Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

Halk şiirinde kafiye karşılığı olarak kullanılan bir terim.
Halk şiirinde kafiye, bazı yönleriyle di­van şiirindeki kafiyeden ayrılır. Divan şi­irinde kafiye sayılmayan sesler halk şi­irinde ayak kabul edilmektedir. Burada kafiyeyi meydana getiren kelimelerin cin­sine, yapısına, seslerin ince veya kalın oluşuna bakılmaz. Mısra sonlarında son sesin aynı ya da benzer olması, ayaklar arasında kulağa hoş gelen hafif bir ses benzerliği bulunması bile halk şairi için yeterlidir: "Geldim-aldım", "başım-gör­düm" gibi.
Saz şairlerinin kendi aralarında yap­tıkları yarışma ve atışmalarda bir hâne söyleyerek karşı tarafın aynı kafiyeyle cevap vermesini istemeye "ayak açmak" veya "ayak vermek" denir. "Ayak uydur­mak" ise şairin açılan ayağa uygun ka­fiyede şiire devam etmesidir. Ayak aç­mak suretiyle karşısındakine yol göste­ren saz şairine diğeri ayak uydurmak zo­rundadır, bunu yapamayan yenik düş­müş kabul edilir. Bu sebeple saz şairle­ri deyişlerinde irticâle uyarak kafiyeye dikkat etmedikleri halde deyişme ve kar­şılaşmalarda birbirlerini bağlamak ve güç duruma düşürmek için çok az rastla­nan kelimelerle ayak yapmaya çalışırlar. Böyle ayaklara "dar ayak" denir. "İçinnersin" (içlenirsin), "çınçınnarsın" (delirirsin), "kalçınnarsın" (abadan ya da meşin­den yapılan çizme biçiminde ayakkabı giye­rek çalım satarsın) ve "hırçınnarsm" (hırçınlaşırsın) kelimeleriyle yapılan kafiye dar ayağa örnektir. Kafiyeyi daraltma­nın bir yolu da ayak olacak kelimenin Arap harflerinin yazılışlarına, noktalı ve­ya noktasız oluşlarına ya da başka özel­liklerine göre seçilmesidir.
Saz şairlerinin deyişme ve karşılaşma­larda kullandıkları "kapanık ayak" deni­len bir kafiye çeşidi daha vardır. Bunda ayak yapılacak sözün bütün dilde sayı­sı dörtten fazla olmayan ve tam kafiye teşkil eden kelimeler arasından seçilme­sine dikkat edilir. Bahisli deyişmelerde rakibi mat etmek için dar ayağa başvu­rulduğu halde kapanık ayak tercih edil­mez. Çünkü aslında dört tane olan bu kelimelerden ikisini birinci kişi kullanın­ca son ikisini de rakibi olan ikinci kişi söyler. Geleneğe göre en az üç hâne ol­ması gereken bir deyişin tamamlanma­sı için birinci kişi ayak olacak veya ayak düşecek beşinci kelimeyi kendisi de bu­lamaz. "Ayıldım", "yayıldım", "sayıldım" ve "bayıldım" kelimeleriyle yapılacak ka­fiye kapanık ayak için örnek olabilir.
Halk şairleri şiirlerinde cinaslı kafiye olan cinaslı ayak örneklerini de kullan­mışlardır. Bu kafiye özellikle mânilerde çok görülür. Bütün ayakları cinaslı olan bu şiirlere ise tecnîs adı verilir.
Bibliyografya :
Çankırılı Ahmet Talât, Halk Şiirinde Şekil ve Nevi, İstanbul 1928, s. 90, 93; Tâhirülmevlevî. Edebiyat Lügati, İstanbul 1973, s. 21; Cem Dilcin, Örneklerle Türk Şiir Bilgisi, Ankara 1983, s. 77, 79-80; Hikmet Dizdaroğlu, "Halk Şiirinde Türler", TD, XIX/207 (19681. s. 204, 205, 206.    
   Kâzım Yetİş, DİA