Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

AŞIK TALİBİ (TALİBİ COŞKUN) HAYATI ve ŞİİRLERİ
Talibi Coşkun
Asıl adı Hacı Bektaş dır. Kendi beyanına göre 1898 yılında doğdu. Nüfustaki doğum tarihi 1904'dür. Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Tonus (Altunyayla) köyündendir. Babası çiftçiydi. Ömrü boyunca kaderi ile pençeleşmiş bir aşk divanesidir. Gençlik yıllarında delice sevip vurulduğu Keklik Emine dayısının kızıydı. Talibi'ye şiir yazmak ilhamını Keklik Emine vermişti. Aşıklık alanında kimseden ders almadan kendini yetiştirdi. Şiirlerini topladığı kitapçıklarını satarak geçimini sağlamaya çalıştı.

Talibi sevgilisinden cefa gördü. Şiir yazar, kazaya belaya baş eğer, koşma düzerdi. Bütün yaşamı gurbette geçti. En çok Ankara'da bulundu. Kitaplarını Ankara, İstanbul, İzmir, Eskişehir, Sivas ve Kayseri de yayınladı. Ankara Destanı (1938). Zelzele Seylap Destanı (1944), Felek yarası (1945), Samsun Destanı (1953), Kore Harbi Şehitlerinin Destanı, Kıbrıs Destanı (1961). Inkılap seferi (1913) Kıbrıs Destanı, (1974).

Talibi Coşkun, her olayı iyi, kötü şiirleştiren bir aşıktı. Keklik Emine'nin aşkıyla içli, hüzünlü şiirler yazdı. Sevgilisine kavuşmadan geride özlem tüten, yüzlerce şiir bırakarak 1976 yılında Ankara'da öldü. Sırrı Yalçın ''Halk şairi Talibi Çoşkun'un Hayatı ve Şiirleri'' (1936) adlı kitapta bir kısım şiirlerine yer verdi.

Dili sadedir, şiirlerini temiz duygularla, samimi bir uslubla yazmıştır. Şiirlerinde yalnızca kişisel duygularını, yaşantılarını, acılarını yansıtmakla kalmaz, toplumsal gerçekleri, siyasal olayları ve doğal yıkımları da anlatır. Lirik aşk ve gurbet şiirlerinin yanı sıra yergi ve gülmece yanı ağır basan şiirlerde yazmıştır. Soyut ve dinsel konulara hiç girmedi.


Talibi Coşkun

1
Nasip Olsa Gine Gitsem Yaylaya
Doya Doya Baksam Suna Boyluya
Senin İçin Yalvarayım Mevlaya
Belki Seni Bana Yazar Yaradan

Ela Göz Üstüne Eğmedir Kaşı
Başına Bağlamış Telli Bir Poşu
Talibi Coşkun Der Bulunmaz Eşi
Belki Seni Bana Yazar Yaradan

2
Hacılardan çıktım ikindi vakti, 
Acep bizim kısmet nereye kalktı. 
Hisarcık bağları burnuma koktu, 
Görünmüyor yeşilleri alları.

Hisarcığı gördüm bir dere boyu,
Bağları şerefli, şirindir köyü. 
Abu hayat gibi akıyor suyu, 
Bahçelerde açılıyor gülleri.

Nereden gelmedir bu köyün aslı, 
Gençleri medeni, akıllı uslu. 
Manzarası güzel, her taraf süslü, 
Çayır çimen dereleri yolları.

Hisarcık'ta Hacılar'ın denginde, 
Kıranardı yüksek, Talas enginde. 
Durma çalış, şimdi rağbet zenginde, 
Sorulmuyor fukaranın halleri.

Nasip kalktı geldim Kıranardı'na, 
Seyran ettim yaylasına yurduna. 
Oturmuşlar bir tepenin sırtına, 
Çoktur dere tepe cılga yolları.

Kıranırdı Hisarcığın yanında, 
Bereket var nimetinde namında. 
Geze geze bura geldim sonunda, 
Gürlüyor şöhretleri şanları.

Eğer yolcu isen buradan kalkın, 
Endüllük köyüne bir isim takın. 
Uzak değil bir birine pek yakın, 
Hep karışık davaları, malları.

Reşadiye soğan sarmısak diker, 
Ağcakaya rençber, çok tohum eker. 
Bunların arası on dakka çeker, 
Gayet dardır arazisi çölleri.

Bazı köyler var ki ocak yakmıyor, 
Zenginleri fukaraya bakmıyor. 
Evvel bahar geçti karlar kalkmıyor, 
Bu yıl perişan milletin halleri.

Mevlam kullarını böyle mi sever, 
Ne sırtımız kızar, ne de gün çavar. 
Bu yıl kıştan kırıldı çok mal, davar, 
Allah büyük, kayırmaz mı kulları.

Talibi geziyor nereden nereye, 
Derdimi yazıyor ağdan karaya 
Yolum uğramadı Zincirdere'ye, 
Ondan öte görmek olmaz kelleri.

http://www.turkuler.com

SON EKLENENLER

Üye Girişi