MANİ ÖRNEKLERİ
Bizim evler tahtadan
Geçme yârim bakmadan
Babam sana vermiyor
10 bilezik yapmadan
Karşıda yeni yapı
Beş pencere beş kapı
Beni yârden ayıran
Dilensin kapı kapı...
Dağların ardı mersin
Onur çok sertsin
Kızın abisi gelince
Ağlaya ağlaya eve gidersin
Ocak başında kaldım
İnce fikirlere daldım
Kapı tık tık edince
Sevgilim geldi sandım
Pamuk tarlasındayım
Sevdiğimin yanındayım
Beni soran olursa
Derenin kıyısındayım
Tren yolunda çiçek
Trenler geçmeyecek
Benim sevdiğim oğlan
Sigara içmeyece
Dinliyor kalbinin sesini
Kapatıp güzel gözlerini
Düşünüyor saatlerce
Şensin en büyük hayali
Kuş kafese girmiyor
Buna aklım ermiyor
Hiç boşuna ah çekme
Annem beni vermiyor
Çayda çanak kırılmış
Kız oğlana vurulmuş
Oğlan almam dedikçe
Kız boynuna sarılmış
Pamuk toplarım pamuk
Pamuğun kökü yamuk
Söylemeyin yârime
Zaten yüreği yanık
Kuyuyu derin kazdım
İçine halı yazdım
Al bu mektubu
Hem ağladım hem yazdım
Ayağunda çoraplar
Biri yün biri pamuk
Yetişemiyom yâre
Gidiyu çabuk çabuk
Bakkalda toz şeker
Toz şeker kilo çeker
Kravatı yok ama
Dalgalı saçı yeter
Karşıda karaçalı
Kararıp durma çalı
Ben seni alır mıyım
Sümüklü sıracalı
Yumurtanın sarısı
Yere düştü yarısı
Görümcem verem olmuş
Kaynanama darısı
Kahve döktüm kuruna
El vurmayın durula
Yârime yar diyeni
Sol göğsünden vurala
Masa üstünde kedi
Ekmek verdim yemedi
Akşam dünürler geldi
Babam beni vermedi
Dağların ardı mersin
Ben beklerim mesajın gelsin
Beklemekten usandım
ALLAH belanı versin
Ayakkabısı kırmızı
Annesinin tek kızı
İstedikte vermediler
Sanki padişahın kızı
Masa üstünde bardak
Yuvarlak mı yuvarlak
Şu ESKİŞEHİR kızları
Hem dondurma hem kaymak.
Ocak başında kedi
Kedinin ağzında keklik eti
Sevdiğim benim olmazsa
Yıkarım bu memleketi
Ekin ektim, ot bitti
Dalında bülbül öttü
Ötmez olaydın bülbül
Yârim gurbete gitti.
Fındık sardım harmana
Darıldın mı yar bana
İkimizin aşkını
Yazdırdım fermana
Koyunum var karaman
Gaybolursa araman
Ben bir reçber kızıyım
Şehirliye yaraman
Kayalar yarılmasın
Yar bana darılmasın
Yar bana darılıp da
Ellere sarılmasın
Haydi, kızım kınan kutlu olsun,
Burada dilin tatlı olsun.
Çağırın gelin kızın anasını
Kızı gelin oldu görsün.
Şu dağlar yola gelmiş
Çiçeği sola gelmiş
Ölüm Allah'ın emri
Ayrılık ola gelmiş
Benim yârim okumuş
Meğer bahtı yok imiş
Ben yâri benim sandım
Müşterisi çok imiş
Karanfil koptu sapsız
Goncası var hesapsız
Mektubum yüze vardı
Hepsi kaldı cevapsız
Aşk olur âşık olur
Çoğu sırnaşık olur
Âşıkların kolları
Her dem dolaşık olur
Yaşım altmış gözüm yaş
Yüreğime bastım taş
Yârimi aldı gitti
Bir vefasız arkadaş
Şu dağın önü güzel
Çiçeğin moru güzel
Sabreyle ki gönül
Her şeyin sonu güzel
Çaya indim taşa bak
Kirpiğin uzun kaşa bak
Bir hayırsız yar imişsin
Gözümden akan yaşa bak
Ocak başı yaş değil
Gümüş ibrik boş değil
Sen orada ben burda
Benim gönlüm hoş değil
İLGİLİ İÇERİK
HECE SAYISINA GÖRE MANİLER
4 HECELİ MANİLER
Gelince yaz
Olmaz ayaz
Ne olursun
Bir mektup yaz.
Ah ey felek
Yandı yürek
Çare nedir?
Çekmek gerek.
Nar tanesi
Nur tanesi
Sen gönlümün
Bir tanesi.
Sevil sevil
Sonra atıl
Altın olup
Pula satıl.
***
5 HECELİ MANİLER
Aman desinler
Şeker yesinler
Üç kız bir oğlana
Yanmış desinler.
Elinde mercan
Çivide fincan
Üzmesen beni
Olalım bir can.
Elinde makas
Kırparım kırpmaz
Şu gâvurun kızı
Benden de korkmaz.
Çaldığı sazdır
Ettiği azdır
Ne kadar sevsem
Yine de azdır.
***
Bahçede iğde
Dalları yerde
Sevdiğim oğlan
Kim bilir nerde?
***
Giydiğin sarı
Sen kimin yârı
Akşam olanda
Ağlatma beni.
***
Burası Muş'tur
Yolu yokuştur
Giden gelmiyor
Acep ne iştir?
***
0 yanı keçe
Bu yanı keçe
Helâl süt emmiş
Elime geçe.
***
Bahçede iğde
Dalları yerde
Sevdiğim oğlan
Kim bilir nerde?
***
Çaldığı sazdır
Ettiği nazdır
Ne kadar sevsen
Gene de azdır.
8 HECELİ MANİLER
Sarı çiğdem yaz getirir
Mor menekşe güz getirir
Gurbet elde ölüm yitim
İhtiyarlık tez getirir.
Dağlar başı duman olmuş
Sensiz halim yaman olmuş
Yârim senden ayrılalı
İşim gücüm figan olmuş.
Ezme ile ezme ile
Yâr bulunmaz gezme ile
Kızlar kazsın mezarımı
Altın saplı kazma ile.
Bir anadan olmayaydım
Bu günleri görmeyeydim
Zulüm ettin kahpe felek
Şu dünyaya gelmeyeydim.
***
Öküz aldım koşamadım
Yiğit oldum yaşamadım
Çok düşmanlar kasteyledi
Ben Ayşe'yi boşamadım.
***
Rüzgâr eser dal sallanır
Güzeli seven ballanır
Benim yârim orta karar
Ne allanır, ne pullanır.
***
Evlerinin önü kaya
Kayadan bakarlar aya
Yârim binmiş de geliyor
Kuyruğu kınalı taya.
* **
Sarı çiğdem yaz getirir
Mor menekşe güz getirir
Gurbet elde ölüm yitim
İhtiyarlık tez getirir.
***
Çadırıma dolu düştü
Çok ağladım gözüm şişti
Kınamasın eşler dostlar
Güzel idi, gönlüm düştü.
* * *
Bu dağlar mavili kaldı
Kuş uçtu yavrulu kaldı
Anahtarı yâr koynunda
Bu gönlüm kilitli kaldı.
***
Duvarda kalburum olur
Bir seviye sabrım olur
Bu seviyeler bizdeyken
Bu dualar kabul olur.
* * *
Arıktan atladım geçtim
Cebini yokladım geçtim
Efkârım evlenmek değil
Adını yokladım geçtim.
***
Şu gelen tiren olsaydım
Yârimi gören olsaydım
Çifte mektuplar gönderdim
Eline veren olsaydım.
* * *
Karanfil verdim kok diye
Al ceketine sok diye
Hiç uykularım gelmiyor
Sevgili beyim yok diye.
***
11 HECELİ MANİLER
Aşağıdan gelir benim şişmanım
Ne çok imiş yârla benim düşmanım
Ben seni saralı düşmandır köylü
Sevdim ama sevdiğime pişmanım.
***
Çıktım da talime kar diyemedim
Yakasız gömleğe dar diyemedim.
Azrail gelmiş ki canım ala
Sılada sevdiğim var diyemedim.
***
Yeşil bülbül dal üstünde ötmesin
Sılayı görmeden vâdem yetmesin
Anamı görmeden eğer ölürsem
Dalda yaprak yolda çimen bitmesin.
* * *
Mektup yolla mektuplara inanam
Sen uykuda ben uykudan uyanam
Bir yanım ayrılık bir yanım ölüm
Demir miyim bu dertlere dayanam?
* **
Bir elinde divit bir elde kalan
Yazarım o yâre bir inci selâm
Kömür gözlerini sevdiğim güzel
İster selâmım al, ister ben gelem.
***
Evini yaptırmış gediğe yakın
Bakin eller bakın, güzele bakın
O güzelin gönlü bende yok ise
Dökün gaz yağını evini yakın.
* * *
İnci midir, sedef midir dişlerin
Kalemle mi çekilmiştir kaşların
Sallandıkça ince bele değer yâr
Her tarafta ondört belik saçların.
* * *
Kayadan kayaya atlayamadım
Kırıldı kantarım tartılamadım
Kederli söyleme çok sevdiceğim
İnatçı babandan kurtulamadım.
***
Kapıya oturmuş önlük dikiyor
Söyledim söyledim boyun büküyor
Dedim güzel sen kimlerin yârisin
Söylemeden ala gözden döküyor.
***
Enginden engine yağan kar m'ola?
Salını salını gelen yâr m'ola?
Kaldırsam yorganı girsem koynuna
Sefa geldim yârim der m'ola?
***
İğdenin dibinde ne salınırsın?
Altın pas tutmaz ki ne silinirsin?
Kömür gözlerine kurban olayım.
Sen benim sözüme ne alınırsın?
Ne kadar kuş olsan uçsan havadan
Şahin yavrusunu atmaz yuvadan
Sen beni yakandan atar olmuşsun
Ben seni unutmam hayır duadan.
Eğin’de, gurbete gönderdiği kocasının ardından en içten duygularını dile getiren kadınların söylediği maniler de onbir heceli olanlardandır:
İstanbul içinde öter bir keklik
Sana vatan oldu bize gurbetlik
Ala gözlerini sevdiğim ağam
Gel bir sıla eyle olam cennetlik.
Yüce dağ başında seni beklerim
Yüküm yıkılınca gene yüklerim
Kömür gözlerini sevdiğim yârım
Senden ayrılalı arttı dertlerim.
İLGİLİ İÇERİK
YER ADLARI iLE İLGİLİ MANİLER
Antep'in baklavası
Gümüşten oklavası
Gaziantep şehrimiz
Fedakârlar yuvası.
Aman aman Yozgatlı
Şeftalisi pek tatlı
İstedim de vermedi
Ne de malı kıymetli.
Gürün'ün kahve şalı
Ucuz değil pahalı
Sevdiğimden uzağım
Aramızda var çalı.
Isparta’nın gül yağı
Dolaştım koca dağı
Bilsen ne yakışacak
Sana gelin duvağı.
Yozgat'ın küheylânı
Sanki bir dağ alanı
Kozalılar sevmezler
Hile ile yalanı.
Kandıra 'nın ormanı
Savruluyor harmanı
Aşkından sararıp soldum
Bulamadım dermanı.
Göynük"ten aldım balı
Petekleri düz sıralı
Benim bir sevdiğim var
Dünya güzeller kralı.
Urfa'dan aldım yağı
Dolandım durdum dağı
Urfa güzellerinin
Çabucak geçer çağı.
Su aktı deniz bulandı
Buranın adı Polatlı
Gel sevdiğim yatalım
Yaşım tamam on altı.
Balıkesir'in yolları
Yine giymiş alları
Sarılsaydı boynuma
0 yârimin kolları.
Çorum'un dilberleri
Yüksektedir evleri
Kızları naz etse de
Gönülde kalır yerleri,
Malatya'nın bal eriği
Gittim gezdim Divriği
Çiçeklerden en güzel
Karabük'ün çileği.
Üsküdar'ın konağı
Üstü kiremit dağı
Çalı kiraza benzer
Yârimin al yanağı.
Eskişehir'i gezeli
Gördüm nice güzeli
Oranın güzelleri
Vefalıdır ezeli.
İzmir'in üzüm bağı
Bursa'm Ulu dağı
Yârini görmeyenin
Erir yürekte yağı.
Seviyor efendisi
Nazilli'nin kedisi
Bu yadigâr çevreyi
Bana verdi kendisi.
Aksaray konakları
Temizdir sokakları
Bal olmuş yârimin
0 güzel yanakları.
Bayındır'dan nar geldi
Kış bitti bahar geldi
Göz göze bakışmaktan
Sanki ne zarar geldi?
Erzurum'm suları
Serindir koruları
Ormanı servi dolu
Hoş öter kumruları
Mardin'in al bileziği
Oynar durur beziği
Başka ezik geçer de
Geçmez gönül eziği.
Çarşamba'yı sel aldı
Bir yâr sevdim el aldı
Keşke sevmez olaydım
Elim koynumda kaldı.
İzmir in Buca sına
Baygınım goncasına
İyi kadın naz eder
Şüphesiz kocasına.
Yavuz'un bacaları
Giyerler alacaları
Halkalı kızlarının
Ben olsam kocaları
Şu İstanbul illeri
Yazın öter bülbülleri
Yaktı kül etti beni
Safiye'nin dilleri.
Erciyes'in yaylası
Cebindedir aynası
Güzel kızın gerdanı
Bekâr oğlan yaylası
Aydın’ın çiçekleri
Namlıdır zeybekleri
Güzele dayanamaz
Çapkındır erkekleri.
Bitlis'e yolum düştü
Hayli zorlu bir kıştı
0 güzel kız bu gün
Yine yaramı deşti.
Adalı, Moda'lı geldi
Atlı arabalı geldi
Başına bu belâlar
Senin olalı geldi.
Şu İstanbul'un illeri
Beyaz giyer gelinleri
Yaktı kül etti bağrımı
Çakır Ayşe’min dilleri.
İstanbul'un kızları
Sürmelidir gözleri
Aldanmayın çocuklar
Pudralıdır yüzleri.
Çorlu bağlı bahçeli
Yolu çifte keçeli
Gözüme uyku girmez
Yârim benden geçeli.
Ay doğar sini gibi
Salınır selvi gibi
Yârin kokusu gelir
İzmir'in gülü gibi.
Tekirdağinın gülleri
Tatlı şakır bülbülleri
Yaktı, yandırdı beni
Huriye'min dilleri.
Kadıköy'ün dilberleri
Fettan olur esmerleri
Sarışınlar melek gibi
Sevimlidir penbeleri.
Çekmece'nin gölleri
Penbe açar gülleri
Yaktı kül etti beni
Nazlı yârin dilleri.
Sallanır kavak gibi
Sararmış yaprak gibi
Çamlıca'm kızları
Turfanda kabak gibi.
Ay değer elek gibi
Gün doğar melek gibi
Halkalı'nın kızları
Turfanda kabak gibi
Burdur da gül bahçesi
Bahçede gelir sesi
Ben yolumu şaşırdım
Bu kasaba neresi?
İzmir’den mal geldi
Bir gemi bal geldi
Ben yârimi öperken
Dudaklarıma bal geldi.
Nazilli’nin güzeli
Görünce oldum deli
Başka yere gidemem
Bu diyarı gezeli.
Gelibolu feneri
Kalbimde onun yeri
O yârin hasretinden
Kaldım kemikle deri.
Edirne penceresi
İçerden çerçevesi
Yeniköy çocukları
Demirci çingenesi.
Ordu'nun güzeline
Baktım ince beline
Bin güzel su dökemez
Sevgilimin eline.
Ada'nın güzeline
Yandım ince beline
Dünyanın güzelleri
Su dökemez eline.
İzmir'in Buca'sına
Yangınım goncasına
Ben milyonu değişmem
Yârin bir gecesine.
Hozat derler ilimize
Bülbül konmaz gülümüze
Anne sütün helâl eyle
Misafirim bu gün size.
Harput'un yollarında
Çimeydim göllerinde
Altın burma olaydım
0 yârin kollarında.
Diyarbakır düzüne
Eremedim izine
İyiliklerim dursun
Hep dizine gözüne.
Diyarbakır dört köşe
İçine güller düşe
Benim bir yârim var
Kokusu mor menekşe.
Banyo yaptım derede
Sordum yârim nerede
Dediler Tire 'dedir
Aklım kaldı Tire'de.
Bahçede olur iğde
Fırından gelmiş pide
Kasabalar içinde
Birinci gelir Niğde.
Tokat'ın ahbabına
Bayılırım kebabına
Kız bana bir buse ver
Ne olur sevabına.
Çamlıca’m suyuna
Çamlarının boyuna
Üsküdar daha yakın
İn tramvay yoluna.
İzmir'de Karşıyaka
Yüzümü verdim hakka
Sevdalı gönüllerle
Edilir mi böyle şaka?
Bergama'm dağına
İniverdim bağına
Altın yüzük yaptırdım
Yârimin parmağına.
Çarşamba yollarında
Kelepçe kollarında
Allah canımı alsın
0 yârin kollarında.
Arguvan'ın budama
Sefa geldin odama
Sen beni istersen
Görücü yolla anama.
Gökte yıldız bir sıra
Yârim gitti Mısır'a
Yâr keklik, ben şahin
Giderim adı sıra.
Kuyuya bakır salma
Tekirdağ'dan kız alma
Tekirdağı’nın kızları
Dokuz kocadan kalma.
0 güzelim Erbaa
Girdim bostana bağa
Sevdiğim çıkagelse
Herkes kalkar ayağa.
Erzurum bucağında
Ot yanar ocağında
Çocuk olup gezeydim
0 yârin kucağında.
İzmit'in kebabına
Bayıldım ahbabına
Kız ne olur bakıver
Sen bana sevabına.
Dün gitmiştik Ada'ya
Uzaklaştık Moda'ya
Ben bahtiyar olurum
Yârim gelse buraya.
Üsküdar'ın dağına
Mailim çardağına
Elmas küpe yaptırdım
Yârimin kulağına.
Kayseri'de pastırma
Yaramı pek bastırma
Orada bir yâr sevdim
Sakın derdimi azdırma.
Göründü güzel Havza
Kavuşmak kaldı yaza
Kaderin yazdığını
Mümkün mü kimse boza?
Darende'm yaylası
Kasabanın âlâsı
Benim bir sevdiğim var
Vallahi baş belâsı.
Çorlu'nun al gülleri
Hoş öter bülbülleri
Yaktı beni kül etti
Nuriye'nin dilleri.
Sevgilim aslın nereli
Derler Büyükdereli
Aklım başımda değil
Sana gönül vereli.
Bursa 'da Pazarcık
Sular akar azıcık
Müsaade edin hanımlar
Biz de söyleyelim azıcık.
Tabaka dolu tütün
Sevmişim sıtkı bütün
Ben sevdim ben aldım
Yansın Çankırı bütün.
Hey Trabzon Trabzon
Sılamın yolu uzun
Baharda ayrı düştük
Kavuşuruz biz güzün.
Bir ay doğdu Pasin' den
Pasin' in ovasından
Anlarım ki yâr gelir
Fark ederim sesinden.
Demirhisar'dan geldim ben
Çok ağladım güldüm ben
Gün oldu Ferhat gibi
Dağı taşı deldim ben.
Gündüzü var gecenin
Plajı Sütlüce'nin
Ömrü uzarmış derler
Yârdan rakı içenin.
Kırşehir'im hoş geldin
Azıcık sarhoş geldin
Tarhanan da mı yoktu
Neden böyle boş geldin?
Manisa'nın kavunu
Seçelim şunu bunu
Söyle niçin ettin
Bana sen bu oyunu?
Ürgüp'le geceledim
Yüzümü peçeledim
Sevdanın kitabından
Ben dersi heceledim.
