Kullanıcı Oyu: 4 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değil
 

TAAŞŞUK-I TALAT ve FITNAT-ŞEMSEDDİN SAMİ

Romanın özeti

Talat, bir kalemde çalışmaktadır. İşe gider gelirken tütün almak için uğradığı Hacı Babanın dükkânında onun üvey kızı Fıtnat’ı görür ve ona âşık olur. Fıtnat da kafes aralıklarından gördüğü Talat’a âşık olmuştur.

Titiz ve huysuz bir adam olan Hacı Babanın, evlatlığının dışarıya çıkıp kimseyle görüşmesine izin vermediğini öğrenen Talat, tek çareyi Fıtnat’a nakış gösteren Şerife Kadınla tanışmakta bulur. Bunun için de kız kılığına girerek ve Ragıbe adını alarak Şerife Kadının evine nakış öğrenmeye gider. Şerife Kadın, Fıtnat’la Ragıbe’yi tanıştırır.

Talat, Fıtnat’ın da kendisine âşık olduğunu anlayınca, ona kendisini Talat’ın kız kardeşi olarak tanıtır. Talat her gün kıyafet değiştirerek Fıtnat’ın evine gitmektedir.

Şerife Kadın, Üsküdar’da Toptaşı’nda bir konak sahibi zengin ve dul bir adam olan Ali Bey’le Fıtnat’ı evlendirmeyi düşünür. Fıtnat ise bu haberi duyunca çılgına döner. Ragıbe’ye bu haberi verdiği gün gerçek ortaya çıkar: Ragibe, Talat’ın kendisidir. İki genç şayet evlenemeyecek olurlarsa intihar etmeye karar verirler.

Fıtnat’a evdekiler bir hile yapar ve onu Ali Beyle nikâhlarlar ve yazlığa gidiyoruz diyerek düğün evine götürürler. Gerçeğin farkına varan Fıtnat, kendini Ali Bey’e teslim etmez. Aralarındaki tartışma esnasında Ali Bey, Fıtnat’ın boğazından kopan ve elinde kalan muskayı açıp okuduğunda onun öz kızı olduğunu öğrenir. Ali Bey telâşla Fıtnat’ın odasına geri döndüğünde vakit çok geçtir, genç kız bir çakıyla intihar etmiştir. Bu arada Talat da gelir. O da sevgilisini kanlar içinde görünce dayanamaz ve ölür. Şuur kaybı geçiren Ali Bey de sadece altı ay yaşar.

Romandan bir bölüm

Bizim Talat Bey üç dört seneden beri tütüne alışmış olup Lâleli kurbünde (yakınında) bir tütüncünün müşterisi idi ki, her gün kaleme gider iken ondan tütün alır idi. Bir gün Talat Bey Hacı Babanın dükkânının önünden geçer iken “Bir de şu tütüncüden kırk paralık tütün alayım bakayım, bunun tütünü nasıldır ki herkes buna bu kadar rağbet ediyor” diyerek Hacı Babanın dükkânına yanaşır, tütün ister. Talat Bey yukarı baktığında kafesin içinde bir güzel çehre görür. Kafes de seyrekçe. İçindeki pekâlâ fark olunur. Talat Bey’in gözleri kamaşır. Bir daha bakayım derken, terazinin gürültüsü gözlerini beri tarafa celp eder.

Tütünü alır, giderken bir daha cumbaya bakar. Gördüğü şey evvelki defadan daha bir kat güzel görünür. Bîçare çocukcağızın o vakte kadar öyle bir güzel görüp sevdiği yoğidi. Böyle bir müptedinin (yeni yetmenin) gönlü ne kadar kolay müteessir olur malum ya. Talat, Bayezit’e doğru çıkar. Ama zihni oradan ayrılamaz. Tütüncünün cumbası hayalhanesinde tecessüm ettikçe (canlandıkça) eder. Kaleme gider, yine bu efkâr (düşünce) ile meşgul. Kalemden döner iken tütünü tükenmemiş idiyse de yine kırk paralık tütün alır, cumbaya bakar: Yine aynı şey. Evine gider, aklı yine onunla meşgul. Yatağa yatar, uyku yok. Bir düzü düşünür. Bir sevinir, bir keder eder. Kararı kalkar, bir yerde duramaz. Sabahla evinden çıkar, tütüncüye uğrar. Tütünü var iken bir daha tütün alır. Cumbanın keyfiyeti (vaziyeti) daima o. Nihayet birkaç gün böyle gider.

Bir gün Talat Bey ber-mutad (her zamanki gibi) tütün almaya gider. Tütüncü tütünü tartar iken Talat Bey yüzünü cumbaya çevirip bakakalmış idi. Hacı Baba tütünü hazırlar, Talat’ın önüne atar. “Buyur efendi’’ der. Ama kime söylersin? Herifin aklı başka yerde. Hacı Baba: “Ayol, alsana tütünü. Ne bakıyorsun? Şaşkın mısın, nesin? Tuhaf be!” diyerek çıkışmaya başlar. Talat mahcup olup tütünü alır, gider.

**

Metnin ana teması aşk ve toplumdaki yanlış anlayışlardır. Kızların eve kapatılması, düşünceleri alınmadan evlendirilmeleri ve bunun yol açtığı olumsuzluklardır. Bu tür yanlışlıklar toplumda yaşanmıştır ve yaşanmaya da devam etmektedir. Bu yönüyle tema, sosyal hayatın yanlışlarını dile getirmek üzerine kurulmuştur. Bu yönüyle eser Tanzimat’ın roman anlayışını yansıtır.

Taaşşuk-ı Talat ve Fıtnat adlı romandan alınan yukarıdaki metinde düz (kronolojik) olay örgüsü vardır. Düz olay örgüsünde, olaylar başlar, gelişir ve sonuçlanıncaya kadar devam eder.

Geçmişte yaşanan olaylara dönülmez. Ancak bazı konuşmalarla kişilerin geçmişine ait bilgiler verilir. Buraya aldığımız metinde de Hacı Baha’nın ve Fıtnat’ın geçmişine ait bilgiler tütüncü ile müşteriler arasındaki konuşmalarda verilmiş, Talat Bey onları dinleyerek bu bilgileri edinmiştir. Metnin bu olay örgüsü gerçeklikle birebir örtüşmektedir. Yani gerçeğe uymayacak bir durum yoktur. Ama olayların gelişiminde tesadüfler abartılı bir şekilde karşımıza çıkar.

Olay örgüsü içinde verilen bilgilere göre, gerek Hacı Baba’nın katı tutumu gerekse Fıtnat’ın eve kapatılmış olması Talat’ı derinden etkilemiştir. Metnin olay örgüsü okuyucuya bu duyguları hissettirmektedir ve durum dönemin anlayışını yansıtmaktadır.

Kişilerin olay örgüsünde ayrı ayrı işlevleri vardır. Anne, baba, âşık olan gençler, çarşı esnafı gibi kişilerin metinde kendilerine göre bir işlevi vardır. Bu kişiler o günün toplumu içinde yer alan, toplumda karşılaşılabilecek kişilerdir. Yani bu kişiler toplumun gerçeklerine ve sosyal şartlarına uygundur.

Romandan aldığımız bu metinde iki ayrı mekân vardır. Biri Hacı Baha’nın dükkânının ve evinin olduğu mekândır. Üstü ev olan bu dükkânın üstündeki cumba dükkândan görülür. Aynı şekilde cumbadan da dükkânın içi görülür. Talat ile Fıtnat birbirlerini bu şekilde görürler. Diğer mekân ise Talat’ın tütün aldığı bir başka tütüncü dükkânıdır. Romandan alınan bu metindeki mekânlar toplum içinde görülebilecek mekânlardır.

Hem olayın hem de mekânın gerçeklere uygunluğu, “mekân-kişi-olay” uyumunu sağlamaktadır.

Fıtnat’ın Hacı Baba tarafından sürekli evde tutulması, Ali Bey’le zorla evlendirilmesi gibi toplumdaki yanlış uygulamaları düşündüğümüzde metnin, yazıldığı dönemle sıkı bir ilişki içinde olduğunu, yani toplumsal gerçekleri yansıttığını söyleyebiliriz.

Fıtnat’ın eve kapatılması ve dışarıya çıkmasına izin verilmemesi, istemediği hâlde Ali Bey’le evlendirilmesi, tütüncü dükkânları, cumbalı evler, çarşaflı kadınlar, metindeki olayların geçtiği dönem için yerli ve mahalli olan öğelerdir.

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi