Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

NAZIM HİKMET "KEREM GİBİ" ŞİİRİNİN İNCELEMESİ



KEREM GİBİ

Hava kurşun gibi ağır!!
Bağır
        bağır
                bağır
                        bağırıyorum.
Koşun
         kurşun
                erit-
                    -meğe
                            çağırıyorum...
O diyor ki bana:
— Sen kendi sesinle kül olursun ey!
                                                Kerem
                                                     gibi
                                                          yana
                                                                yana...
«Deeeert
             çok,
                 hemdert
                         yok»
Yürek-
        -lerin
kulak-
        -ları
              sağır...
Hava kurşun gibi ağır...
Ben diyorum ki ona:
— Kül olayım
                   Kerem
                        gibi
                              yana
                                    yana.
Ben yanmasam
                  sen yanmasan
                             biz yanmasak,
                             nasıl
                                   çıkar
                                          karan-
                                                  -lıklar
                                                      aydın-
                                                              -lığa..
Hava toprak gibi gebe.
Hava kurşun gibi ağır.
Bağır
        bağır
                bağır
                        bağırıyorum.
Koşun
         kurşun
                 erit-
                     -meğe
                             çağırıyorum.....

                                                                                1930 Mayıs

ŞİİRİN AÇIKLAMASI:

Nazım Hikmet bu şiiri, kendisiyle aynı yola baş koyan fakat sonrasında o yoldan - kendilerince- çekilmek zorunda kalan ve Nazım'a da bu konuda baskı yapan birkaç arkadaşı için yazmıştır. "Vazgeç bu sevdadan, görmüyor musun daha beter yakacaksın başını, fazla gelir sana bu yaşam tarzı" diyerek vazgeçirmeye çalışmışlardır Nazım hikmet'i sevdasından... Şiirin başlığının  "Kerem Gibi" olmasının sebebi, arkadaşlarının onun kavgasını KEREM İLE ASLI nın aşkına benzetmeleridir.

1. a Kerem Gibi şiiriin ahenk özellikleri:
Redif : "bağır-bağır-bağır"   Kafiye

 ağır-bağır :tunç uyak

Ona-yana : tam  uyak

Çok-yok : tam.kafiye

Sağır-ağır : tunç kafiye

Gebe-eritmeğe :yarım uyak

Aliterasyon : b, ğ, k, y,m

Asonans : a ,o ,e

Ses akışı : Ses benzerlikleriyle sağlanan bir akis.

Söyleyiş : Temanın etrafında vurgu ve tonlama.

Ritim : Söyleyişin sağladığı bir ritim vardır.

Ölçü : Serbest. Şiir belli bir kalıba bağlı olmadığı için şaire bir serbestlik sağlamıştır.

TEMASI: Kerem Gibi şiirinin teması "toplumsal çağrı" dır. Bu tema daha önceki şiirlerin temalarından farklıdır.. Bireysel duygu ve düşünceler yerine toplumsallık ön plandadır.
Kerem Gibi adlı şiirde  insanlık hâllerinden biri olan ideolojiye bağlılık gibi bir gerçeklik söz konusudur. İdeolojisine bağlı olan şair, şiirinde bunu toplumsal bir çağrıya dönüştürmüştür

Kerem Gibi adlı şiir basamak dizelerin oluşturduğu dokuz birimden oluşmaktadır.

"Hava kurşun gibi ağır" ifadesi, gökyüzünün gri ve koyu bulutlarla kapalı olduğu anlarda kullanılan bir ifadedir. Şair buradan hareketle nasıl ki koyu ve gri bulutlar yağmuru da beraberinde getirirse, savunduğu ideolojinin her an bir yağmur gibi tüm insanlığa hayat verip kuşatacağı bağlantısını kurmuştur. "Hava toprak gibi gebe" ifadesi de bu bağlantı ile parelel olarak kullanılmıştır.

 Kerem Gibi adlı şiir toplumcu gerçekçilik geleneğine bağlıdır.

