Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

İNCİ - JOHN STEİNBECK

Toplumsal konuları eserlerinde ustaca sergileyen Steinbeck, insan psikolojisi ve toplum psikolojisini gerçekçi bir şekilde ortaya koymuştur. İnci, onun yoksul insanların çektiği sıkıntıları başarılı bir biçimde ortaya koyduğu başyapıtlardandır.

Başlıca Kahramanlar:

Kino: Bir sahil kasabasında yaşayan yerli halktan, fakir bir kişidir. Oldukça kuvvetli, sağlıklı olan Kino, balıkçılıkla geçinmektedir.
Juana: Kino'nun saf, iyi yürekli eşidir.
Doktor: Paris'te bir süre yaşamış ve sürekli o hayatını özleyen, paranın esiri, menfaatperest bir kahramandır.

ÖZET
Kino ve Juana sahil kıyısında, çalılardan yapılmış evlerden oluşan bir kasabada yaşamaktadırlar. Kino ailesinden kalan salla balıkçılık yapmakta ve ancak geçimini sağlamaktadır. Bir de küçük bebekleri vardır. Akrabaları ve komşuları ile yan yana oturdukları bu kasabada, halk sürekli inci bulmak hevesiyle yaşamaktadır.

Yine her zamanki gibi bir gün olacağını düşünen Kino, o gün farklı bir gün yaşar. Eşi Juanna ve bebeği Coyotito bahçede otururlarken korkunç bir olay olur. Bebeği akrep ısırır. Genç kadın ve Kino çok telaşlanırlar. Bebek sürekli ağlamaktadır. Juanna tam bir olgunluk içinde çocuğuna ilk müdahaleyi yapar ve akrebin ısırdığı yerdeki zehiri dakikalarca emerek tükürür. Kino ise akrebi çoktan öldürmüştür. Soğukkanlı ve olgun kadın Juanna bebeği doktora götürmelerini ister eşinden. Kino buna çok şaşırır. Çünkü o kasabada yerlilere doktor asla bakmaz. Doktor zenginlerin yardımına koşmaktadır sadece.

Juanna ve Kino yine de bebeklerini doktora götürürler. Doktor, onların paraları olmadığı ve yerlilerden oldukları için geri çevirtir. Uşağı, doktorun yerinde olmadığını söyleyerek onları başlarından savar.

Küçük Coyotito kurtulmuş gibidir. Annesinin müdahalesi zehrin yayılmasını engellemiştir sanki. Ağlamayı durdurmuş, uyumaktadır.

Kino her zamanki gibi salıyla denize açılır. Bir kısmet onu beklemektedir denizde. Kocaman, paha biçilmez bir inci bulur. Sevinç içinde evine gider. Juanna'ya gösterir. Muhteşem bir incidir bu. Artık zengin olacaklardır. Bebeklerinin hayatı kurtulacaktır. Okula gidecek ve artık aşağılanmayacaklardır.

Kasabada herkes Kino'nun bulduğu inciyi konuşmaktadır. İnci tüccarları da durumdan haberdar olmuşlardır. Merak içinde Kino'nun getireceği inciyi beklemektedirler. Tabi ki her zaman olduğu gibi değerinin çok altında bir fiyata alacaklardır.

Doktor da Kino'nun durumundan haberdar olur. Onun yanma gider ve çocuğunun tedavisini üstlenmek istediğini söyler. Kino, ona asla güvenmez. Artık Kino sürekli kötülük şarkısı duymaktadır. Etrafında bir sürü kötü insan peyda olmuştur. Pek çok insan Kino'yu kandırmaya çalışmaktadır.

Kino, zengin olma hayalleri kurmaktadır. Belki de dünyanın en büyük incisi onun elindedir. Bununla bambaşka bir hayatları olacaktır. Ertesi gün, bütün yakınları ve ağabeyi ile inciyi satmak için inci tüccarlarına gider. Her biri de - hepsi de farklı mağazalar gibi görünmelerine rağmen tek bir kişinin mağazasıdır- incinin değerinden 5 0 kat aşağı fiyat söyler. Kino, çok sinirlenir ve gerekirse uzak şehirlere gidip değerini alacağını söyler.

Juanna hâlinden hiç memnun değildir. Kino değişmektedir. Geceleri uyuyamamaktadır. Bir sürü de düşmanları olmuştur. İnciyi çalmak isteyen birkaç hırsızla mücadele etmek zorunda kalmışlardır. Juanna, incinin uğursuz olduğunu düşünmektedir. Onlar gibilere bu inci asla bırakılmaz çünkü. Fakat Kino inciyi bebeğinin geleceği olarak değerlendirmekte ve her türlü kötülüğe göğüs germeyi tasarlamaktadır.

Bir gün evlerinin yandığını ve tek geçim kaynakları olan sallarının delindiğini görürler. Tüccarlardan şüphelenmektedirler. İnciye sahip olmak isteyen düşmanları onları yıldırmaya çalışmaktadır. Juanna ve Kino kasabadan kaçmaya karar verirler. Evleri yandığı için herkes onların da yandığını sanmaktadır. Kaçmak için yola çıkarlar. Fakat kısa süre sonra incinin peşinde olan avcıları görürler. Kino ve Juanna çok zor bir şekilde kayalara tırmanarak kaçmaya çalışırlar. Artık öldürülmeleri an meselesidir. Çünkü takip edenlerin kocaman bir tüfeği vardır. Oysa Kino'nun yalnızca bir bıçağı vardır. Bir mağaraya sığınırlar. Kino gece avcıların çok yakınlarında konakladıklarını görür. Üç kişilerdir ve ikisi uyumaktadır. Tek kurtuluş yolu arkadan ayakta olan avcıyı bıçaklayıp tüfeği ele geçirmektir. Kino bunu başarır ve üçünü de tüfekle yere serer.

Juanna ve Kino çok garip bir hâlde kasabaya doğru gelmektedir. Komşuları ve yakınları onların avcıların elinden kurtulup inciyi sattıklarını düşünürler. Fakat çok hüzünlü ve acılı bir hâl vardır yüzlerinde. Ellerindeki torba dikkatlerini çeker. Torbada küçük bir canlı vardır ve yerlere kan sızmaktadır. Çatışma sırasında bebekleri Coyotito alnından vurularak acı bir şekilde can vermiştir.

Kino ve Juanna deniz kıyısına gelip hayatlarını mahveden inciyi denizin en derin yerine fırlatırlar. Büyüleyici fakat uğursuz inci denizin sularında kaybolur.

JOHN STEİNBECK

Amerikalı ünlü yazar Steinbeck, 1902 - 1968 yılları arasında yaşamıştır. New York'ta çeşitli şirketlerde çalıştıktan sonra California'ya dönmüştür. Burada hayatını kalemiyle kazanmaya başlamıştır. Çevresindeki balıkçıların serüvenlerini yazan Steinbeck, romanlarıyla büyük ün kazanmıştır. 'Kızıl' damgasını yemesine neden olan Bitmeyen Kavga adlı eserini yayımladıktan sonra ünü daha da artmıştır. 1962'de Nobel Edebiyat Ödülünü kazanmıştır.

Başlıca Eserleri: Gazap Üzümleri, Kenar Mahalle, Fareler ve İnsanlar, Al Midilli, Altın Kadeh, Cennet Yolu...