BAHŞÎ
Hayatı hakkında hiçbir bilgimiz yoktur. Elimizdeki tek şiirinden hareketle bazı tahminlerde bulunmamız mümkündür. Yavuz Sultan Selim’in (1512-1517) Mısır Seferi (1517) üzerine söylediği destanına/türküsüne bakılırsa asker şairlerden sayılabilir. Beş hanelik şiirinin sekiz heceli mısralarla kurulması, Köprülü’ye göre şairimiz eskiliği için bir işarettir. Mahlas kelimesinin, Anadolu sahasında hiç kullanılmayan bir kelime olması da, onun eskiliği için delil olabilir. Bilindiği üzere “bahşî” kelimesi Anadolu sahasında hiç görülmemiştir; Kazak ve Uygur Türkleri arasında, “Kâtip” “Şair” gibi anlamlarda kullanılan bu
kelime, bu gün de bazı Asya ülkelerinde (meselâ Afganistan) aynı anlamı karşılamaktadır.
Bahşî’nin tek şiirinden hareketle hüküm vermek oldukça güçtür; ancak, şiirinde yer verdiği bazı kelimelere bakarak az da olsa tahsili ojduğunu söyleyebiliriz.
Sultan Selim cülusunda
Sâlâ dedi de yürüdü
Gidelim Mısır'a doğru
Yola dedi de yürüdü
Şamlu çıkup kaçar köyden
Sofu beru bakmaz Hoy'dan
Merd var ise işte meydan
Gele dedi de yürüdü
Nesne yeğimiş aslında
Halife dikmiş yerinde
N'arar Yûsuf'un şehrinde
Köle dedi de yürüdü
Almak gerek Kûh-ı Kafi
Kırım var mı ala dahi
Horasan'da ise Şâh'ı
Bula dedi de yürüdü
Bahşî eydür Mehdî budur
Yücemize irgür Kadir
Kılağuzsa İlyas Hızır
Yola dedi de yürüdü