Şair iktibas yaptığı Fuzuli'nin beytinde (Dost bî-pervâ felek bî-rahm ü devran bî-sükûn  /Derd çoh hem-derd yoh düşmen kavî tâli' zebûn) derdin çokluğu ile kendi derdinin büyüklüğü arasında paralellik kurmasına rağmen Fuzuli'nin derdi bireysel olmasına rağmen Nazım'ın derdi Sosyalist ideoliji anlayışının toplum tarafından anlaşılmasıdır. "Yüreklerin kulakları sağır" dizesiyle de bunu dile getirmektedir.

•Toplumcu gerçekçilik geleneğine göre yazılmıştır.
• Serbest nazım özellikleri taşımaktadır.
• İdeolojik içerik taşımaktadır.
• O güne kadar denenmemiş bir görsellik, karmaşık biçimli teknikler barındırmaktadır
• Politik bir içerik taşıdıığı için şiirin etkileme ve belirleme gücünü yüksektir.
• Şiirdeki paralel, simetrik ve ters simetrik akışlar ve kırılmalar Rus şair Mayakovski'den gelen yansımalardır.

b.Serbest nazımda ahenk, her türlü ses benzerliğiyle sağlanan bir ses akışı ile tema etrafında şekillenen vurgu ve tonlama ile sağlanır.

KEREM GİBİ ŞİİRİNDEKİ SÖZ SANATLARI:
Söz sanatı                      Örnek 

  • Benzetme (teşbih) Hava kurşun gibi ağır
  • Benzetme              Hava toprak gibi gebe
  • Benzetme              Kerem gibi yana yana.
  • Nida                      Sen kendi sesinle kül olursun ey!
  • Telmih                   Kerem gibi yana yana.
  • İktibas                   Dert çok, hem dert yok...

Şiirdeki bu söz sanatları, şiirin iletisinin ve dilinin oluşmasını sağlamaktadır.

ŞİİRLE İLGİL İDİĞER AÇIKLAMALAR

(Dost pervasız, felek acımasız, zaman sessiz
Dert çok hem dert yok düşman sağlam, güçlü talih ise alçak.)

 Fuzuli bu beytinde bireysel bir durumdan hareketle bir genelleme yapmıştır. Kerem Gibi şiirinde ise bu alıntı sosyalist ideoloji doğrultusunda, bu ideolojiyi anlayıp anlamamak, benimseyip benimsemek şeklinde "yüreklerin kulakları sağır" ifadesiyle de güçlendirilerek kullanılmıştır.

 Kerem ve yanmak ifadeleri, Kerem ile Aslı hikâyesindeki ana kahraman olan Kerem'in sonunda çektiği ah ile yanmasını hatırlatmaktadır.

Şiirdeki bu kullanımlar bu dönem şiirinin toplumcu anlayışları doğrultusunda yüzlerinin halka dönük olduğunun bir göstergesidir.

 Kerem Gibi şiir üslup bakımından "söylev" türüyle ilişkilendirilebilir.

NAZIM HİKMET EDEBİ KİŞİLİĞİ MADDELER HALİNDE

  • Nâzım Hikmet, hece vezniyle yazdığı ilk şiirlerini Yeni Mecmua, İnci, Ümit ve Celal Sahir (Erozan)’ın çıkardığı Birinci Kitap, İkinci Kitap vb. dergilerinde yayımlamıştır.
  • Serbest nazmın ve toplumcu şiirin öncüsüdür.
  • Günümüzün pek çok şairini bu yönüyle etkilemiştir.
  • Fütürist akımın Türk edebiyatındaki temsilcidir.
  • Şiirlerini siyasi düşüncelerini yaymada araç olarak kullanmıştır.
  • İlk şiirlerinde hece ve aruz ölçüsünü kullanmakla beraber sonraki dönemde içerik ve biçim bakımından özgün şiirler yazmıştır.
  • Türkçenin ses özelliklerinden yararlanarak serbest nazıma geçişinde gelecekçi Rus şair Mayakovski'nin etkisi olmuştur.
  • Sanatı yalnız aydınlara yönelik bir etkinlik olarak görmeyip halka yaklaştırmıştır.
  • Divan ve Halk şiiri söyleyişlerini çağdaş bir anlayış içinde eritmiştir.
  • Nazım Hikmet denince akla öncelikle ölçüsüz, yerine göre sık ve seyrek uyaklar, uzun dizelerin ardından gittikçe kısalan kırık dize kümeleri gelir.
  • Genellikle ilk dize büyük harfle başlar sonraki dizeler büyük harfle başlamaz.Kimi zaman sözcükler bölünerek uyak oluşturulur.
  • Nâzım Hikmet, Moskova’da ölmüştür. (3 Haziran 1963).
  • Nazım Hikmet’in mezarı Moskova’da bulunmaktadır

