KOROĞLU
Hayatı hakkında bildiklerimiz pek azdır. Önceleri Köroğlu ile karıştırılmakta idi. Evliya Çelebi’nin Seyahatnâme’sinde Koroğlu ile Köroğlu’nun yan yana yer alması, her ikisinin ayrı birer şair olduklarının işareti olarak kabul edilmiştir (Z. Danışman, 8, 139). Dâvud Paşa’yı idamdan kurtarmak isteyen yeniçeriler arasında yer almıştır; bunların 1632’den itibaren ortadan kaldırıldıkları gözönüne alınırsa, onun da bu yıllarda ölmüş olacağı tahmin edilebilir.
İyi çöğür çalan, sade bir dille şiirler söyleyen Koroğlu’yu, günümüze kadar gelebilen şiirlerine bakarak başardı bir şair olarak kabul edebiliriz.
Şairnâmelerde kendisiyle ilgili her hangi bir bilgiye rastlanılamamıştır.
Gönül verdim bir hercâi zâlime
Kendüceğin benden sakınur oldu
Terahhum eylemek benim şimdi hâlime
Bana yadlar gibi bakınur oldu
Bir saat görmezsem aklım bulanur
Hâlimi arz etsem küser alınur
Bana karşı yadlar ile salınur
Sitem hançerini takınur oldu
Aman hey gamzesi cellâdım aman
Korkar oldum seni gördüğüm zaman
Kirpiğin ok etmiş kaşları(n) kemân
Her attıkça bana dokunur oldu.
Billâhi meleğim severim seni
İnsâf oldı yeter ağlattın beni
Bir gonca gül gibi kokmağa seni
Koroğlu der canım çekinür oldu