Kullanıcı Oyu: 3 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

OSMANCIK ÖZETİ - TARIK BUĞRA

Türü: Roman

Yazarı: Tarık Buğra

Başlıca Şahıslar:

Osman Bey: Gerçek hayatta var olan bir kahramandır. Osmanlı Devletinin kurucusudur. Kahraman, dürüst, adil, dindar, cömert, herkese iyilik yapan, atalarına saygılı ideal bir kişidir. Roman, Osman Beyin olgunlaşma ve devleti kurma sürecinin hikâyesi olarak Osman Beyin etrafında döner.

Şeyh Edebali: Osmancık'ın kayınpederidir. Devlete geçme sürecinde kuruluşun manevi mimarı olur. İslam'ın güzelliklerini şahsında temsil etmektedir. Birçok olayda Osman Beye fikir babalığı yapar.

Malhun Hatun: Edebali'nin kızı, Osman Bey'in hanımıdır. Orhan Beyin annesidir.

Nilüfer: Asıl adı Holofira'dır. Aslen Rum'dur. Orhan Beyle evlendikten sonra, Nilüfer adını alır.

Ertuğrul Bey: Osman Gazinin babasıdır. Olgunluğu, tecrübesi, adalete, ahlaka ve cömertliğe verdiği önemle ideal bir şahsiyettir.

 

ÖZET
Roman, Osman Gazinin ölüm anıyla başlar. Osman Gazi, ölüm döşeğinde Bursa'nın fethini görebilmek için dua etmektedir. Bursa'nın fethi, Osman Gazinin Orhan Beye vasiyetidir.
Bu başlangıçtan sonra Osman Beyin o ana kadar olan hayatı anlatılır.

Osmancık, diğer çocuklar gibi bir çocukluk yaşamaktadır. Gençliğini de diğer gençler gibi geçirir. Güçlü, kuvvetli, atılgan, korkusuzdur. Ama düşünerek, ölçüp biçerek hareket etmemektedir.
Ertuğrul Bey, Osman Bey'i olgunlaştırmak için çeşitli öğütler verir ama hedefine tam olarak ulaşamaz. Kendi hâline bırakır.
Ertuğrul Bey, Osmancık'tan ümidini kesince diğer oğlu Gündüz Beye ümitlerini bağlar, onunla ilgilenir. Osmancık, ağabeyini kıskanacak yerde rahatlar ve mutlu olur.
Şeyh Edebali ile karşılaşıncaya kadar bu hâli devam eder. Şeyh Edebali ile karşılaşması onun hayatındaki hemen her şeyi değiştirir.
Bir yaz günü Sivrikaya'da Osmancık ile Edebali karşılaşır. Sessiz bir gecede gökte ay ve yıldızların cümbüşü vardır. Osmancık, yıldızlara bakar ve "Dünya ne kadar büyük!" der. Edebali: "Dünyayı bize büyük gösteren bizim küçüklüğümüz oğul! Hırsımız, sabırsızlığımız, bencilliğimiz. Önce bu yüzden küçülüyor sonra da dünyayı çok büyük görüyoruz." karşılığını verir. Bu diyalogun devamında kaydettiği şu cümleler, Osman Beyi derinden sarsar: Dünya bir ömür için, bir TEK İNSAN için büyüktür. Bir soy için değil; bir soyun benimseyeceği, bir soya benimsetilecek bir amaç, bir inanç, bir ülkü için değil!"
Osman Gazi ile Edebali'nin diyaloğu, Osman Gaziyi derinden sarsar. Bu sarsıntı onun âdeta dengesini bozar. Ertuğrul Gazi, Osman Bey'in bu durumuna kızar ve Şeyh Edebali'ye kendinden daha fazla saygı göstermesini ister.
Bu arada bir gün, Osman Bey, Şeyh Edebali'nin tekkesine gider, misafir olur. Burada Malhun Hatunu görür. Daha sonra, Edebali'den ister ama Edebali, ikisinin durumu eşit olmadığı gerekçesiyle Osman Gaziye red cevabı verir.
Bütün bu yaşananlardan sonra Osmancık değişmeye başlar.

Tekkeye misafir olduğu bir gün, rüyasında Edebali'nin göğsünden çıkan bir ayrı kendi göğsüne girdiğini, sonra bir çınar ağacı şeklinde dünyaya dal budak saldığını görür.
Dünyanın dört bir yanına dal salan bu çınar ağacı nuruyla da her yanı aydınlatır. Rüya üzerine düşünen Osmancık, rüyadaki ayın Malhun Hatun olduğunu düşünür.
Osmancık değişerek sorumluluk duygusu almaya, soyu için bir şeyler yapmaya başlar. Edebali de kızını Osmancık'a verir.
Belli bir değişim yaşayan ve etrafına kendini kabul ettiren Osman Bey, yaşlanan Ertuğrul Bey'in yerine bey seçilir.

Osman Bey’in Bey seçilmesinden sonra, beyliğin sınırları her geçen gün artmaya başlar.
Bir yandan fetihler devam ederken bu dönemde Ertuğrul Bey vefat eder, Orhan Bey dünyaya gelir.
Osman Bey, beyliğin dışında fetihler yaparken beyliğin içinde de özellikle amcası Dündar Bey'in sebep olduğu iktidar mücadelesini çözmeye çalışır. Tartışmalar yaşanır. Ancak Osman Bey, liderlik kabiliyetiyle bu durumu da çözüme kavuşturur.
Osman Bey'in oğulları Orhan Bey ve Alaaddin Bey de büyümektedirler. Alaaddin, Şeyh Edebali'nin yanında ilim öğrenmeye başlar. Orhan ise iyi bir alp olacak şekilde yetiştirilir.
Orhan Bey, Yarhisar Tekfurunun kızı Holofira ile evlenir. Evlilikten sonra Holofira'nın ismi Nilüfer olur.

Beyliğin sınırları da her geçen gün artmaktadır. Konya'daki Selçuklu sultanı bir fermanla Osman Bey'in hanlığını ilan eder. Bundan böyle Cuma namazlarında hutbeler Osman Bey adına okunur.
Edebali'nin vefatı büyük üzüntüye sebep olur. Ama fetihler yavaşlamadan devam eder.
Osman Bey, yavaş yavaş silah arkadaşlarını kaybeder. Kendisi de yaşlanmıştır. Malhun Hatun da vefat eder. Beyliği, Orhan Bey almıştır.
Romanın sonunda, romanın başında yer alan sahneye dönülür. Osman Bey, ölüm döşeğindedir. Bursa'nın fethini beklemektedir. Dışarıdan gelen Bursa'nın fethine dair müjdeyle huzur içinde ruhunu teslim eder.
haberini beklemektedir. Bir süre sonra Sungur müjdeyi verir. Artık Osman Gazi’nin içi rahattır. Geriye oğlu Orhan ile torunu Murad’ı bırakarak hayata gözlerini yumar.

Romandaki Karakterler ve Özellikleri:


Osman Bey: Hırslarını, dünya nefsini yenmiş. Kendisini soyunun devamlılığına adamış, cesur, yiğit devlet adamı.
Ede Bali: Büyük din adamı. Dürüst ve devletin yol göstericisi.
Malhul Hatun: Osman Bey’in karısı. Ede Bali’nin kızı. İyililik, fedakarlık, annelikte emsal.
Nilüfer: Rum kızı, Orhan Bey ile aşk ile evlenir, İsmi Nilüfer olur ve Müslümanlığı kabul eder.
Ertuğrul Bey: Osman Gazi’nin babası. Devletin biricik mimarı.


Roman yer, zaman, olay, üslup tahlilleri:
Yer: Osmanlı Devleti’nin kuruluş aşamasındaki Söğüt ve Domaniç başlangıçta sürekli olarak oalyın yaşandığı yerlerdir. Daha sonra devletin büyümesiyle yer de genişler.
Zaman: Osman Bey’in hayatı anlatılmaktadır. Osman Bey’in doğumu ve ölümü arasında geçen süre anlatılmaktadır.
Olay: Osman Gazi’nin yaşadığı, verdiği mücadeleler ve bir cihan devletinin kuruluşu anlatılmaktadır.
Dil, üslup: Sade ve akıcı bir dil kullanılmıştır.

YAYIN DENİZİ