ÖKSÜZ ÂŞIK
Geçen yüzyılın âşıklarından Öksüz Dede ile karıştırılması sebebiyle tanınması biraz daha geç olmuştur. F. Köprülü’nün haklı tereddütleri, yeni malzemelerle birleşince âşığımızın 17. yüzyılda yaşadığı ortaya çıkmış olur.
Adı Ali’dir. Tuna Hakkındaki güzel şiiri, onun o bölgede doğup büyüdüğünün, oralara karşı olan sevgi ve hasretinin işareti olarak kabul edilir. Âşık Ömer’in onu Karacaoğlan’dan üstün tutarak sözlerinin “asel” (bal) olduğunu söylemesi önemli bir noktadır.
Şiirlerindeki sade dil ve samimi üslûp onun sevilmesine ve şiirlerinin yayılmasına sebep olmuştur. Elimizdeki otuz kadar şiiri, daha çok sevgi konusunun işlendiği güzel örneklerdir.
Gül budamış dal dal olmuş
Menekşesi yol yol olmuş
Siyah zülfün tel tel olmuş
Biz şu yerlerden gideli
Gurbet ellere düşeli
Gül menekşeye karışmış
Küskün olanlar barışmış
Taze fidanlar yetişmiş
Biz bu yerlerden gideli
Gurbet ellere düşeli
Öksüz Âşık der bu sözü
Hakk'a çevirmiştir yüzü
Öldü zannettiler bizi
Biz bu yerlerden gideli
Gurbet ellere düşeli
Gelin hey ağalar seyrân edelim
Kemter gedâların yeridir dağlar
Ter sohbetler tenha zevkler edelim
Yoktur engellerden hâlidir dağlar
Bir yiğit ağlıyor varsa güledir
Eğlencesi boldur ferah(ı) boldur
Gönüllerden kasaveti kaldırır
Hûb havalı soğuk suludur dağlar
Cömerttir çamları döker balları
Irak ovalardan dosta selleri
Görünür üstünde yârin elleri
Yücedir yolları uludur dağları
Yaz olıcak yaylaları yen(i)lenür
Gider benefşesi gülü beğenür
Bunda derde düşen anda eğlenür
Mecnun âşıkın yeridir dağlar
Yaz olunca her donun yeniler
Akar çeşmim yaşı her dem yeniler
Öksüz Âşık eder durmaz iniler
Şimdi bencileyin delidir dağlar