Kullanıcı Oyu: 3 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

MUTLU PRENS ÖZETİ - OSCAR WİLDE

ÖZET

Şehrin yukarısında yüksek bir sütunun üstünde bir prens heykeli durmaktadır. Her tarafı altınla kaplı olan heykelin gözleri de yakuttandır.

Civardakiler bu heykeli çok sevdiklerinden ona Mutlu Prens adını vermişlerdir. Bu arada bir kırlangıç bir saza âşık olur. Fakat onun soğukluğundan ve yerinden hiç kımıldamayışından sıkılır. Onu terk eder. Gece, kendisine kalacak yer ararken Mutlu Prens'in heykeli ile karşılaşır. Onun altında uyumak için hazırlanırken iki su damlası kuşun üzerine düşer. Görür ki Mutlu Prens ağlamaktadır. Onunla dertleşir. Sağken hiç mutsuzluk, sefalet görmemiş olan Mutlu Prens şimdi bu şehrin en yüksek tepesinde memleketinde olan biten bütün üzüntülere şahit olmaktadır ve bu da onu çok üzmektedir.

Onu üzen olaylardan biri, uzaklarda bir evdeki terzi kadının hâlidir. Kadın kraliçenin terzisidir. Çok fakirdir. Hasta oğlu annesinden portakal suyu istemektedir. Oysa kadının çocuğuna verecek, sudan başka bir şeyi yoktur. Kırlangıç Mısır'a gidecektir. Fakat Mutlu Prens'in acısını dindirmek için ona yardım etmeye karar verir. Küçük Prens kılıcındaki kocaman yakutu kırlangıca verir. Kırlangıç bu yakutu hasta çocuğu olan terzi kadına ulaştırır. Böylelikle acılı bir ailenin problemleri giderilmiş olur. Kırlangıcın, yaptığı iyilikler nispetinde hava çok soğuk olmasına rağmen kalbi ısınmaktadır. Prens kırlangıçtan Mısır'a gitmeden bir yardım daha rica eder. Uzaklarda bir evde bir gencin tiyatro için piyes yazdığını görür. Fakat artık açlıktan yazı yazamaz bir hâldedir.

Mutlu Prens, gözlerinden birini - yakuttandır - bu gence götürmesini ister. Kırlangıç ağlayarak bunu kabul edemeyeceğini söyler. Mutlu Prens bir gözüyle idare edebileceğini anlatır. Yakutu alan genç de mutlu bir şekilde çalışmalarına devam eder böylece.
Artık Kırlangıç Mısır'a gitmekte kararlıdır. Mutlu Prens ondan gitmeden bir ricada daha bulunur. Küçük bir kibritçi kızın yağmurda satmak zorunda olduğu kibritlerini suya düşürdüğünü görür. Eğer para götürmezse eve döndüğünde babası onu dövecektir. Mutlu Prens'in gönlü buna razı olmaz. Kırlangıç bunu asla kabul edemeyeceğini söyler. Çünkü küçük kıza Mutlu Prens gözlerinden bir diğerini daha götürmesini istemektedir. Bu durumda artık Mutlu Prens hiçbir şey görmeyecektir.

Mutlu Prens, kırlangıçtan bütün ülkesini gezip gördüklerini anlatmasını ister. Kırlangıç ülkenin gökyüzünde uçar. Her tarafta acı, sefalet ve haksızlık vardır. Olanları Mutlu Prense anlatır. Mutlu Prens çok üzülür. Kırlangıçtan bütün üzerini kaplayan altınları yaprak yaprak kopararak fakirlere dağıtmasını ister. Altınların ulaştığı pek çok insan açlık ve sefaletten kurtulur.

Kış gelir. Artık kar bastırmıştır ve her tarafta don vardır. Kırlangıç çok üşümesine rağmen Mutlu Prens'i terk etmek istemez. Fakat zayıf vücudu dayanamaz ve bir gün Mutlu Prens'in ayaklarının dibine düşüverir. Oracıkta ölür.

Ertesi sabah belediye başkanı ve üyeleri Mutlu Prens'in heykelinin yanından geçerler. Mutlu Prens' in heykelinin perişan hâlini görürler. Çok eskimiş ve değerli hiçbir şey kalmamıştır. Ayaklarının dibinde de bir kuş ölüsü vardır üstelik. Belediye başkanı bu eskimiş heykelin kaldırılmasına ve yerine kendi heykelinin dikilmesine karar verir. Mutlu Prens'in heykeli dökümhaneye atılır. Fakat kalbi bir türlü erimez. Bu kurşun kalbi işçiler kırlangıcın olduğu yere atıverirler.

Allah, meleklerine yeryüzündeki en iyi iki şeyi getirmelerini emreder. Melek de Mutlu Prens'in bu kalbi ile kuşun ölüsünü getirir. Cennetin bahçesinde bu iki varlık birlikte yaşayacaklardır.


OSCAR WİLDE

1854'te, İrlanda'da dünyaya gelen Oscar Wilde, dönemin ünlü doktorlarından William Wilde ile devrimci şairlerden Jane Francesca Elgee'nin çocuğudur.

Oscar Wilde, Oxford Madalen Kolejinden mezun olmuştur. Sanat eleştirmenliği ile yazı hayatına başlamıştır. 1881'de Şiirler adlı ilk kitabı yayınlanmıştır. ABD ve Kanada'da uzun bir süre konferanslar vermiştir. Özel hayatındaki karmaşa dolayısıyla çok eleştirilen Oscar Wilde, döneminde yazdığı her eseri ile edebiyat çevrelerinin dikkatini çekmiştir. 1900 yılında Paris'te ölmüştür.

Başlıca Eserleri: Küçük Prens, Dorian Gray'ın Portresi, Şiirler...