Edirne’den tez geçtim.
Meriç suyundan içtim
Aramızda yemin var
Sanmayın ki vaz geçtim
İstanbul'da pazarım
Kendim okur yazarım
Senden başka seversem
Ateş olsun mezarım.
Şarköy'de kilim ördüm
Rüyada yârî gördüm
Uykuda baş başa
Öylece ömür sürdüm.
Menderes'ten geçerim
Soğuk sular içerim
Ya o kızı alırım
Ya bu candan geçerim.
Harput yolu bu mudur?
Testin dolu su mudur?
Tez gelirim diyordun
Tez gelişin bu mudur?
Ağrı dağı yücedir
Sordum yâre nicedir
Dedi bakma baş döner
Havası da sertçedir.
İzmir'in kalayı var
Güzeller alayı var
Merak etme ey gönül
Her şeyin kolayı var.
Uşak'ta halı dokur
Yaprağı dalı okur
Benim bir yârim var
Her gece masal okur.
Bursa'nın sarı ayvası
Yeşillikler yuvası
Hastalara dermandır
Uludağ'ın yaylası.
Antakya'da muz olur
Fabrikada buz olur
Peşim sıra dolaşma
Arkamızdan söz olur.
Konya'da meram vardır
Bekleyim sıram vardır
Yürekte durmaz işler
Büyük bir yaram vardır.
Gün olur zaman olur
Harmanda saman olur
Üsküp'ün güzelleri
Billahi yaman olur.
Bergama hep mildir
Beni söyleten dildir
İki elin kan olsa
Bana halini bildir.
Isparta’da gül olur
Güllerde bülbül olur
Güzellerin yamağı
Öptükçe pul pul olur.
Aslım Tekirdağ’lıdır
Başım yere bağlıdır
Çözme doktor yaramı
Yâr eliyle bağlıdır.
Kayseri'de Erciyaş
Tepesinde sivri taş
Ağladıkça gözümden
Dökülür hep kanlı yaş.
Dere kumsuz olur mu?
İbrik susuz olur mu
Üsküdar'ın kızları
Hiç kocasız olur mu?
Silivri'm yoğurdu
Gözlemeyi yuğurdu
Söyle cicim, şekerim
Seni kimler doğurdu?
Bursa'ya geldi kiraz
Güzele dayım olmaz
Kaplıcada yan gelip
Bekledim seni bu yaz.
Basamak pasak pasak
Çıkma yukarı yasak
İstanbul'dan tel gelmiş
Bartın'da duvak yasak.
Baklavanın sinisi
Kütahya'nın çinisi
Eskisi gitti gelsin
Sevgilimin yenisi.
Ankara'nın balına
Tutunmuşuz dalına
Dikmen'den mi gelirsin
Kız salına salına?
Alaşehir'den geldim
Ağladım yürek deldim
Şimdi duruldum ama
Ben de bir akar seldim.
Ceyhan'ın sıcağına
Gül taktım duvağına
Bir gece çağırmadın
Beni kendi bağına.
Çadır kurdum Bayburt'ta
Alış kızım bu yurda
Sevgili yanımda yok
Gayri kalamam burda.
Hey anam Anadolu
Her yanı güzel dolu
Bolu'ya düşen gençler
Şaşırır sağı solu.
İLGİLİ İÇERİK
SAYA MANİLERİ
Bu saya kimden kaldı
Âdem atadan kaldı
Âdem ata gelende
Kızıl öküz duranda
Kızıl buğday bitende
Dünya bünyad olanda
Musa çoban olanda
Şişliğiniz öyeşti.
*****
Saya gelir sakının
Demir tarak takının
Koyunun pisliğini
Kına diye yakının.
Koyunun yüzü geldi
Gün çaldı buzu geldi
Çobana taze keçe
Ağaya kuzu geldi.
Ak sayanın uzunu
Çalar yerin yüzünü
Omuz omuza versem
Öpsem ala gözünü.
Nenem karabaş koyun
Karlı dağlar aş koyun
Ay karanlık gecede
Çobana yoldaş koyun.
