
 

TÜRKÇENİN GÜZELLİĞİ-KONFERANS ÖRNEĞİ

Her dili konuşan, kendi konuştuğu dilin güzel olduğunu iddia et­mektedir. Bir dilin "güzel" olması, kelimelerinin "ince seslilerden teşekkül etmesi ve "ahenkli" bir söylenişe sahip olmasına bağlıdır. Bunun için ya­bancılar, bir yandan "etimolojiye" önem verilirken diğer taraftan da "fone­tiğe" ağırlık vermektedirler.

Türkçe, güzel bir dildir. Türkçe ve Türkçeleşmiş kelimeleriyle Türkçemiz güzeldir. Kelimelerin mana zenginliği ve söylenişindeki incelik ile kuruluşları bunu ispatlamağa kâfidir.

Türkçede "ince" kelimesi incedir. "Güzel" kelimesi güzeldir, zariftir, hoştur. "Sevgi" kelimesi sevilecek kadar yumuşak ve sevimlidir. Dilimiz­deki "kalın" kelimesi kalın olmasına rağmen manasındaki ifadenin müzi­kal değerini verir.

"Gül" kelimesi güldürür, "çiçek" kelimesi gül gibi gönlümüzde açar, "gönül" kelimesi güneş gibi rahatlatır, "güneş" kelimesi pırıl pırıl okşayıcı, göz kırpıcıdır. "Göz" kelimesi açık, net ve incedir.

Türkçe belki de tabiatı kendi bünyesine alabilen ve güzel kullanabi­len yegâne dildir. "Çirkin" kelimesi bile güzeldir, (çrkn) sessizlerini bağla­yan (i)ler kelimeyi yumuşatmakta ve sevimlileştirmektedir. Hiç bir dilde "vızıldamak" an sesine bu kadar yakın değildir. Su sesini en güzel biçim­de "çağlamak" verir. Kuş sesi "cıvıldamak" hangi dilde tabiatı bu derece dilin içinde taklide muktedirdir. "Ulumak" kelimesi, uluyan hayvanın sesi­ne hangi dilde bu derece uygun düşer. "Böğürmek"teki (rk) essizlerini yu­muşatan (öüe) sesleri aslına ne kadar yakındır. "Hışırtı" kelimesindeki (ş) harfi yaprakların birbirine sürtülmesini hangi dilde bu şekilde verebi­lir? Kaba gibi görünen "gürültü" kelimesine dikkat edilirse sert olan (t) ha­ricinde hep ince seslilerden örülmüş olan bu kelimenin çok güzel olduğu­nu görürüz. Gürültüyü elbette sevenimiz yoktur amma, gürültü kelimesine çirkin demek de hangimizin haddine.

Yerine Mersi'yi aldığımız "teşekkür" kelimesindeki güzelliği ve olgun­luğu sezmeyenimiz var mı? "Küçük" ve "büyük" kelimelerindeki (ü)ler dilde böyle bir örgü ve işleniş içerisinde bulunabilir? Yerine "triko'yu" aldığımız "örgü" kelimesini, triko ile güzellik müsabakasına sokmağa hangi akıl sahibi cesaret edebilir? Saç örgüsü, tel örgü... ifâdelerini triko verebi­lir mi?

"Ses" ve "nefes" kelimelerindeki kadife yumuşaklığı, üfleyiş ve reha­vet, tazelik hatta cazibe...

Vakvaklamak, miyavlamak, havlamak, melemek... bu seslerin tabiî hallerindeki güzelliğe sahip.

"Deniz" kelimesi ne kadar tatlı, dalgasız ve engindir. "Gökkuşağı" bir renk ve ritm harikasıdır.

"Sekreter" mi güzeldir, yoksa "kâtip" mi? Kâtip'i niçin artık, bilen var mı? "Ev, mesken, hâne" yerine konutu niçin oturttuk bilen var mı? Hele "mesken evleri" diyenlere ne demeli bilmiyorum, ikisi de Türkçe olmayan fakat Türkçeleşmiş kelimeler olan "şehir" yerine "kent'mi desek daha güzel olur? Eskişehir'e "Eskikent" uyar mı?

Türkçe kelimeleri tek tek ele almak lâzım elbette. O zaman onun ne kadar güzel bir dil olduğunu daha geniş biçimde görmemiz mümkün ola­bilir. "Türkçe" kelimesi bile güzelliğine doyum olmayan bir güzelliğe, ince­liğe, ahenge sahiptir.

Dilimiz TÜRKÇE, asırlardan beri şâirlerimizin, yazarlarımızın ve mil­letimizin severek kullandığı bir zevk ve ahenk abidesi, muazzam ve muh­teşem bir karakter ölçüsü, nezaket, kibarlık ve sevgi hazinesidir.

 

M. Halistin KUKUL

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi