Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

 

Zeynep KIRSAN

Kendinize, “Okumaya mecbur mu­yum?” diye sorun. Mecbur hisse­diyorsanız, bir okuyucu olduğu­nuzu kabul edebilirsiniz. Kitap, okuma eylemine bir anlam katan ve misyon yük­leyen bu soruyla serüvene dönüşür kanaatimizce. Kitapları dünyası olmuş insanları konuşturduğu­muzda, iradi bir tercihle kitaba yönelmediklerini duyarız. Klişe bir ifade olsa da okumayı; yeme, içme, uyuma gibi bir ihtiyaç olarak tarif ediyorlar. Çünkü kitap okumak, sadece boş zamanlan de­ğerlendirmek veya hoşça vakit geçirmek için ger­çekleştirilen bir iş değil. Herkes bir ‘şey’ için kitap okuyor. O şey, okuyucunun durduğu yeri belirli­yor. Örneğin mü’min için bu, ‘Yaratan Rabbinin adıyla oku!’ (Alak Sûresi,1) buyruğunun işaret ettiği yer. Okumak, aynı zamanda hayatın reali­tesi olan, çalkantılar, gelgitlere de iyi gelir. Zira yaşadığımızla hissettiğimiz uyuşmadığında insan zihnine sorular hücum eder. Cevapları bulmak istediğimizde ise en güvenilir kapılar kitaplar olur. Soruların içimizde büyüttüğü çalkantıların okuyarak dindiğini gördükçe de, o kapıyı çalmadan duramaz artık insan. Hayatla özdeş­leşen bir kitap okuma sevgisi yeşerir böylece. Bu sevgiyle dünyalarını güzelleştiren, kitapsız mutlulukları eksik kalan insanlar tanıdık biz de. Kitabın içine akan Nazmiye Gözel, kitaba yakın bir hayat yaşayan Leyla Aksoy’la kitap sevgisini konuştuk,

 

'BENİM İÇİN KİTAP OKUMAK BİR BAĞIMLILIK

60 yaşındaki Nazmiye Gözel’in okuma aşkı annesin­den yadigâr. Okumayı beraber öğrenirler anne-kız. Sonrasını Nazmiye Hanım’dan dinleyelim: “Kitap okumanın zevkini bir kere aldım, bir daha bırakama­dım. Geceleri yorganın altında fenerle kitap okurdum küçükken. Annem, “Kör olacaksın kızım!” diye uyarsa da vazgeçmezdim. Okurken kendimden geçiyorum çünkü. Bahçede bir gün kitap okuyorum yine. İlkokul­dayım o zaman. Teksas-Tommiks çizgi romanlar meş­hur. Hikâyeye o kadar kaptırmışım ki kendimi, o sırada yoldan geçen at arabasına doğru yönelmişim. Sonra kendime geldim. Hâlâ hatırlayıp gülerim o halime.” Ortaokuldan sonra Almanya’ya giden Gözel, işte bile kitap okumayı hiç bırakmamış. Bir keresinde bu sebep­le patronundan laf işittiği de olmuş: “Almanya’da bir fabrikada çalışıyordum. Makinenin başında beklerken kitap okuyordum. Patron görünce ‘Ne yapıyorsun?’ dedi. Çok korktum ama neyse ki hamile olduğum için ucuz atlattım.” Yolda okuduğu sayfalara dalıp kaç kez ineceği durağı kaçırdığını hatırlamıyor bile. Kendisini kitap okuma bağımlısı olarak gören Gözel, herkesin kendisi için seferber olduğunu da gururla anlatıyor. Bazen günde bir kitap bitiren Nazmiye Hanım’ın, her kitabı satan alma imkânı olmuyormuş. Haliyle eş dost, konu komşu seferber olup ona ödünç kitap buluyor. Bu konuda en büyük destekçisi ise kızı. Şimdilerde de damadı, her gelişinde bir kitap getirerek kayınvalidesi­nin gönlünü fethediyor. “Benim bağımlılığımın çözü­mü yeni kitaplar! ” diyor. Nazmiye Gözel belli bir tarza bağlı kalmadan her kitabı okuyor. Fakat en çok polisiye kitaplarını sevdiğini söylemeden de geçmiyor. Okuma aşkından evrad-ı ezkârı da nasipleniyor. Gözel, ba­zen Kur’an-ı Kerim’i 15 günde hatmettiği oluyormuş. Kur’an okumadan geçen bir günü neredeyse yok. Her sabah namazdan sonra Yasin, Mülk, Amme ve Vakıa sûreleri dâhil en az 100 ayet okuyor.

 

Kitaplar bilgisayardan daha heyecanlı!

Eren Tatar 7. sınıfa giden bir kitap kurdu. Ya­şıtları hobi olarak bilgisayar oynamayı, çizgi film izlemeyi sıralarken onun en zevk aldığı şey kitap okumakmış. Şimdiden 100 Temel Eser’in tamamını okuyan Eren, haftada en az 3 kitap bitiriyor, bazen 5 kitap okuduğu bile oluyormuş. Kitap aşkını biraz da ondan din­leyelim: “Annem kitap okumayı çok seviyor. O ve öğretmenlerimin teşvikiyle ben de kitap okumayı çok sevdim. Okulda ilk 15 dakika okuma saati yapıyoruz. Herkes, ya evden ya kitaplarını getiriyor ya da kütüphaneden ki­tap alıyor. Elime her gün kitabı alabiliyorum böylece. Sonrası bize kalıyor; okumak. Kita­bın içindekiler, bilgisayar oyunlarından daha çok ilgimi çekiyor. Merak ettiğiniz şey kitap olursa okumaya daha çok vakit harcayabi­liyorsunuz. Mesela, 80 Günde Devr-i Âlem en sevdiğim kitaplardan birisi. Oradaki hayal dünyasını hâlâ unutamıyorum.” Eren, kitap okumanın güzelliğini intizamlı cümlelerle anlatırken, sayfalardan pek çok şey öğrendi­ğini de söylemeyi ihmal etmiyor. En çok ma­cera kitaplarını seven kitap kurdumuz, ileride kitap yazacak olursa bu tarzda yazabilirmiş.

 

Okuldaki kitaplar Yetmedi!

Leyla Aksoy, (30) okumayı annesinden 5 ya­şında öğrenir. Ailesi bunu sır gibi saklar. Ne­denini sorduğumuzda o günleri şöyle anım­sıyor Leyla Hanım: ”28 Şubat dönemiydi ve herkesin gözü bilhassa din görevlerinin üs­tündeydi. Eğer evde okuma yazmayı öğren­diğim duyulursa babam bir soruşturmaya tabi tutulabilirdi. Çünkü yakın arkadaşının başına gelmişti böyle talihsiz bir olay.” Mütedeyyin ailelerin, kız çocuklarını okula göndermeyeceği ön yargısı Leyla Hanım’ın hayatını anlamsız bir şekilde zorlaştırır. Hatta bu bakış açısı yü­zünden, ilkokulda okumayı yeni öğreniyormuş gibi davranır. Cin Ali’leri nerede görse özlem değil, öfke duyması da bundan. Yine de haya­tını kitaplarla örgüleyen Aksoy, okuma serüve­nini şöyle anlatıyor: “İlk kitaplarım evdeki kü­tüphaneden anlamakta zorlandığım eserlerdi. Hiç unutmam, annem elimde İbrahim Hakkı Hazretleri’nin Marifetnamesi’ni görünce bana masal kaseti almaya karar vermişti. Lâkin her akşam Keloğlan Masalları’nı dinleyerek daha hayalperest oluvermiştim. Anlamadığım keli­meleri siyah kıyafetli adamlar olarak tahayyül ediyordum. Sınıf arkadaşlarımın okuduğu ki­taplarda aradığımı bulamayınca köy ilkokulu­nun kısıtlı kütüphanesi sorunu çözemedi. Ba­bam Tekirdağ, Edime ve Kırklareli’nde dolaşan bir gezici kütüphaneye üye yapmıştı beni. Bu evdeki dini ve siyasi kitapları okumaktan daha zevkliydi. Bazen yine de dayanamaz antreden odaya sızan ışıkla gizlice evdeki kütüphaneden kitapları karıştırırdım. O yıllarda en sevdiğim kitapları da söylemiş olayım, Bostan - Gülistan, Kelile ve Dimne, Motorlu Kuş.” Şimdilerde ne­redeyse her gün bir kitap bitiren Aksoy, tarih, şiir kitapları en çok ilgisini çeken alanlar.

YENİ BAHAR

SON EKLENENLER

Üye Girişi