VASFİ - PADİŞAH-I İNS Ü CİNN OLMAK...
VASFÎ (XVI.yy.) / AŞIK OL
1. Pâdişâh-ı ins ü cinn olmak dilersen âşık ol
Ârif-ü rind-i cihân olmak dilersen âşık ol
2. Zâhiren ey dil nice ebr-i hicâb altındasın
Günbegün sen de nihân olmak dilersen âşık ol
3. Zerre-veş gün yüzlüler şevkine her dem raks edip
Gâh zâhir geh nihân olmak dilersen âşık ol
4. Kûy-ı cânân içre feryâd eyleyip her subh u şâm
Bülbül-i bâğ-ı cinân olmak dilersen âşık ol
5. Zulmet-i hicr içre aşk âb-ı hayâtın Hızr-veş
Nûş ediben câvidân olmak dilersen âşık ol
6. Vasfiyâ gam yeme dehrin gerdişi kaddin büküp
Pîr ederse nev-cüvân olmak dilersen âşık ol
Günümüz Türkçesiyle
1. İnsanların ve cinlerin padişahı olmak dilersen âşık ol. Ârif (derin bilgiler sahibi) olmak dilersen, bu dünyanın en ünlü rindi olmak dilersen yine âşık ol.
(Rind ve bununla ilişkili olarak zahid için Figanî’nin şiirinin açıklamasına bakınız.)
2. Ey gönül! Görünüşte örten, kapayan bulutlar altındasın. Ama zamanla, günden güne ortaya çıkmak, görünmek dilersen âşık ol.
İkinci mısradaki günbegün, günden güne anlamına gelmekle birlikte, gün kelimesi ilk mısradaki bulut kelimesi dolayısıyla güneş anlamını da hatırlatmaktadır. Sanki bulutların ardından güneşin yavaş yavaş görünmesi dile getirilmektedir.
3. Zerre gibi, yüzleri güneşi andıran güzellerin aşkıyla her an dans edip bazen görünüp bazen kaybolmak dilersen yine âşık ol.
Zerre güneş ışığında hareketi görünebilen ufak toz parçacıklarıdır. Bu toz parçacıklarının hareketi, güneşe olan arzulan ile açıklanmaktadır. Şair, âşıkların da güneşe doğru yükseliyormuş izlenimi doğuran ve bazen görünen bazen de görünmeyen zerreler gibi olmasını istiyor.
4. Sabah akşam, sürekli sevgilinin mahallesi içinde feryat eden, acı acı öten cennet bağının bülbülü olmak istersen âşık ol.
5. Karanlığı andıran ayrılık içinde aşkın ölümsüzlük veren suyunu Hızır gibi içip ölümsüz olmak istersen âşık ol.
Bu beyitte divan şiirinde sıkça işlenen ab-ı hayat, yani içene ölümsüzlük verdiğine inanılan sudan bahsedilmektedir. Bu su, karanlıklar ülkesindedir. Beyitte buna da“zulmet-i hicr” sözüyle işaret edilmektedir. Hızır; bu sudan içmiş ve ölümsüz olmuştur.
6. Ey Vasir! Dünyanın dönmesi, belini büküp seni yaşlandırsa da yine gam yeme, tasalanma. Yeniden gençleşmek istersen âşık ol.
Şair dünyanın dönmesi ile dönekliğini, aynı sözle (gerdiş) ifade etmiştir. Ayrıca belin bükülmesi hem yaşlı insanların belinin bükülmesini, hem de üzüntü ve çok büyük dertler altında ezilmiş olmayı çağrıştırır.
Prof. Dr. M.A. Yekta Saraç, Divan Şiirinden Seçmeler