Kullanıcı Oyu: 4 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değil
 

 MANİ ÖRNEKLERİ

Bizim evler tahtadan

Geçme yârim bakmadan

Babam sana vermiyor

10 bilezik yapmadan

 

Karşıda yeni yapı

Beş pencere beş kapı

Beni yârden ayıran

Dilensin kapı kapı...

 

Dağların ardı mersin

Onur çok sertsin

Kızın abisi gelince

Ağlaya ağlaya eve gidersin

 

Ocak başında kaldım

İnce fikirlere daldım

Kapı tık tık edince

Sevgilim geldi sandım

 

Pamuk tarlasındayım

Sevdiğimin yanındayım

Beni soran olursa

Derenin kıyısındayım

 

Tren yolunda çiçek

Trenler geçmeyecek

Benim sevdiğim oğlan

Sigara içmeyece

 

Dinliyor kalbinin sesini

Kapatıp güzel gözlerini

Düşünüyor saatlerce

Şensin en büyük hayali

 

Kuş kafese girmiyor

Buna aklım ermiyor

Hiç boşuna ah çekme

Annem beni vermiyor

 

Çayda çanak kırılmış

Kız oğlana vurulmuş

Oğlan almam dedikçe

Kız boynuna sarılmış

 

Pamuk toplarım pamuk

Pamuğun kökü yamuk

Söylemeyin yârime

Zaten yüreği yanık

 

Kuyuyu derin kazdım

İçine halı yazdım

Al bu mektubu

Hem ağladım hem yazdım

 

Ayağunda çoraplar

Biri yün biri pamuk

Yetişemiyom yâre

Gidiyu çabuk çabuk

 

Bakkalda toz şeker

Toz şeker kilo çeker

Kravatı yok ama

Dalgalı saçı yeter

 

Karşıda karaçalı

Kararıp durma çalı

Ben seni alır mıyım

Sümüklü sıracalı

 

Yumurtanın sarısı

Yere düştü yarısı

Görümcem verem olmuş

Kaynanama darısı

 

Kahve döktüm kuruna

El vurmayın durula

Yârime yar diyeni

Sol göğsünden vurala

 

Masa üstünde kedi

Ekmek verdim yemedi

Akşam dünürler geldi

Babam beni vermedi

 

Dağların ardı mersin

Ben beklerim mesajın gelsin

Beklemekten usandım

ALLAH belanı versin

 

Ayakkabısı kırmızı

Annesinin tek kızı

İstedikte vermediler

Sanki padişahın kızı

 

Masa üstünde bardak

Yuvarlak mı yuvarlak

Şu ESKİŞEHİR kızları

Hem dondurma hem kaymak.

 

Ocak başında kedi

Kedinin ağzında keklik eti

Sevdiğim benim olmazsa

Yıkarım bu memleketi

 

Ekin ektim, ot bitti

Dalında bülbül öttü

Ötmez olaydın bülbül

Yârim gurbete gitti.

 

 

Fındık sardım harmana

Darıldın mı yar bana

İkimizin aşkını

Yazdırdım fermana

 

Koyunum var karaman

Gaybolursa araman

Ben bir reçber kızıyım

Şehirliye yaraman

 

Kayalar yarılmasın

Yar bana darılmasın

Yar bana darılıp da

Ellere sarılmasın

 

Haydi, kızım kınan kutlu olsun,

Burada dilin tatlı olsun.

Çağırın gelin kızın anasını

Kızı gelin oldu görsün.

 

Şu dağlar yola gelmiş

Çiçeği sola gelmiş

Ölüm Allah'ın emri

Ayrılık ola gelmiş

 

Benim yârim okumuş

Meğer bahtı yok imiş

Ben yâri benim sandım

Müşterisi çok imiş

 

Karanfil koptu sapsız

Goncası var hesapsız

Mektubum yüze vardı

Hepsi kaldı cevapsız

 

Aşk olur âşık olur

Çoğu sırnaşık olur

Âşıkların kolları

Her dem dolaşık olur

 

Yaşım altmış gözüm yaş

Yüreğime bastım taş

Yârimi aldı gitti

Bir vefasız arkadaş

 

Şu dağın önü güzel

Çiçeğin moru güzel

Sabreyle ki gönül

Her şeyin sonu güzel

 

Çaya indim taşa bak

Kirpiğin uzun kaşa bak

Bir hayırsız yar imişsin

Gözümden akan yaşa bak

 

Ocak başı yaş değil

Gümüş ibrik boş değil

Sen orada ben burda

Benim gönlüm hoş değil

 

 İLGİLİ İÇERİK

MANİ ÖRNEKLERİ

MANİ ÇEŞİTLERİNE ÖRNEKLER

MÂNİ ÖRNEKLERİ


HECE SAYISINA GÖRE MANİLER

4 HECELİ MANİLER

Gelince yaz 

Olmaz ayaz 

Ne olursun 

Bir mektup yaz.

 

Ah ey felek 

Yandı yürek 

Çare nedir? 

Çekmek gerek.

 

Nar tanesi 

Nur tanesi 

Sen gönlümün 

Bir tanesi.

 

Sevil sevil 

Sonra atıl 

Altın olup 

Pula satıl. 

***

 

5 HECELİ MANİLER

Aman desinler 

Şeker yesinler 

Üç kız bir oğlana 

Yanmış desinler.

 

Elinde mercan 

Çivide fincan 

Üzmesen beni 

Olalım bir can.

 

Elinde makas 

Kırparım kırpmaz

Şu gâvurun kızı 

Benden de korkmaz.

 

Çaldığı sazdır 

Ettiği azdır 

Ne kadar sevsem 

Yine de azdır.

***

Bahçede iğde 

Dalları yerde 

Sevdiğim oğlan 

Kim bilir nerde?

***

Giydiğin sarı 

Sen kimin yârı 

Akşam olanda 

Ağlatma beni.

***

Burası Muş'tur 

Yolu yokuştur 

Giden gelmiyor 

Acep ne iştir?

*** 

0 yanı keçe 

Bu yanı keçe 

Helâl süt emmiş 

Elime geçe.

 

***

Bahçede iğde 

Dalları yerde 

Sevdiğim oğlan 

Kim bilir nerde?

 

***

Çaldığı sazdır 

Ettiği nazdır 

Ne kadar sevsen 

Gene de azdır.

 

8 HECELİ MANİLER

Sarı çiğdem yaz getirir 

Mor menekşe güz getirir 

Gurbet elde ölüm yitim 

İhtiyarlık tez getirir.

 

Dağlar başı duman olmuş 

Sensiz halim yaman olmuş 

Yârim senden ayrılalı

İşim gücüm figan olmuş.

 

Ezme ile ezme ile 

Yâr bulunmaz gezme ile 

Kızlar kazsın mezarımı 

Altın saplı kazma ile.

 

Bir anadan olmayaydım 

Bu günleri görmeyeydim 

Zulüm ettin kahpe felek 

 

Şu dünyaya gelmeyeydim.

***

Öküz aldım koşamadım 

Yiğit oldum yaşamadım 

Çok düşmanlar kasteyledi 

Ben Ayşe'yi boşamadım.

***

Rüzgâr eser dal sallanır 

Güzeli seven ballanır 

Benim yârim orta karar 

Ne allanır, ne pullanır. 

***

Evlerinin önü kaya 

Kayadan bakarlar aya 

Yârim binmiş de geliyor 

Kuyruğu kınalı taya.

* **

Sarı çiğdem yaz getirir 

Mor menekşe güz getirir

Gurbet elde ölüm yitim 

İhtiyarlık tez getirir.

***

Çadırıma dolu düştü 

Çok ağladım gözüm şişti 

Kınamasın eşler dostlar 

Güzel idi, gönlüm düştü.

* * *

Bu dağlar mavili kaldı 

Kuş uçtu yavrulu kaldı 

Anahtarı yâr koynunda 

Bu gönlüm kilitli kaldı. 

***

Duvarda kalburum olur 

Bir seviye sabrım olur 

Bu seviyeler bizdeyken 

Bu dualar kabul olur.

* * *

Arıktan atladım geçtim 

Cebini yokladım geçtim 

Efkârım evlenmek değil 

Adını yokladım geçtim. 

***

Şu gelen tiren olsaydım 

Yârimi gören olsaydım 

Çifte mektuplar gönderdim 

Eline veren olsaydım.

* * *

Karanfil verdim kok diye 

Al ceketine sok diye 

Hiç uykularım gelmiyor 

Sevgili beyim yok diye. 

***

11 HECELİ MANİLER

Aşağıdan gelir benim şişmanım 

Ne çok imiş yârla benim düşmanım 

Ben seni saralı düşmandır köylü 

Sevdim ama sevdiğime pişmanım.

 ***

Çıktım da talime kar diyemedim 

Yakasız gömleğe dar diyemedim. 

Azrail gelmiş ki canım ala 

Sılada sevdiğim var diyemedim. 

***

Yeşil bülbül dal üstünde ötmesin 

Sılayı görmeden vâdem yetmesin 

Anamı görmeden eğer ölürsem 

Dalda yaprak yolda çimen bitmesin.

* * *

Mektup yolla mektuplara inanam 

Sen uykuda ben uykudan uyanam 

Bir yanım ayrılık bir yanım ölüm 

Demir miyim bu dertlere dayanam? 

* ** 

Bir elinde divit bir elde kalan 

Yazarım o yâre bir inci selâm 

Kömür gözlerini sevdiğim güzel 

İster selâmım al, ister ben gelem.

***

Evini yaptırmış gediğe yakın 

Bakin eller bakın, güzele bakın 

O güzelin gönlü bende yok ise 

Dökün gaz yağını evini yakın.

* * *

İnci midir, sedef midir dişlerin 

Kalemle mi çekilmiştir kaşların 

Sallandıkça ince bele değer yâr 

Her tarafta ondört belik saçların.

* * *

Kayadan kayaya atlayamadım 

Kırıldı kantarım tartılamadım 

Kederli söyleme çok sevdiceğim 

İnatçı babandan kurtulamadım.

***

Kapıya oturmuş önlük dikiyor 

Söyledim söyledim boyun büküyor 

Dedim güzel sen kimlerin yârisin 

Söylemeden ala gözden döküyor.

***

Enginden engine yağan kar m'ola? 

Salını salını gelen yâr m'ola? 

Kaldırsam yorganı girsem koynuna 

Sefa geldim yârim der m'ola?

***

İğdenin dibinde ne salınırsın? 

Altın pas tutmaz ki ne silinirsin? 

Kömür gözlerine kurban olayım. 

Sen benim sözüme ne alınırsın?

 

Ne kadar kuş olsan uçsan havadan 

Şahin yavrusunu atmaz yuvadan 

Sen beni yakandan atar olmuşsun

Ben seni unutmam hayır duadan.

 

Eğin’de, gurbete gönderdiği kocasının ardından en içten duygularını dile getiren kadınların söylediği maniler de onbir heceli olanlardandır:

 

İstanbul içinde öter bir keklik 

Sana vatan oldu bize gurbetlik 

Ala gözlerini sevdiğim ağam 

Gel bir sıla eyle olam cennetlik.

 

Yüce dağ başında seni beklerim 

Yüküm yıkılınca gene yüklerim 

Kömür gözlerini sevdiğim yârım 

 

Senden ayrılalı arttı dertlerim.

 İLGİLİ İÇERİK

MANİ ÖRNEKLERİ

MANİ ÇEŞİTLERİNE ÖRNEKLER

MÂNİ ÖRNEKLERİ


YER ADLARI iLE İLGİLİ MANİLER

Antep'in baklavası 

Gümüşten oklavası 

Gaziantep şehrimiz 

Fedakârlar yuvası.

 

Aman aman Yozgatlı 

Şeftalisi pek tatlı 

İstedim de vermedi 

Ne de malı kıymetli.

 

Gürün'ün kahve şalı 

Ucuz değil pahalı 

Sevdiğimden uzağım 

Aramızda var çalı.

 

Isparta’nın gül yağı 

Dolaştım koca dağı 

Bilsen ne yakışacak 

Sana gelin duvağı.

 

Yozgat'ın küheylânı 

Sanki bir dağ alanı 

Kozalılar sevmezler 

Hile ile yalanı.

 

Kandıra 'nın ormanı 

Savruluyor harmanı 

Aşkından sararıp soldum 

Bulamadım dermanı.

 

Göynük"ten aldım balı 

Petekleri düz sıralı 

Benim bir sevdiğim var 

Dünya güzeller kralı.

 

Urfa'dan aldım yağı 

Dolandım durdum dağı 

Urfa güzellerinin 

Çabucak geçer çağı.

 

Su aktı deniz bulandı 

Buranın adı Polatlı 

Gel sevdiğim yatalım 

Yaşım tamam on altı.

 

Balıkesir'in yolları 

Yine giymiş alları 

Sarılsaydı boynuma 

0 yârimin kolları.

 

Çorum'un dilberleri 

Yüksektedir evleri 

Kızları naz etse de 

Gönülde kalır yerleri,

 

Malatya'nın bal eriği 

Gittim gezdim Divriği 

Çiçeklerden en güzel 

Karabük'ün çileği.

 

Üsküdar'ın konağı 

Üstü kiremit dağı 

Çalı kiraza benzer 

Yârimin al yanağı.

 

Eskişehir'i gezeli 

Gördüm nice güzeli 

Oranın güzelleri 

Vefalıdır ezeli.

 

İzmir'in üzüm bağı 

Bursa'm Ulu dağı 

Yârini görmeyenin 

Erir yürekte yağı.

 

Seviyor efendisi 

Nazilli'nin kedisi 

Bu yadigâr çevreyi 

Bana verdi kendisi.

 

Aksaray konakları 

Temizdir sokakları 

Bal olmuş yârimin 

0 güzel yanakları.

 

Bayındır'dan nar geldi 

Kış bitti bahar geldi 

Göz göze bakışmaktan 

Sanki ne zarar geldi?

 

Erzurum'm suları 

Serindir koruları 

Ormanı servi dolu 

Hoş öter kumruları

 

Mardin'in al bileziği 

Oynar durur beziği 

Başka ezik geçer de 

Geçmez gönül eziği.

 

Çarşamba'yı sel aldı 

Bir yâr sevdim el aldı 

Keşke sevmez olaydım 

Elim koynumda kaldı.

 

İzmir in Buca sına 

Baygınım goncasına 

İyi kadın naz eder 

Şüphesiz kocasına.

 

Yavuz'un bacaları 

Giyerler alacaları 

Halkalı kızlarının 

Ben olsam kocaları

 

Şu İstanbul illeri 

Yazın öter bülbülleri 

Yaktı kül etti beni 

Safiye'nin dilleri.

 

Erciyes'in yaylası 

Cebindedir aynası 

Güzel kızın gerdanı 

Bekâr oğlan yaylası

 

Aydın’ın çiçekleri 

Namlıdır zeybekleri 

Güzele dayanamaz 

Çapkındır erkekleri.

 

Bitlis'e yolum düştü 

Hayli zorlu bir kıştı 

0 güzel kız bu gün 

Yine yaramı deşti.

 

Adalı, Moda'lı geldi

Atlı arabalı geldi 

Başına bu belâlar 

Senin olalı geldi.

 

Şu İstanbul'un illeri 

Beyaz giyer gelinleri

Yaktı kül etti bağrımı 

Çakır Ayşe’min dilleri.

 

İstanbul'un kızları 

Sürmelidir gözleri 

Aldanmayın çocuklar

 Pudralıdır yüzleri.

 

Çorlu bağlı bahçeli 

Yolu çifte keçeli 

Gözüme uyku girmez 

Yârim benden geçeli.

 

Ay doğar sini gibi 

Salınır selvi gibi 

Yârin kokusu gelir 

İzmir'in gülü gibi.

 

Tekirdağinın gülleri 

Tatlı şakır bülbülleri 

Yaktı, yandırdı beni 

Huriye'min dilleri.

 

Kadıköy'ün dilberleri 

Fettan olur esmerleri 

Sarışınlar melek gibi 

Sevimlidir penbeleri.

 

Çekmece'nin gölleri 

Penbe açar gülleri 

Yaktı kül etti beni 

Nazlı yârin dilleri.

 

Sallanır kavak gibi 

Sararmış yaprak gibi 

Çamlıca'm kızları 

Turfanda kabak gibi.

 

Ay değer elek gibi 

Gün doğar melek gibi 

Halkalı'nın kızları 

Turfanda kabak gibi

 

Burdur da gül bahçesi 

Bahçede gelir sesi 

Ben yolumu şaşırdım 

Bu kasaba neresi?

 

İzmir’den mal geldi 

Bir gemi bal geldi 

Ben yârimi öperken 

Dudaklarıma bal geldi.

 

Nazilli’nin güzeli 

Görünce oldum deli 

Başka yere gidemem 

Bu diyarı gezeli.

 

Gelibolu feneri 

Kalbimde onun yeri 

O yârin hasretinden 

Kaldım kemikle deri.

 

Edirne penceresi 

İçerden çerçevesi 

Yeniköy çocukları 

Demirci çingenesi.

 

Ordu'nun güzeline 

Baktım ince beline 

Bin güzel su dökemez 

Sevgilimin eline.

 

Ada'nın güzeline 

Yandım ince beline 

Dünyanın güzelleri 

Su dökemez eline.

 

İzmir'in Buca'sına 

Yangınım goncasına 

Ben milyonu değişmem 

Yârin bir gecesine.

 

Hozat derler ilimize 

Bülbül konmaz gülümüze 

Anne sütün helâl eyle 

Misafirim bu gün size.

 

Harput'un yollarında 

Çimeydim göllerinde 

Altın burma olaydım 

0 yârin kollarında.

 

Diyarbakır düzüne 

Eremedim izine 

İyiliklerim dursun 

Hep dizine gözüne.

 

Diyarbakır dört köşe 

İçine güller düşe 

Benim bir yârim var 

Kokusu mor menekşe.

 

Banyo yaptım derede 

Sordum yârim nerede 

Dediler Tire 'dedir 

Aklım kaldı Tire'de.

 

Bahçede olur iğde 

Fırından gelmiş pide 

Kasabalar içinde 

Birinci gelir Niğde.

 

Tokat'ın ahbabına 

Bayılırım kebabına 

Kız bana bir buse ver 

Ne olur sevabına.

 

Çamlıca’m suyuna 

Çamlarının boyuna 

Üsküdar daha yakın 

İn tramvay yoluna.

 

İzmir'de Karşıyaka 

Yüzümü verdim hakka 

Sevdalı gönüllerle 

Edilir mi böyle şaka?

 

Bergama'm dağına 

İniverdim bağına 

Altın yüzük yaptırdım 

Yârimin parmağına.

 

Çarşamba yollarında 

Kelepçe kollarında 

Allah canımı alsın 

0 yârin kollarında.

 

Arguvan'ın budama 

Sefa geldin odama 

Sen beni istersen 

Görücü yolla anama.

 

Gökte yıldız bir sıra 

Yârim gitti Mısır'a 

Yâr keklik, ben şahin 

Giderim adı sıra.

 

Kuyuya bakır salma 

Tekirdağ'dan kız alma 

Tekirdağı’nın kızları 

Dokuz kocadan kalma.

 

0 güzelim Erbaa 

Girdim bostana bağa 

Sevdiğim çıkagelse 

Herkes kalkar ayağa.

