Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

TAHİR KUTSİ MAHAL 

1937 yılında Denizli - Acıpayam ilçesinin Oğuz köyünde doğdu. Acıpayam Ortaokulu'nu ve Denizli Lisesi’ni bitirdi. Öğrenimini İstanbul’da Gazetecilik Yüksek Okulu’nda tamamladı. Çeşitli gazetelerde muhabirlik, istihbarat şefliği, sekreterlik, yazı işleri müdürlüğü ve genel yayın müdürlüğü yaptı. Denizcilik Bankası’nda müşavir olarak çalıştı.

"İçgöç" adlı kitabıyla "Yılın Gazetecisi” seçilerek, armağan olmak üzere, birçok batı ülkelerini gezdi. Petek ve Yelken adlı dergilerin yayınında görev aldığı gibi, 1965 yılında, genellikle halk edebiyatına yönelik ’Tarla" dergisini çıkardı.

Halen İstanbul’da, "Ortadoğu" Gazetesi Genel Yayın Müdürlüğü görevini yürütmekte, yeni sanat ve edebiyat çalışmalarını sürdürmektedir. 

Edebiyata şiirle giren Tahir Kutsi, ilk şiirlerini "Fakir İşi" adlı kitabıyla yayımladı. Daha sonra halk edebiyatı kaynağından yararlanarak yaptığı güçlü röportajlarıyla dikkati çekti.

Röportajları, gezi notları ve günlük fıkraları, kendine özgü dil ve anlatımı, konuyu işleyişindeki ustalığı sebebiyle ona: "Babıali’ye taze kan getirdi" diyenler olmuştur.

Türk toplumunu, bu toplumun çeşitli alanlarındaki insanlarını ve manzaralarını yakından ve içinden yaşayıp inceleyen, bunları kendine özgü gözlemlerle okuyucularına aktaran yazar, bilimsel çalışma ürünleri de verdi ve son yıllarda romanda da kendisini kabul ettirdi.

İlk romanı "Meydan Dayağı", Peyami Safa roman yarışmasında Birinci Mansiyonu aldığı gibi, ikinci romanı "Kamyon" ile de aynı armağanda birincilik ödülünü kazandı.

Tahir Kutsi Makal’ın başlıca eserleri şunlardır: Fakir İşi (şiirler); İç Göç, Köylü Gözüyle Avrupa, Acı Yol, Anadolu'da Türk Mührü, Türk Halk Şiiri, Al Kırbacı Eline, Köroğlu, Karacaoğlan, Dadaloğlu, Âşık Veysel, Âşık Haşan Dede, Sahte Ozanlar (değişik tür ve konularda inceleme, gezi notu, röportaj, fıkra ve makaleler); Meydan Dayağı, Kamyon (roman)

( Meydan Dayağı romanı, Kurtuluş Savaşı yılları içerisinde Denizli ve dolaylarındaki olumlu ve olumsuz hareketleri etüd etmektedir.)

 

MEYDAN DAYAĞI

- Romanın Özeti -

"Meydan Dayağı", belli ve yalın bir olayın tekdüze bir konu halinde hikâye edilişi biçiminde bir eser değildir. Yazar bu romanında Kurtuluş Savaşı’nda Ege'deki bir cephe gerisini; ona çeşitli yönlerinden ışıklar tutarak, anlatmayı ön görmüştür. Bu bakımdan eser, zaman zaman dağınıklıklar ve keskin bir röportaj havasına da bürünmektedir. Genel olarak "Denizli Vak'ası" diye bilinen tarih olayını, Demirci Mehmet Efe'yi ve onun ortamım dile getiren roman, yoğun sayılacak ölçüde belgelere dayandırılmıştır.

Kurtuluş Savaşı’nın başlangıç günlerinde, cephelerden uzak zeybeklerin dağdan inişleri, erkekleri savaşa katılmış köylü kadınların madde ve mânâ alanındaki davranışları, düşman istilası karşısındaki savunma, kaçma ve kararsızlık hâlleri, eserin akışı içinde son derece güçlü bir anlatım, tabii, tatlı ve yerel bir dille gözler önüne serilmiştir.

Yunanlılar içerilere doğru ilerlerken, yerli Rumların ihanetini tespit eden Demirci Mehmet Efe, bunların erkeklerini başka bir tarafa götürmesi için Sökeli Ali Efe'yi görevlendirir. Çünkü henüz toparlanamamış derme çatma ilk Türk birlikleri yer yer yenilgiye uğramış, bu durum Müslümanlarla Hristiyanlar arasında değişik ruh halleri ve tutumlar yaratmıştır. Denizli müftüsünün öncülüğünde gençler yeniden orduya yazılırlar. Bunlar arasında askere giden Eterriin sözlüsü ile şehit karısı olan anası Dudu Gelin cephe gerisinin tüm açışım ve trajedisini paylaşmaktadırlar. Halkın ve özellikle köylünün orduya silah, cephane hazırlama çabasıyla dolu bulundukları günlerde, bazı zeybeklerin taşkın tutum ve davranışları ahâliyi tedirgin etmekte, hatta onlara karşı isyana yöneltmektedir. Şehirde üzücü bir olay meydana geleceği Demirci Mehmet Efe'ye bildirilmiş, az sonra da bu olay gerçekleşmiştir. Galeyana gelen halk, zeybeklerden birçoğunu öldürmüştür. Öç almak üzere şehre gelen Mehmet Efe, işe karışır ve birçok kişiyi idam ettirir.

Denizli ve genel olarak Anadolu folklorunu temiz ve şiirli bir anlatımla yer yer olayların arasına serpiştiren yazar, Kurtuluş Savaşı döneminin belli ve değişik bir yönünü inceler ve işlerken, destansı Türk romanına da böylece yeni bir katkıda bulunmuş olmaktadır.

TÜRK ROMANLARI, Ş.KUTLU

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi