Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

TÜRKÇEDE DEYİMLER

Deyim

Yerli kültürümüzün bir parçası olan deyimler, milletimizin pratik zekâsının ürünleridir. En az iki kelimeden meydana gelirler ve kalıplaşmış sözlerdir. Deyimi oluşturan kelimeler, genellikle sözlük anlamlarının dışında farklı bir anlam taşır. Kısa ve özlü oluşlarıyla sözlü ve yazılı anlatıma güç ve güzellik katan deyimler, dilin zenginliğini gösterir.
Türkçe, hem deyim hem de atasözleri bakımından oldukça zengin bir dildir. Konuşma ve yazı dilinde anlatıma güç ve güzellik katan deyimlerin ve atasözlerinin anlamını çok iyi bilmek ve yerli yerinde kullanmak gerekir. Konuşurken ya da yazarken kullanılan kelime ve deyimlerin anlamlarını bilmek, insanlar arasındaki iletişimi olumlu yönde etkiler.

DEYİMLERDEN SEÇMELER

Ah edip eh işitmek: Daima feryat etmek
Ak sakaldan yok sakala gelmek: Çok yaşlanmak
Allah hakkı için: Doğruyu söylemesi istenen kimseye verilen söz
Amma da yaptın: Olmayacak bir şey söyledin anlamında
Arabayı düze çıkartmak: Sonunda işini kolaylaştırmak
Astarı yüzünden pahalı: Gerçek değerinden fazlaya mal olmak

Beyni sulanmak: Bunamak.
Bıyıkları balta kesmez olmak: Güçlü olmak, kimseden korkmamak
Boyunun ölçüsünü almak: Biri tarafından ağzının payı verilmek
Bulanık suda balık avlamak: Karışıklıktan yararlanıp menfaatini kollamak
Burnu kokuyu iyi almak: Her şeyi önceden sezmek
Büyüklük göstermek: Bağışlamak

Cana işlemek: Çok tesir etmek
Can atmak: Çok istemek
Can ciğer: Samimi
Çalakalem: Durmaksızın yazarak
Çehresi atmak: Rengi sararmak
Çehre uzatmak: Küsmek, somurtmak
Çürük tahtaya basmak: Umduğunu bulamamak, aldanmak

Dolmaları yutmak: Kanmak, aldanmak
Dostlar alışverişte görsün: Laf olsun diye iş yapanlar için söylenir.
Döner taşım yok, öter kuşum yok: Hiçbir şeye sahip olmamak

Elemtere fiş kem gözlere şiş: Nazar değmesin anlamında
Eli çabuk: Tez iş gören

Fasulye gibi kendini nimetten saymak: Kendine olduğundan fazla değer vermek
Feleğin çemberinden geçmiş: Tecrübeli, bilmiş

Gömlek değiştirmek: Tutum ve görüşlerini değiştirmek
Göründü Sivas'ın bağlan: Gerçekleşmesi beklenen bir şeyin ortaya çıktığına dair olanaklar belirdiğinde kullanılır.
Göz nuru dökmek: Yapılan işte göz emeği bulunmak

İki dirhem bir çekirdek: Şık giyimli kimse Ok yaydan çıktı: Vazgeçemeyeceği bir işi yapmak

Kabak tadı vermek: Usandırıcı, bıktırıcı olmak
Kabasını almak: Bir yerin temizliğini üstünkörü yapmak
Kaçın kurrası: Birinin hiçbir oyuna gelmeyecek kadar açıkgöz, akıllı olduğunu anlatmak için kullanılır.
Kâğıt üzerinde kalması: Bir anlaşmanın resmiyette kalması, tatbik edilmemesi

Mürekkebi kurumamak: Daha pek yeni olmak
Mürekkep yalamış: Okuyup yazmış kimse Mürüvvetini görmek: İyi ve mutlu günlerini görmek

Olmuş armut gibi eline geçmek: Kolaylıkla, yorulmadan elde etmek
Onun ipiyle kuyuya inilmez: Güven olmaz anlamında Oralı olmamak: Önemsememek O saat: O anda
O tarakta bezi olmamak: İlişkisi olmamak

Rüzgâr ekip fırtına biçmek: Yapılan kötülüğe karşı daha büyük kötülüğe uğramak
Rüzgâr gelecek delikleri tıkamak: Her türlü tedbiri almak

Tadını kaçırmak: Zevkini bozmak
Takıp takıştırmak: Çok süslenmek
Talihi yâr olmak: Şansı yardım etmek

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi