Racine'in dehasında en seçkin temsilcisini bulmuş olan Fransız hassasiyeti, koca ve evlât sevgisinde ortaklık kabul etmeyen fazilet örneğini o Troyalı prensesin şahsında sembolleştirmek istemiştir.
Munis Faik OZANSOY
ANDROMAK
Andromak, Helena'yı kaçıran Troyalı Paris'in kardeşi yiğit Hektor'un karışıdır.
Hektor'un Aşil (Akhilletıs) tarafından öldürülmesi ve Troyalıların yenilgisi üzerine Andromak. küçük oğlu ile birlikte, Aşil'in oğlu kral Pirus'ün tutsağı olarak Epir'e götürülmüştür.
Menelaos ve Helena'nın kızları Hermiyon ile Agamemnon'un oğlu Orest (Orestes) de Pirus'ün sarayındadırlar.
Orest, Hermiyon'u; Hermiyon Pirüs'ü; Pirüs ise Andromak'ı sevmektedir.
Orest, Yunanlıların elçisi olarak gelmiştir; gelecekte yeni bir felaket doğurmaması için, Hektor'un küçük oğlunun başını istemektedir; ama, gerçek amacı Hermiyon'u elde elde etmektir.
Pirüs, başlangıçta Hermiyon'a yakınlık göstermiş, sonra Andromak'a olan sevgisi üstün gelmiştir; onun uğrunda, gerekirse başkomutanlığını yapacağı yeni bir Troya savaşını bile göze almıştır.
Ama Andromak, Hektor'a ve küçük oğluna saygısızlıktır diye, Pirus'ün karısı olmamak için çırpınmakladır.
PERDE III
Sahne VII
Pirüs Andromak, Şefiz.
(Pirüs devam eder)
Madam, siz kalın burada.
Geri verilebilir size oğlunuz hâlâ
Anlıyorum ki, size gözyaşı döktürerek,
Aleyhime silahlar dağıtmaktayım gerçek.
Gelirdim sanıyordum buraya daha çok kin.
Ama gözlerinizi bana biraz çevirin.
Bakışlarımda var mı sert bir hâkim edası,
Sevilmemek isteyen bir düşman manzarası?
Niçin zorluyorsunuz beni siz ihanete.
Oğlunuzun adına, son verelim nefrete.
........
Geri gönderiyorum Hermiyon'u... Koyarak
Alnına taç yerine ebedî zillet ancak.
Düğünü hazır hazırlanan mabede gidip hemen
Ona yapılan tacı size giydireyim ben.
Madam, bu hor görülür bir ihsan değil fakat,
Size söylüyorum ben; ya ölüm, ya saltanat.
Kalbim, tam bir senelik nankörlüklerden bezgin,
Tereddüdünü artık çekemez kaderinin.
Bu, uzun zaman korkmak, tehdit, inlemek hem de
Ölürüm sizi versem, ölürüm beklesem de.
Düşünün: Yine gelir, götürürüm sizi de,
Çocuğunuzun beni beklediği mabede.
Göreceksiniz, beni orada, uysal ya huysuz,
Ya taç giyeceksiniz ya ölecek oğlunuz.
Sahne VIII
Andromak, Sefiz
SEFİZ
Hâkim olacaksınız, size söylemiştim ben,
Kendi kaderinizle Yunanistan'a rağmen.
ANDROMAK
Heyhat! Nasıl netice verdi nutuklarım bak!
Bana kalan şey yalnız oğlumu suçlandırmak.
SEFİZ
Bu, Madam kocanıza yeter bir sadakattir;
Fazla fazilet sizi bir cani yapabilir.
Sevk eder uysallığa ruhunuzu o asıl.
ANDROMAK
Ona ben Pirüs'ü mü halef yapayım? Nasıl?
SEFİZ
Yunanlıların aldığı oğlunuz böyle diler.
Sanır mısınız bundan ruhlar üzgündürler,
Muzaffer bir kralı, Madam hor görmek neden?
Sizi cedlerinizin sırasına yükselten,
Galiplerinizi hep çiğneyen uğrunuzda,
Yadetmeden babası Aşil olduğunu da,
Kendi zaferlerini boş sayan, inkâr eden...
ANDROMAK
O hatırlamasa da, unutmalı mıyım ben?
Nasıl olur, cenaze merasiminden mahrum,
Saygısız sürüklenen Hektor'u unuturum?
O kana boyadığı saneme sarılarak,
Ayaklarıma düşen babasını unutmak?
Düşün, Sefiz düşün, bir millet için ebedî
Karanlık teşkil eden merhametsiz geceyi.
Tasavvur et, yanarken bizim saraylarımız,
Onların ışığında güzleri yıldız yıldız,
Ölen kardeşlerimi çiğneyerek yürüyen
Kan içinde savaşı coşturan Pirüs'ü sen.
O, alevde bunalmış, silâh altında ölgün
İnsanın feryadını, galip sesini düşün.
Bu vahşetler içinde Andromak'ı tasvir et.
Pirüs benim gözüme böyle görünür elbet.
Ona taç kazandıran zaferler bunlar bütün;
Ve işte koca diye bana uygun gördüğün.
Yok, cinayetlerine asla olamam ortak,
Alsın bizi, isterse, en son kurban olarak.
Bütün nefret hislerini ona adanmış olsun.
SEFİZ
O halde, ölümünü görelim oğlunuzun.
Beklenilen yalnız siz... Titriyorsunuz, Madam.
ANDROMAK
Öyle bir hatırayla dokundun ruhuma tam!
Nasıl? Sefiz, demek ki, göreceğim olurken.
Oğlumu, tek neşemi Hektor'un resmini ben.
O çocuk, sevgisinin bende kalan delili!
Heyhat! Hatırlıyorum, cesaretli Aşil'i
Yahut ölümü bir gün aralıyorken ona,
Oğlumu çağırarak almıştı kollarına:
"Aziz eşim, demişti, gözyaşımı silerek.
Bilmem kaderim nasıl bir netice verecek;
Oğlum kalarak sana, aşkımdan bir yadigar.
Ölürsem, beni sende bulabilmeli tekrar.
Mutlu bir evliliğin yadı azizse eğer.
Oğluma ne derece beni sevdirdin, göster."
Bu aziz kan akarken görecekmişim demek,
Ve onunla beraber ecdadı da ölecek.
Vahşi Kral, çeksin mi onu da cinayetim.
O sorumlu olamaz, varsa sana nefretim?
Ölen yakınlarından seni mesul mü etti?
Duymadığı acıdan oldu mu şikayeti?
Fakat böyleyken, oğlum ölürsün, zalimin tam
Üzerinde tuttuğu silahı durduramazsam,
O silâhı çevirip sunmalı mıyım sana?
Hayır ölmeyeceksin; ben dayanamam buna.
Arayalım Pirüs'ü, sevgili Sefiz, hayır,
Sen gör benim yerime.
....
Sonunda Hermiyon evlenmek sözüyle Orest'i kışkırtarak, bir türlü kendine çevirmedi Pirüs'u düğün yapılacak tapmakta öldürtür; onun ölümünü duyunca da Orest'i suçlayarak Pirüs'ün ölüsü yanına gelir ve hançerle kendini, öldürür. Bunu işiten Orest ise çılgına döner.
Metin İncelemesi
Biçim Yönünden:
Biçimi: Nazım.
Türü: Trajedi.
Konusu: Yiğit Hektor'un karısı Andromak'ın çıkmazlarla örülü ruhsal durumu ele alınıp anlatılıyor.
Temi: Sevgi, şefkat ve nefret.
Yardımcı Bilgiler:
Andromak, bir trajedidir. Trajedi (tragedya), tiyatro türlerin dendir. Bu eserlerde genellikle mitolojik konular ele alınıp işlenir. Olayların kahramanları, toplumda yaşayan sıradan insanlar değildir. Kahramanlar, daima üst tabakadan seçilir. Bunların kral, kraliçe, büyük kahraman ya da yarı tanrı varlık olmasına özen gösterilir.
Trajediler, "Üç birlik" kuralına göre düzenlenir. Bunlar :
1. Olayda birlik,
2. Zamanda birlik,
3. Yerde birlik olarak sıralanır.
Bu tip eserlerde, ele tek bir konu (olay) alınır. Olayın yirmi dört saatlik bir zaman dilimi içinde başlayıp bitmesi zorunludur. Olay, başladığı yerde bitmelidir.
Andromak, edebiyatta yer alan "klasisizmin" ilkelerine uygun bir eserdir. Bu akımın temel ilkeleri şunlardır:
· Akıl, insan için en belirleyici öğedir.
· Sanat eserinin ahlaka uygun olması gerekir.
· Sanat eserinde dil, anlatım ve kurgu kusursuz olmalıdır.
· Kahramanlar, ideal kişilerden seçilmeli, ideal kişilikler sergilenmelidir.
· Olaylar, kişilerin yazgılarını belirler.
· Eserde insanın doğası esastır.
· Eski Yunan kültürü temeldir.
İçerik Yönünden:
Araştırmalar:
1. Eserin kahramanı Andromak, çıkmazlarla sarılı ruhsal durum içinde bocalamaktadır. Onun ruhsal dünyasında kocasına saygısı, oğluna sevgisi, düşmanına nefretle varmak zorunluluğu önem kazanmaktadır. Bu duygu ve düşünceleri arasında üstün geleni oğluna olan sevgisidir. Olaya göre Kral Pirüs, Andromak'a evlilik önerisinde bulunur, önerisinin kabul edilmemesi durumunda oğlunu öldüreceğini söyler. Andromak ise Kral Pirüs'ün isteğini yerine getirmeyi, kocası Hektor'a ve küçük oğluna saygısızlık olarak nitelendirir. Olayın sonunda, Andromak'ın oğluna duyduğu sevgi üstün gelir; kralın evlenme önerisi çaresiz kabul edilir.
2. Andromak'ın kocası Hektor'a bağlı olduğunu şu mısralardan anlıyoruz:
Nasıl olur, cenaze merasiminden mahrum,
Saygısız sürüklenen Hektor'u unuturum ben?
O kana boyadığı saneme sarılarak,
Ayaklarıma düşen babasını unutmak?
3.Andromak, Kral Pirüs'ün evlenme önerisini kabul etmiyor. Sırdaşı Sefiz, Andromak'ı kararından döndürmek istiyor. Ona mantıklı çözümler öneriyor. Evlilik önerisini kabul ettiği takdirde Yunanistan'ın egemenliğine ortak olacağını, oğlunu ölümden kurtaracağını söylüyor. Bu nedenle Andromak'a uysal olmasını öğütlüyor. Kocası Hektor'un anısına olan aşırı bağlılığının kendisini katil yapabileceğini söylüyor.
4. Okuduğumuz örnek parçada Kral Pirüs, isteğini yerine getirmek için Andromak'ın önüne karşı konulmaz seçenekler koyuyor. Bu seçenekler, "ölüm-saltanat", "oğlunun ölmesi-yaşaması" olarak görülüyor. Andromak, bu seçenekler karşısında çaresiz kalıyor. Oğlunu ölümden kurtarmak, onun yaşamını sağlamak için Pirüs'ün isteğini kabul ediyor.
5. Andromak, bir trajedidir. "Üç birlik" kuralına uygundur. Olayın geçtiği değişmez yer kralın sarayıdır. Eserin olayını, Andromak'ın çıkmazlarla dolu ruhsal dünyası oluşturmakta, gelişmeler bu soruna bağlanmaktadır. Olayın başlaması, gelişmesi ve sona ermesi yirmi dört saatlik zaman diliminde olmaktadır. Böylece eserde yerde, olayda, zamanda birlik görülmektedir.
Bunun dışında eserde görülen diğer klasik kurallar şunlardır: Eserin kahramanları seçkinlerdir. Anlatım kitabidir, doğal halk diline yer verilmiştir. Konu, eski Yunan mitolojisiyle ilgilidir. Eserde insanın doğası temel alınmış, kahramanları yazgılarından kurtulamamışlardır.