 

Erzurum bucağında 

Ot yanar ocağında 

Çocuk olup gezeydim 

0 yârin kucağında.

 

İzmit'in kebabına 

Bayıldım ahbabına 

Kız ne olur bakıver 

Sen bana sevabına.

 

Dün gitmiştik Ada'ya 

Uzaklaştık Moda'ya 

Ben bahtiyar olurum 

Yârim gelse buraya.

 

Üsküdar'ın dağına 

Mailim çardağına 

Elmas küpe yaptırdım 

Yârimin kulağına.

 

Kayseri'de pastırma 

Yaramı pek bastırma

Orada bir yâr sevdim 

Sakın derdimi azdırma.

 

Göründü güzel Havza 

Kavuşmak kaldı yaza 

Kaderin yazdığını 

Mümkün mü kimse boza?

 

Darende'm yaylası 

Kasabanın âlâsı 

Benim bir sevdiğim var 

Vallahi baş belâsı.

 

Çorlu'nun al gülleri 

Hoş öter bülbülleri 

Yaktı beni kül etti 

Nuriye'nin dilleri.

 

Sevgilim aslın nereli 

Derler Büyükdereli 

Aklım başımda değil 

Sana gönül vereli.

 

Bursa 'da Pazarcık 

Sular akar azıcık 

Müsaade edin hanımlar 

Biz de söyleyelim azıcık.

 

Tabaka dolu tütün 

Sevmişim sıtkı bütün 

Ben sevdim ben aldım 

Yansın Çankırı bütün.

 

Hey Trabzon Trabzon 

Sılamın yolu uzun 

Baharda ayrı düştük 

Kavuşuruz biz güzün.

 

Bir ay doğdu Pasin' den 

Pasin' in ovasından 

Anlarım ki yâr gelir 

Fark ederim sesinden.

 

Demirhisar'dan geldim ben 

Çok ağladım güldüm ben 

Gün oldu Ferhat gibi 

Dağı taşı deldim ben.

 

Gündüzü var gecenin 

Plajı Sütlüce'nin 

Ömrü uzarmış derler 

Yârdan rakı içenin.

 

Kırşehir'im hoş geldin 

Azıcık sarhoş geldin 

Tarhanan da mı yoktu 

Neden böyle boş geldin?

 

Manisa'nın kavunu 

Seçelim şunu bunu 

Söyle niçin ettin 

Bana sen bu oyunu?

 

Ürgüp'le geceledim 

Yüzümü peçeledim 

Sevdanın kitabından 

Ben dersi heceledim.

 

Edirne’den tez geçtim. 

Meriç suyundan içtim 

Aramızda yemin var 

Sanmayın ki vaz geçtim

 

İstanbul'da pazarım 

Kendim okur yazarım 

Senden başka seversem 

Ateş olsun mezarım.

 

Şarköy'de kilim ördüm 

Rüyada yârî gördüm 

Uykuda baş başa 

Öylece ömür sürdüm.

 

Menderes'ten geçerim 

Soğuk sular içerim 

Ya o kızı alırım 

Ya bu candan geçerim.

 

Harput yolu bu mudur?

Testin dolu su mudur?

Tez gelirim diyordun 

Tez gelişin bu mudur?

 

Ağrı dağı yücedir 

Sordum yâre nicedir

Dedi bakma baş döner 

Havası da sertçedir.

 

İzmir'in kalayı var 

Güzeller alayı var 

Merak etme ey gönül 

Her şeyin kolayı var.

 

Uşak'ta halı dokur 

Yaprağı dalı okur 

Benim bir yârim var 

Her gece masal okur.

 

Bursa'nın sarı ayvası 

Yeşillikler yuvası 

Hastalara dermandır 

Uludağ'ın yaylası.

 

Antakya'da muz olur 

Fabrikada buz olur 

Peşim sıra dolaşma 

Arkamızdan söz olur.

 

Konya'da meram vardır

Bekleyim sıram vardır 

Yürekte durmaz işler 

Büyük bir yaram vardır.

 

Gün olur zaman olur 

Harmanda saman olur 

Üsküp'ün güzelleri 

Billahi yaman olur.

 

Bergama hep mildir 

Beni söyleten dildir 

İki elin kan olsa 

Bana halini bildir.

 

Isparta’da gül olur 

Güllerde bülbül olur 

Güzellerin yamağı 

Öptükçe pul pul olur.

 

Aslım Tekirdağ’lıdır

Başım yere bağlıdır 

Çözme doktor yaramı 

Yâr eliyle bağlıdır.

 

Kayseri'de Erciyaş

Tepesinde sivri taş 

Ağladıkça gözümden 

Dökülür hep kanlı yaş.

 

Dere kumsuz olur mu? 

İbrik susuz olur mu 

Üsküdar'ın kızları 

Hiç kocasız olur mu?

 

Silivri'm yoğurdu 

Gözlemeyi yuğurdu 

Söyle cicim, şekerim 

Seni kimler doğurdu?

 

Bursa'ya geldi kiraz 

Güzele dayım olmaz 

Kaplıcada yan gelip 

Bekledim seni bu yaz.

 

Basamak pasak pasak 

Çıkma yukarı yasak 

İstanbul'dan tel gelmiş 

Bartın'da duvak yasak.

 

Baklavanın sinisi 

Kütahya'nın çinisi 

Eskisi gitti gelsin 

Sevgilimin yenisi.

 

Ankara'nın balına 

Tutunmuşuz dalına 

Dikmen'den mi gelirsin 

Kız salına salına?

 

Alaşehir'den geldim 

Ağladım yürek deldim 

Şimdi duruldum ama 

Ben de bir akar seldim.

 

Ceyhan'ın sıcağına 

Gül taktım duvağına 

Bir gece çağırmadın 

Beni kendi bağına.

 

Çadır kurdum Bayburt'ta 

Alış kızım bu yurda 

Sevgili yanımda yok 

Gayri kalamam burda.

 

Hey anam Anadolu 

Her yanı güzel dolu 

Bolu'ya düşen gençler 

Şaşırır sağı solu.

 

 İLGİLİ İÇERİK

MANİ ÖRNEKLERİ

MANİ ÇEŞİTLERİNE ÖRNEKLER

MÂNİ ÖRNEKLERİ


SAYA MANİLERİ

Bu saya kimden kaldı 

Âdem atadan kaldı 

Âdem ata gelende 

Kızıl öküz duranda 

 

Kızıl buğday bitende 

Dünya bünyad olanda 

Musa çoban olanda 

Şişliğiniz öyeşti.

*****

Saya gelir sakının 

Demir tarak takının 

Koyunun pisliğini

Kına diye yakının.

 

Koyunun yüzü geldi 

Gün çaldı buzu geldi 

Çobana taze keçe 

Ağaya kuzu geldi.

 

Ak sayanın uzunu 

Çalar yerin yüzünü 

Omuz omuza versem 

Öpsem ala gözünü.

 

Nenem karabaş koyun 

Karlı dağlar aş koyun 

Ay karanlık gecede 

Çobana yoldaş koyun.

 

Ak koyunun ağı var 

Yüreğinin yağı var 

Seni sağan ablanın 

Çığıldaklı bağı var.

 

Koyunum Arap gibi 

Sütü var şarap gibi 

Koyun olmayan evin 

Hâlleri harap gibi.

 

 İLGİLİ İÇERİK

MANİ ÖRNEKLERİ

MANİ ÇEŞİTLERİNE ÖRNEKLER

MÂNİ ÖRNEKLERİ


MANİ ÇEŞİTLERİNE ÖRNEKLER

TAM MANİ

(Birinci dizesi doldurma)

Kum birikmiş derede,

Vefâsız yâr nerede?

Geçersin belki dedim,

Bekledim pencerede.

 

Kadifeden kesesi

Kahveden gelir sesi

Benim sevdiğim yiğit

Bekârların efesi

 

Kaşların ok dedikçe

Kirpiğin çok dedikçe

Pek mi gönlün büyüdü

Senin gibi yok dedikçe

 

Ana baş taç imiş

Her derde ilaç imiş

Bir evlât pir olsa da

Anaya muhtaç imiş

 

Samanlık dolu saman.

Uyan nişanlım uyan.

Eller düğün yapıyor,

Bizim düğün ne zaman?

 

Suyu verdim soğana.

Gönlüm düştü oğlana.

Oğlan beni almazsa,

Bıçaklana doğrana.

 

ARTIK MANİ

Ağlarım çağlar gibi,

Derdim var dağ/ar gibi,

Ciğerden yaralıyım,

Gülerim sağlar gibi.

 

Her gelen bir gül ister,

Sahipsiz bağlar gibi.

 ***

Şu dağlar garip dağlar 

İçinde garip ağlar 

Kimse garip ölmesin 

Garip için kim ağlar?

 

Ağlarsa anam ağlar 

Küsuru yalan ağlar.

 

***

Ekin ektim bitmiyor 

Boya vurdum tutmuyor 

Aramızda dağlar var 

Elim yâre yetmiyor

 

Şekerli yemek yaptım 

Boğazımdan gitmiyor.

 

***

Kuzular meler gelir 

Yiğit aşka düşende 

Başına neler gelir 

Yâri ellerle gördüm 

Aklıma neler gelir

 

Hicran oku sevdiğim 

Sinemi deler gelir.

 

 

KARŞI-BERİ

Erkek : Mâni mâni mesdi yâr,

Ben ne dedim mesdi yâr?

ikimiz arasında,

Serin yeller esdi yâr.

 

Kız : Mâniyi mâniciyim,

Beylere gemiciyim,

İster al ister alma,

Ben seni alıcıyım.

 ***

Erkek: Mani mani meseli yar

Ben ne dedim mesdi yar

İkimiz arasında 

Serin yeller esti yar.

 

Kız: Maniyi maniciyim

Beylere gemiciyim ister al 

İster alma 

Ben seni alıcıyım.

 

Erkek: Başına Acem şalı

Kırılsın her bir dalı 

Girsin yerin altına 

İkimizin ikbali.

 

Kız: Otur sevdiğim otur

Rize iskemlesine 

Yüreğimin derdini 

Diyemem hepisine.

 

Karşı-beri” adını da söyleyenlerin durumunu gösterir biçimi şu örnekte buluyoruz:

 

Beriki: Kuşlardan    hangi kuştur

Yavrusuna süt veren?

 

Karşıki: Selasettin    kuşudur8

Kiremitlere giren.

 

Beriki: Kuşlardan    hangi kuştur

Boynuna var yel bağı?

 

Karşıki: Ona atmaca derler

Aşar dumanlı dağı.

 

Halk şairi Celâl Yetimoğlu, Çimil yaylası yolunda karşılaştığı ve ot biçmekte olan bir genç kızla şu şekilde söyleşmiştir:

Celâl : Arkası Demir dağı 

Çimil üç para köydür.

 

Kız : Giyemedim çuham 

Herhalde kolu dardır.

 

Celâl : Sen biçersin inek yer 

Sana ne kârı vardır?

 

Kız : Her halde ki sana da 

Yürek efkârı vardır.

 

Celal: Gel götüreyim seni 

İki de evde vardır.

 

Kız: Sen misin kocaları.

Yoksa ortağın vardır?

 

DEYİŞ

- Altınım alma beni,

Dillere salma beni,

Götür sarrafa göster,

Kalp isem alma beni.

 

- Altınsın aldım seni,

Dillere saldım seni,

Sarraf seni neylesin,

Beğendim aldım seni.

 

 — Bahçalarda gül var mı? 

Gül dibinde yol var mı? 

Gece yanına gelsem 

Bana bir yerin var mı?

 

— Bahçamızda gül de var 

Gül dibinde yol da var 

Hoş geldin safa geldin 

Gönülde yerin de var.

 

***

— Altınım alma beni 

Dillere salma beni 

Götür sarrafa göster 

Kalp isem alma beni.

 

— Altınsın aldım seni 

Dillere saldım seni 

Sarraf seni neylesin 

Beğendim aldım seni.

 

***

— Oğlan heyben var mıdır? 

İçi dolu nar mıdır?

Üç yüz altın isterler 

Hiç haberin var mıdır?

 

— Havar kekliğim havar 

Yaylaya doldu davar 

Sen sağol ben sağolam 

Üç yüz altında ne var?

 

— Şu derede buz musun? 

Gelin misin kız mısın? 

Akşama geleceğim 

Evde yalınız mısın?

 

- Şu derede buzum ben 

Gelin değil kızım ben 

Geleceksen akşam gel 

Evde yalınızım ben.

 

***

— Bayırda harmanım var 

Sultandan fermanım var 

Yiğit isen gel bana 

Derdine dermanım var.

 

— Bayırda harman olmaz 

Sultandan ferman olmaz 

Ben her kıza gelemem 

Her kızda derman olmaz.

 ***

 

Ağa: Âdilem sen nâçarsın

İnci mercan saçarsın 

Dünya deniz olunca 

Gülüm nere kaçarsın?

 

Âdile: Ağam derim nâçarım

İnci mercan saçarım 

Dünya deniz olunca 

Ben kuş olup uçarım.

 

Ağa: Âdilem sen nâçarsın

La'l ü gevher saçarsın 

Ben bir şahin olsam 

Yavrum nere kaçarsın?

 

Âdile: Ağam derim nâçarım

La'l ü gevher saçarım 

Sen bir şahin olunca 

Ben yerlere kaçarım.

 

Ağa: Âdilem sen nâçarsın

La'l ü gevher saçarsın 

Ben Azrail olunca 

Kuzum nere kaçarsın?

 

Âdile: Ağam derim nâçarım

La'l ü gevher saçarım 

Sen Azrail olunca 

Ben cennete kaçarım.

***

Yosma: Nergis açmış dallarım var

Baldan tatlı dillerim var 

İlbeylim gel sarılalım 

Seni bekler kollarım var.

 

İlbeyli: Kar çiçeği gibi akım

Başı boz dumanlı dağım 

Sarılmanın zamanı var 

Gelmedi görüşmek çağım.

 

Yosma: Nergis gibi gözüm kara 

Benlerim var sıra sıra 

Ölüm var hem ayrılık var 

Kavuşsun bu can yâr yâra.

 

İlbeyli: Çiğdem gibi benzin sarı 

Bal yapar beni gök arı 

Ölüm Allah’ın emri 

Ahrette bulur yâr yâri.

 

Yosma: Sümbül gibi boyum uzun

Gerdanda ben düzüm düzüm 

Ele geçmez böyle fırsat 

Gel sarılak iki gözüm.

 

İlbeyli: Seher vakti güllerimde

Bülbül öter dallarımda 

Al da kokla sevdiğim yâr 

Kırmızı gül ellerimde.

 

Yosma: Lâle gibi eğri boynum 

Başım yeşil sarı donum 

Yosma der ki İlbeyli, oğlum 

Kurban olsun sana canım.

 

İlbeyli: Reyhandır İlbeylioğlu

Misk ü anber gül kokulu.

Perçeminin her telinde 

Elvan deste çiçek dolu.6

 

TAM MANİ

(İlk İki dizesi doldurma)

Elmayı bütün dildim,

Çamura düştü, sildim,

Ben yârimin kıymetin,

Gittikten sonra bildim.

***

Damda otlar bitmez mi? 

Süpürseler gitmez mi? 

Gel gurbetten güzelim. 

Bu hasretlik yetmez mi?

***

Kaleden iniş olmaz,

Ham demir gümüş olmaz. 

Güzele gönül verdim 

Ölürüm dönüş olmaz.

***

Bu dağlar ulu dağlar, 

Eteği sulu dağlar. 

Herkes yar ile gezer, 

Yüreğim kara bağlar.

 

KESİK (CİNASLI) MANI

Ayna güzel,

Yüz güzel, ayna güzel,

Güzel yâri görenler,

Dediler: Ay ne güzel!

Oturmuş zülfün tarar,

Dizinde ayna güzel.

 

Adam aman...

Bu dana

Vurdu dana sübyana

Boynuzları budana

Çıktı artık gözümden

Sizin olsun bu dana.

 

Almadan

Kokun aldım almadan 

Bir de yüzün göreyim 

Tanrı canım almadan.

 

Kararsın

Bulut gökte kararsın 

Ne büyüksün ne küçük 

Tamam bana kararsın 

Gündüz gelme gece gel 

Bekle sular kararsın 

Sarılalım yatalım 

Düşman bağrı kararsın 

Atma kulun yabana 

Bir gün olur ararsın.

 

Dağıdır

Çıktım dağlar başına 

Sordum bu ne dağıdır 

Felek bana ses verdi 

Dedi sevda dağıdır 

Çirkin otağın kurmuş 

Gelir güzel dağıtır 

Ellerle gönül oynar 

Bana çene dağıtır

 

Gelse yârim yanıma 

Cümle gamım dağıtır 

Dilin bülbül yüzüm gül 

Sinen cennet dağıdır 

Bir kez yüzüme gülmez 

Ettiği göz-dağıdır 

Sensiz şeker yiyemem 

Kuzum bana ağıdır.

 

Yaradan

Tabip bilir yaradan 

Derdimi kimse bilmez

Ancak bilir yaradan 

Çaresiz derde düştüm 

Kurtar beni yaradan 

Sevdiğime insaf ver 

Yeri göğü yaradan 

Yetiş tabibim yetiş 

Ölüyorum yaradan.

 

 

 İLGİLİ İÇERİK

MANİ ÖRNEKLERİ

MANİ ÇEŞİTLERİNE ÖRNEKLER

MÂNİ ÖRNEKLERİ


ŞAİRİ BELLİ MANİLER

Bazı saz şairlerimizin de ilk dizede kendi mahlâslarını kullanarak mani söylemiş oldukları görülmüştür:

Hatâyi’m hâl çağında 

Hak gönül alçağında

Bin Kâbe’den yeğrektir 

Bir gönül al çağında.

***

Seydi'm eder taşlı dağlar 

Çiçekli kuşlu dağlar 

Sen de mi yârdan ayrıldın?

Gözlerin yaşlı dağlar.

---------------------------

ORHAN SEYFİ ORHON

Kalbimin külü kaldı,

Yere döküldü kaldı,

Yolları beklemekten.

Boynum bükülü kaldı.

***

Can işte, canan hani?

Dert işte, derman hani?

Gönül sarayı bomboş,

Beklenen sultan hani?

***

Yattı uykuya daldı,

Göğsü açılı kaldı,

Bir busesini çaldım,

Uyandı geri aldı.

----------------------------

YUSUF ZİYA ORTAÇ

Gözlerin mavi mine 

Vuruldum perçemine,

Aşkın beni çevirdi,

Aslı'nın Kerem'ine.

***

Naz edip beni üzme 

Öyle gözünü süzme 

Gel öpeyim deyince 

Dudaklarını büzme.

----------------------

FUAT KÖPRÜLÜ

Elinde altın tepsi.

Kız yolunu kim kesti?

Çiçekler takınsana,

Sevda yelleri esti.

***

Sürüye çoban nerde?

Yelden ses kapan nerde?

Şair dilden söylemiş 

Yürekten kopan nerde?

 

TÜRK DİLİ, HALK EDEBİYATI ÖZEL SAYISI III

 

 İLGİLİ İÇERİK

MANİ ÖRNEKLERİ

MANİ ÇEŞİTLERİNE ÖRNEKLER

MÂNİ ÖRNEKLERİ