Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

‘Eline bir türlü kitap almıyor, okumayı hiç sevmiyor’ diyerek çocuklarından dert yanan anne-babalarla karşılaşmak olağan hale geldi. Peki ya çocukların kitap okumamasının sebebi ebeveynlerin sandığının aksine çocuklardan değil de kitaplardan kaynaklanıyorsa...

 Bir varmış bir yokmuş’larla başlayan ve sonunda gökten üç elma düşen masallardan öğreniyor çocuklar doğruluğun her zaman kazanacağını. Fakir ya da zengin olmanın önemi yok okudukları kitaplarda, mesele erdemli olabilmek. Hayali kahramanlarla tanışıp onların yaşadıklarından dersler çıkarıyorlar. Yetişkinlerden farklı bambaşka dünyaları var. Kitaplarsa onlara yol arkadaşlığı yapıyor. Sebeb-i hikmeti budur belki de eskilerin, kitap okumayan çocuğu susuz ağaca benzetmelerinin. Peki, o vakit neden bir çocuk kitap okumak istemez, sevmediği için mi? Yoksa kitaplar ona uygun olmadığı için mi?

Raflarda yan yana dizili onlarca kitap arasından birini seçip çocuğunun eline tutuşturuveriyor aileler. Birkaç gün sonra okunmamış halde bulacakları kitabın hesabını da çocuktan soruyorlar haliyle. Ne var ki kimi zaman çocuk okumak istese de kitap kendini okutturmuyor. Rengine ismine bakılarak alınan kitap bir vitrin ürünü olmaktan öteye geçemiyor. Çocuklar her yeni yaşlarında farklı özellikler kazanıp daha önce sahip olmadıkları becerileri elde ediyor. Bundan dolayı çocuklardaki bu gelişimsel özellikler dikkate alınarak kitap seçilmesi gerekiyor. Bu gibi durumlarda 2-14 yaş arası çocuklar için özel olarak edebi eserler hazırlayan bir tür olan ‘Çocuk Edebiyatı’ yetişiyor imdada. Bu türe göre kitaplar, çocukların gelişim özellikleri, ilgileri ve ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanıyor.

2-4 yaş: Bu yaştaki çocuklar okuyamasalar bile resimlerine bakıp hikâyeleri dinlemeye ihtiyaç duyuyor. Bu sebeple kitaplar renkli ve bol resimli olmalı. Ancak sayfaların parlak olmamasına dikkat edilmeli. Resimler çocuğun olayları takip etmesine yardımcı olmalı.

4-6 yaş: Hayal güçleri genişlediği için bu yaş çocukların masal ve hikâyelere en çok ihtiyaç duydukları dönemdir. Tekerlemeler, bilmeceler ve öyküler ezberlerinin güçlendiği bu yaşta akıllarında kolayca yer alıyor.

6-8 yaş: Okul yılları denilen bu dönemde çocukların ilgisini halk masalları ve hayvan öyküleri çekmeye başlıyor. Seçilen kitaplarda kahramanlar iyi özellikler taşımalı ki, öykündükleri karakterler onlara yanlış örnek olmasın.

8-10 yaş: Macera ve gezi kitaplarının yanı sıra klasik masallara ve çizgi romanlara da merak duyuluyor bu yaşta. Hayal güçleri genişliyor, dil ve anlatım özellikleri kazanılıyor. Bu sebeple anlatımı kapsamlı kitapların seçilmesi gerekiyor.

10-12 yaş: Edebi ve tarihi romanlar okunmaya başlanıyor. Bilgi ve becerilerin arttığı bu dönemde mesaj kaygısı taşımayan, temasında insan sevgisi olan kitapların alınmasına özen gösterilmeli.

12-14 yaş: Çocukların yavaş yavaş gençliğe adım attıkları bu dönemde bir rol model önem kazanır. Kitaplarda çocukların gelişimini olumsuz etkilememesi için ahlaki kurallar taşıyan rol modeller bulunmalı. Yaşam sorunlarını anlamaya çalıştıkları için bunları irdeleyebilecekleri kitaplar sunulmalı.

Sözlü gelenekten kitaplara

Çocuk Edebiyatı, dünyada farklı zamanlarda fark ediliyor. Fransa’da Charles Pearault, 14. Lui döneminde çocuk kitaplarının babası olarak tanınıyor. Halk tarafından söylenen masalları, hikâyeleri bir araya toplayıp basıyor. Bunların arasında birçoğumuzun yakından bildikleri de var: Kül Kedisi, Kırmızı Başlıklı Kız, Uyuyan Güzel, Parmak Çocuk, Çizmeli Kedi. Bu masallar İngiltere ve Almanya’da da ilgi görüyor. Ardından İngiltere’de Joseph Jacobs’a, Almanya’da Grimm Kardeşler’e ait derlemeler görülüyor. Ülkemizde ise Tanzimat dönemi (1839) başlangıç kabul ediliyor. Öncesinde sözlü geleneğin hâkim olması, çocuklara yönelik metinlerin sayısının az olmasına neden oluyor. Büyüklerinden fıkralar, bilmeceler, ninniler ve masallar dinleyen çocuklar bu dünyayı kitaplarda okumaya başlıyor. Ahmet Mithat Efendi’nin çocuklar için yazdığı ‘Hace-i Evvel’ ve ‘Kıssadan Hisse’ kitapları ve Mehmet Tevfik’in ‘Nasreddin Hoca Derlemeleri’ dikkat çekiyor. Ardından yabancı dildeki eserlerden çocuklar için çeviriler yapılıyor. Bir dönemin meşhur yapıtları arasında öne çıkan Robinson Crusoe, Arzın Merkezine Seyahat, Gulliver’in Gezileri ve Balonda Beş Hafta Seyahat bu çevirilerden.  1940 sonrası çocuk kitaplarına ilgi artıyor. Özellikle 1979’un UNESCO Dünya Çocuk Yılı olarak kutlanması bu alanda çalışmaların önem kazanmasını sağlıyor.

Orijinal adı Martine olan çocuk kitabı serisi kahramanını ‘Küçük Ayşegül’ olarak tanıyor Türkiye. Amerika’da Debbie, İtalya’da Christina, Almanya’da Steffi, İngiltere’de Emma, Portekiz’de Anita diye biliyorlar onu. Kurgusal küçük bir kız çocuğunun hikâyesi, yazarı Gilbert Delahaye ve çizeri Marcel Marlier. 1966-1967’de Ayşegül serisi Türkiye’ye gelene kadar resimli kitap bilinmiyordu. Ancak Can Göknil kaleme aldığı ‘Kirpi Masalı’ kitabıyla ilk resimli çocuk kitabını çıkarmayı başarır. 1974 yılında Türkiye’deki resimli kitapların ilklerinden olan Kirpi Masalı’nda kuraklığa direnen bir grup hayvanın hikâyesi anlatılıyor. “Uzakta bir ülkede, yağmursuz geçen günler… Bütün hayvanların sıkıntılı olduğu zor bir zamanda çare aramalarının hikâyesi bu… Herkes susuzluğa karşı ne yapacağını şaşırmışken dikenleri olduğu için kimsenin arkadaş olmak istemediği mor kirpi, kuraklığa karşı çare olabilecek mi?” sorusunun cevabını arıyor yazar Göknil.

Edebiyat çocuğa ne katabilir?

Çocuk kitapları deyip geçmemek lazım. İyi bir kitap, çocuklara yol gösterici oluyor, zihinsel gelişimlerine katkıda bulunuyor. Hayal gücünü geliştirmesine yardımcı oluyor, kendilerini tanıma fırsatı da veriyor. Çocukların duygusal ve kavramsal gelişimlerine katkı sunarken kişiliklerinin oluşmasını hızlandırıyor. Eleştirel bakmayı ve günlük hayatın sorunları karşısında çözümler üretmeyi öğretiyor.

Onlar için de yazdılar

Şiirler, hikâyeler ve romanlar kaleme aldılar ama çocukları da unutmadılar. Ünlü şair ve yazarlar yeteneklerini çocuklar için sergileyip onlar için de kitap yazdı vakti zamanında. ‘Çocuk Edebiyatı’nın bugünlerinde emeği olan edebiyatçılar arasında Ahmet Rasim, Ahmet Mithat, Ziya Gökalp, Ömer Seyfettin, Tevfik Fikret, Peyami Safa, Reşat Nuri Güntekin, Rıfat Ilgaz, Orhan Veli Kanık, Cahit Külebi, Gülten Dayıoğlu ve Muzaffer İzgü öne çıkıyor.

Çocuk kitabı alırken nelere dikkat etmeli?

* Kitabın kapağındaki resim canlı ve içeriğiyle uyumlu olmalı.

* Kitap üzerinde belirtilen yaş aralığına dikkat edilmeli.

* Sağlam şekilde ciltlendiği kontrol edilmeli.

* Sayfalar düzenli, yazılar da noktalama işaretlerine uygun olmalı.

* Kitabın dili anlaşılır, yalın ve akıcı kavramlara yer vermeli.

* Uzun cümle ve paragraflardan kaçınılmış olmalı.

* Çocuğun algı dünyası düşünülerek soyuttan daha çok somut ifadelere yer verilmeli.

* Kitaplar metinlerle bağlantılı, anlaşılması kolay ve çocuğa huzur verecek resimlerle süslenmeli.

* Resimler ve yazılar aynı sayfada yer almalı ancak birbirlerini kapatmamalı.

* Kitapta anlatılan konular ilgi çekici olurken aynı zamanda çocukları düşünmeye sevk etmeli.

* Çocuklara doğruluğu ve çalışkanlığı vurgularken yaşam sevincini de artırmalı.

* Mizah öğesine yer vermeli.

* Çocuklara okuma alışkanlığı kazandıracak niteliğe sahip olmalı.

* Ana fikir başta olmak üzere bilgileri doğru şekilde vermeli ve sade olmalı.

* Çocukta sevgi, cesaret, adalet, hoşgörü, fedakarlık gibi duyguların gelişmesini sağlamalı.

* Hayvan sevgisi ve doğa merakının oluşmasına yardımcı olmalı.

* Uzun tasvirler ve çözümlemeler çocuğu bunaltacağından bunlara yer vermeyen kitaplar tercih edilmeli.

* Çözümlemeleri anlayacak yaşta olmayan çocuklar için kahraman sayısı az tutulmalı ki olay örgüsünü kavramaları kolaylaşsın.

* Olay örgüsü kronolojik bir sıra takip ederek yazılan kitaplar alınmalı.

* Kitap alınırken çocuğa fikri daima sorulmalı

 

GÜLCAN BAĞIRKAN

 

16 Ağustos 2014, Cumartesi

 

 

 

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi