Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

TEVFİK FİKRET- HEMŞİREM İÇİN ŞİİRİNİN İNCELEMESİ

Biz çocuktuk, seni defn eylediler 

Bi-vefâ kumlara bî-kayd eller 

O zamandan beri müştak-ı zebûn 

Ne zaman kıbleye dönsem dil-hûn 

Seni bir mahfede pûyan görürüm; 

Sonra kumlarda perişan görürüm. 

Bir diken belki delîl-i kabrin,

Develer belki ziyaretçilerin;

Kim bilir, belki de pâmâl-i gubâr,

Ne diken var ne ziyaret ne mezar; 

Ne de sen... Bense bugün derdimle 

Seni inletmeğe geldim, dinle.

II.

Bu lanet ile fakat muzdarib mi vicdanın 

Sorun fazileti tahkir eden esâfilden 

Sorun tabiatı terzil eden erâzilden

 Bu la’net ile evet muztarib mi vicdanın 

Sorun şu ismeti temsim eden o katilden

III.

Öldürdüler bu hem de bugün şimdi olmadı 

Çoktan gömüldü hüsn-i şebâbın, zerafetin, 

Kalbin, kadınlığın, şerefin istirâhatin 

Bir an didiklemekten o hâin yorulmadı 

Bittin çamurlu tırnağı altında gılzetin

(Tevfik Fikret)

 

 

Günümüz Türkçesiyle

KIZ KARDEŞİM İÇİN

I.

Biz çocuktuk seni gömdüler

Vefasız kumlara, duyarsız eller

O zamandan beri özleyen ve aciz

Ne zaman Kıble’ye dönsem içim kan ağlayarak

Seni bir yerde koşar görürüm

Seni kumlarda perişan görürüm

Bir diken belki mezarının delili

Develer belki ziyaretçilerin

Kim bilir, belki de tozlarla çiğnenmiş

Ne diken var ne ziyaret ne mezar

Ne de sen... Bense bugün derdimle

Seni inletmeye geldim, dinle.

II.

Bu lanetiyle fakat ıstıraplı mı vicdanın 

Sorun fazileti aşağılayan en bayağı insanlardan 

Sorun doğayı rezil eden rezillerden 

Bu lanetiyle, evet, ıstırap çekiyor mu vicdanın 

Sorun şu masumluğu zehirleyen o katilden

III.

Öldürdüler... Bu hem de bugün, şimdi olmadı 

Çoktan gömüldü gençliğinin güzelliği, zarafetin 

Kalbin, kadınlığın, şerefin, istirahatin 

Bir an didiklemekten o hain yorulmadı 

Tükendin çamurlu tırnağı altında kabalığın

 

Tevfik Fikret bu şiiri, kız kardeşi Sıdıka Hanım’ın ölümü üzerine yazmıştır. Bu şiir onun bireysel duygulardan evrensel konulara yönelişinin bir yansımasıdır. Bu bağlamda Tevfik Fikret’in şiir anlayışının aşamalarından birini göstermesi bakımından da önemlidir.

Şairin bu şiirde üç ayrı aruz kalıbı kullandığı görülmektedir. Şair I. bölümde “fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilün”; II. bölümde “mefâ’ilün fe’ilâtün mefâ’ilün fe’ilün”; III. bölümde ise “mef’ûlü fâ’ilâtü mefâ’îlü fâilün” kalıplarını kullanmıştır.

Bu anlayış, edebiyata Servet-i Fünûn döneminde girmiştir. Çünkü Tevfik Fikret ve Cenap Sahabettin başta olmak üzere Servet-i Fünûn şairleri aruz kalıplarını müzik değerleri bakımından ele almışlardır. Sonra kullanılan kalıbın şiirin konusuna ve dize içindeki sözcüklerle uyumlu olmasına dikkat etmişlerdir. Hatta Tevfik Fikret’in bu şiirde yaptığı gibi, ölçünün müzik değeri açısından konuyla uyumunu sağlayabilmek için, konunun gelişmesine göre, bir şiir içinde birkaç kalıp kullanmışlardır. Bu durum, Servet-i Fünûn edebiyatına özgüdür. Bu şiirde bireysel bir konu, ağır bir dille, sanatlı bir anlatımla ele alınmıştır. Dolayısıyla bu şiir “konu, tema, biçim, dil, ahenk” unsurları bakımından Servet-i Fünûn şiirinin özelliklerini yansıtmaktadır.