Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

HALİT FAHRİ OZANSOY- BAYKUŞ PİYESİNİN İNCELEMESİ

"Baykuş" piyesinde anlatılan olay, adı verilmeyen bir Anadolu köyünde geçmektedir. Nail, şiddetli bir kış günü kardeşi Mehmet için doktor getirmek üzere kasabaya doğru yola çıkar. Geceleyin Mehmet'in babası ile misafir gelen yolcu Mehmet'in başucunda beklediği sırada, Nail ile yola çıkan köpek eve tek başına döner. Herkes, kurtların Nail'i parçaladığını düşünür ve onun cesedini aramaya çıkar. Bu sırada Mehmet, nişanlısı Ayşe'nin yanında can verir. Bu facia karşısında yüreği dayanamayan baba ise cinnet geçirir.

(Mehmet uykudadır.)

Yolcu: (Pencereden kıra bakarak:)

Yağıyor bir dumanlı boşluğa kar

Sanırım asuman zemine akar.

Dökülen zerreler bir ince kuğu.

İhtiyar: Camlar üstünde bak, çoğaldı buğu!

Yolcu: (Bir dakika tereddütten sonra)

Heybem akşamleyin boşaldı. Açım!

Bana bir parça şey...

İhtiyar:

Ağardı saçım;

İhtiyarım, unuttum.

Affet, emi!

Yordu bin türlü gam muhakememi.

Yolcu:

Istırabında ben seninle birim,

Böyle sözlerle bil ki incinirim.

İki biçare kimse kardeş olur,

Beni bir parçacık somun doyurur.

(İhtiyar gidip ekmek ve yoğurt getirir, bir sininin üstüne koyar. Yolcu yemeye başlar. Diğeri karşısında oturur ve mükâleme yeniden başlar.)

İki oğlum gelince dünyaya,

Öyle daldım ki tatlı hülyaya,

Sanıyordum bütün gecem gündüz:

Kadınım girmemişti kabre henüz

(Uzaktan bir baykuş öter.)

Yolcu:

Titriyorsun. Niçin yüzün mosmor?

Her gören der ki mutlaka ölüsün.

O kadar gölgelerle örtülüsün...

(Bir müddet ikisi de susarlar... Dışarıdan kapı vurulur.)

İhtiyar (Sevinerek:)

Zannedersem bizim çocuktur bu...

 

Halit Fahri Ozansoy

 

"Baykuş" piyesi "İstiklal" piyesinden farklı olarak manzum biçimde yazılmıştır. Bunun nedeni, Halit Fahri'nin şair olması, sağlanan ahenkle okuyucunun ilgisinin çekilmek istenmesi, Batıdaki pek çok oyunun manzum biçimde yazılmış olması olarak düşünülebilir.

 

Millî Edebiyat roman ve hikâyelerinde gördüğünüz gibi, "Baykuş" piyesinde de mekân, olay ve kişiler Anadolu'dan seçilmiştir. Eserde Türk köylüsünün zorlu yaşamı ve dramı anlatılmış, toplumun dikkati bu tip sorunlar üzerine çekilmeye çalışılmıştır. Bütün bunlar metnin Millî Edebiyat geleneği dikkate alınarak kaleme alındığını gösterir.

 

Aşağıdaki bölümde gördüğünüz gibi olay manzum olarak ve ahenk unsurları da düşünülerek anlatılmıştır.

 

"İki oğlum gelince dünyaya,

Öyle daldım ki tatlı hülyaya,

Sanıyordum bütün gecem gündüz:

Kadınım girmemişti kabre henüz"

 

Eserin teması ise "Anadolu insanı mahrumiyetler içinde çırpınmakta; başta sağlık, yoksulluk olmak üzere pek çok alanda hizmet beklemektedir." düşüncesi olur.

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi