Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

HÜR ŞEHRİN İNSANLARI ÖZET

Türü: Roman

Yazarı: Kemal Tahir


Kişileri: Murat, Ertuğrul Hikmet, Canseza, Selim Bey

ÖZET

Otobiyografik niteliği ağır basan bu eser, yazarın avukat kâtibi olarak çalıştığı İstanbul’da hızla değişen toplumsal yaşamdan bir kesit sergiler. Yol Ayrımı ve Kurt Kanunu romanlarında işlenen bazı olay ve kişilerle zaferden sonraki dönemin ekonomi politikası irdelenmeye çalışılır.

Yazarın Bir Mülkiyet Kalesi romanının başkahramanı Mahir Efendi’nin oğlu Murat, romanın başkahramanıdır. Bir Mülkiyet Kalesi’ne mülkünü korumak için ölen Mahir Efendi’den sonra Hür Şehrin İnsanları'nda Canseza Hanım’ın da yokluk içinde veremden öldüğünü öğreniriz.

Artık Kurtuluş Savaşı kazanılmış, insanlar memleketlerini çiğneyen düşman çizmelerinden kurtulmuştur. Ancak “Hür Şehrin İnsanlarını bekleyen asıl savaş ahlak, erdem savaşıdır. Romanın başkahramanı Murat’ın da esiri olduğu cinsel arzular, “Hür Şehir”in neredeyse bütün insanlarının kanına girmiştir. Yazar bu durumu romanın sonunda şu satırlarla anlatır: “Selim Amcası, nihayet bu işler böyle olsun diye mi orada öldü? Sakarya’nın kenarında... Sakarya’nın... Resimden tanıdığı mert yüzü, şimdi karşısındaymış gibi gözlerini yumdu. Bu kâbustan artık ölünceye dek kurtulamayacaktı! Bitti! Selim Amca tabancasını kılıfına koyup geriye döndüğü zaman vurulmuştu. Demek ona orada asıl düşmanın geride, kaldığı malum olmuştu. Tabancasının belki de son kurşunlarını bu sebeple yakmamıştır.”

“Artık tamamıyla hürdü. Hürriyetine sarılmış olan cenazeyi çok şükür fırlatıp atmıştı. Dünyada hiçbir insanın olmayacağı kadar hürdü... Murat, bu düşünceyle bir müddet maksatsız yürüdü. Sonra durakladı. Hürdü evet! Randevuevlerindeki kızlarla yatmak için... Ancak bunun için hürdü... Murat öfke ve hicaptan kıpkırmızı kesildi.”

SON EKLENENLER

Üye Girişi