    Şiir Kitapları: Jokond ile Sİ-YA-U (1929); 835 Satır (1929),Varan 3 (1930), 1+1 =1 (Nail V.Çakırhan ileI930), Sesini Kaybeden Şehir (1931), Benerci Kendini Niçin Öldürdü (1932), Gece Gelen Telgraf (1932), Taranm Babu'ya Mektuplar (1935), Portreler (1935), Simavna Kadısı Oğlu Bedrettin Destanı (1936). Kurtuluş Savaşı Destanı (1965), Memleketimden İnsan Manzaraları (1966), Saat 21-22 Şiirleri (1965), Dört Hapishane'den (1966), Rubailer (1966).

    Oyunları: Kafatası (1932), Bir Ölü Evi Yahut Merhumun Hanesi (1932), Unutulan Adam (1934), Ferhat İle Şirin (1965) En_yi (1965), İnek (1965), Sabahat (1966), Ocak Başında Yolcu (1966), Yusuf ile Menofis (1967), Demokles'in Kılıcı (1974).

    Roman: Kan Konuşmaz (1965), Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim (1967).

    Fıkra: İt Ürür Kervan Yürür(1936), Milli Gurur (1936),

    Mektuplar: Kemal Tahir' e Hapishaneden Mektuplar (1968), Oğlum Canım Evladım Memedim (1968), Va-nulara Mektuplar (1970), Nazım ile Piraye (1977).

    EK BİLGİLER:
    Nazım Hikmet, Kara Harp Okulu öğrencileri arasında propaganda yaptığı iddiasıyla yargılanmış, Harp Okulu Askeri Mahkemesi’nce 15 yıl, ardından Donanma içinde faaliyette bulunduğu iddiasıyla da Donanma Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nce 20 yıl olmak üzere toplam 35 yıl hapis cezasına çarptırılmış, cezası Tük Ceza Kanunu’nun 68 ve 77 maddeleri uyarınca 28 yıl dört aya indirilmiştir (1938). Demokrat Parti’nin iktidara gelmesinden sonra çıkarılan af yasası (1950) kapsamına alınması için aydınlar tarafından açılan büyük bir kampanyanın ardından, hukukçular yasal yollara başvurmuş, bu arada Nâzım Hikmet’de hapishanede açlık grevine başlamıştır. Sonunda Nâzım Hikmet’in geri kalan cezası affedilmiş ve şair 13 yıl hapislikten sonra özgülüğüne kavuşmuştur.

    Serbest bırakıldıktan sonra iş bulamayan Nazım Hikmet, kitap çıkaramayan şair için bu kez askerlik kararı alınmış, 50 yaşında ve hasta olan Nâzım Hikmet çok zor durumda kalmıştır. Öldüülmekten korkan şair, kendisine hayran olan Refik Erduran (sonranın ünlü oyun yazarı ve gazetecisi)’ın önerisini kabul etmiş, onun yardımıyla bir motorla Karadeniz’de seyreden Romanya bandıralı bir gemiye binerek Tükiye’den ayrılmıştır.

    Nâzım Hikmet, Moskova’da ölmüştür. (3 Haziran 1963). Nazım Hikmet’in mezarı Moskova’da bulunmaktadır.

    Yıllardır tartışma konusu olan Nazım Hikmet’in vatandaşlık meselesi, 5 Ocak 2009 günü Nâzım Hikmet Ran’ın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkartılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının yürürlükte kaldırılmasına ilişkin önerge Bakanlar Kurulu tarafından imzaya açılır.

    Bakanlar Kurulu’nun 05.01.2009 tarihinde aldığı bu karar, 10.01.2009 tarihinde Resmi Gazete‘de yayınlandı ve Nâzım Hikmet Ran, 58 yıl sonra yeniden Türk vatandaşı olur.