Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

KADI BURHANEDDİN - NİCE Kİ ÖMRÜM VAR BENİM...

GÖRMEDİM - KADI BURHANEDDİN


Nice ki ömrüm var benim, yüzün gibi yüz görmedim
Vallah ki yüzün göreli, özgelere yüz görmedim 

Boyun gibi serv-i revan, gözün gibi nergis-i mest
Zülfün ile yüzün gibi gece vü gündüz görmedim                    

Varlığım ilini şaha şöyle cemalin aldı ki
Ayineye kılıp nazar ben beni sensiz görmedim 

Bin kez dahi görür isem her dem seni doyumazam 
Bunca zaman geçmişdürür henüz dahi yüz görmedim 

Aşkın düşeli içime yandı cihan dahi yele 
Derdim gibi bu dünyada sepişken uyuz görmedim 

Senin gibi gözü Hatâ, saçı Habeş, özü Huten 
Belin gibi bir bel, dahi yüzün gibi yüz görmedim


Bitti yerinden göreli boyunu serv-i bûstân
Ayda bunun gibi alın güneşte bu yüz görmedim


Günümüz Türkçesiyle

1. Yaşadığım bu ana kadar yüzün gibi yüz görmedim. Vallahi yüzünü göreli başkalarına bakmadım.

2. Boyun gibi yürüyen uzun boylu selvi, gözün gibi sarhoş nergis, zülfün gibi gece ve yüzün gibi gündüz görmedim

3. Ey güzeller sultanı! Yüzünün güzelliği varlığım ülkesini öyle aldı ki, aynaya baktığımda kendimi sensiz görmedim.

4. Senin gibi gözü Hata ülkesindeki güzellerin ve ceylanların gözüne benzeyen, saçı Habeşliler gibi (siyah) olan, kendisi Huten’deki güzelleri andıran bir sevgili, senin belin gibi bir bel, yüzün gibi bir yüz görmedim.

Hatâ (Hıtâ) ve Hoten Çin’in kuzeyinde bulunan, ceylanları ve bu ceylanlardan elde edilen misk ile ünlü bir bölgenin adı olarak Divan şiirinde sıkça geçer. Habeş ise Afrika’nın doğusunda bulunan Habeşistan’da yaşayan yerli halka verilen addır. Divan şiirinde Habeşistan ve Habeş kelimeleri siyahı çağrıştırır. Hatâ (Hıtâ) ve Hoten nâfe kelimesi ile geçtiğinde saç kavramını canlandırır.

5. Senin boyunu göreli bağda bahçede biten selvi ağacı bile yerinden koptu. Ayda bunun gibi bir alın, gü­neşte bu yüzü görmedim

Divan şiirinde sevgilinin boyu selvi ağacına benzetildiği gibi, yüzü ve alnı da aya ve güneşe benzetilir Ama şair burada, sevgilinin boyunun selvi ağacının boyundan daha uzun, alımlı, alnının ve yüzünün parlaklığı­nın ise ayın ve güneşin aydınlığından daha parlak oldu­ğunu söylüyor.