Ak koyunun ağı var
Yüreğinin yağı var
Seni sağan ablanın
Çığıldaklı bağı var.
Koyunum Arap gibi
Sütü var şarap gibi
Koyun olmayan evin
Hâlleri harap gibi.
İLGİLİ İÇERİK
MANİ ÇEŞİTLERİNE ÖRNEKLER
TAM MANİ
(Birinci dizesi doldurma)
Kum birikmiş derede,
Vefâsız yâr nerede?
Geçersin belki dedim,
Bekledim pencerede.
Kadifeden kesesi
Kahveden gelir sesi
Benim sevdiğim yiğit
Bekârların efesi
Kaşların ok dedikçe
Kirpiğin çok dedikçe
Pek mi gönlün büyüdü
Senin gibi yok dedikçe
Ana baş taç imiş
Her derde ilaç imiş
Bir evlât pir olsa da
Anaya muhtaç imiş
Samanlık dolu saman.
Uyan nişanlım uyan.
Eller düğün yapıyor,
Bizim düğün ne zaman?
Suyu verdim soğana.
Gönlüm düştü oğlana.
Oğlan beni almazsa,
Bıçaklana doğrana.
ARTIK MANİ
Ağlarım çağlar gibi,
Derdim var dağ/ar gibi,
Ciğerden yaralıyım,
Gülerim sağlar gibi.
Her gelen bir gül ister,
Sahipsiz bağlar gibi.
***
Şu dağlar garip dağlar
İçinde garip ağlar
Kimse garip ölmesin
Garip için kim ağlar?
Ağlarsa anam ağlar
Küsuru yalan ağlar.
***
Ekin ektim bitmiyor
Boya vurdum tutmuyor
Aramızda dağlar var
Elim yâre yetmiyor
Şekerli yemek yaptım
Boğazımdan gitmiyor.
***
Kuzular meler gelir
Yiğit aşka düşende
Başına neler gelir
Yâri ellerle gördüm
Aklıma neler gelir
Hicran oku sevdiğim
Sinemi deler gelir.
KARŞI-BERİ
Erkek : Mâni mâni mesdi yâr,
Ben ne dedim mesdi yâr?
ikimiz arasında,
Serin yeller esdi yâr.
Kız : Mâniyi mâniciyim,
Beylere gemiciyim,
İster al ister alma,
Ben seni alıcıyım.
***
Erkek: Mani mani meseli yar
Ben ne dedim mesdi yar
İkimiz arasında
Serin yeller esti yar.
Kız: Maniyi maniciyim
Beylere gemiciyim ister al
İster alma
Ben seni alıcıyım.
Erkek: Başına Acem şalı
Kırılsın her bir dalı
Girsin yerin altına
İkimizin ikbali.
Kız: Otur sevdiğim otur
Rize iskemlesine
Yüreğimin derdini
Diyemem hepisine.
Karşı-beri” adını da söyleyenlerin durumunu gösterir biçimi şu örnekte buluyoruz:
Beriki: Kuşlardan hangi kuştur
Yavrusuna süt veren?
Karşıki: Selasettin kuşudur8
Kiremitlere giren.
Beriki: Kuşlardan hangi kuştur
Boynuna var yel bağı?
Karşıki: Ona atmaca derler
Aşar dumanlı dağı.
Halk şairi Celâl Yetimoğlu, Çimil yaylası yolunda karşılaştığı ve ot biçmekte olan bir genç kızla şu şekilde söyleşmiştir:
Celâl : Arkası Demir dağı
Çimil üç para köydür.
Kız : Giyemedim çuham
Herhalde kolu dardır.
Celâl : Sen biçersin inek yer
Sana ne kârı vardır?
Kız : Her halde ki sana da
Yürek efkârı vardır.
Celal: Gel götüreyim seni
İki de evde vardır.
Kız: Sen misin kocaları.
Yoksa ortağın vardır?
DEYİŞ
- Altınım alma beni,
Dillere salma beni,
Götür sarrafa göster,
Kalp isem alma beni.
- Altınsın aldım seni,
Dillere saldım seni,
Sarraf seni neylesin,
Beğendim aldım seni.
— Bahçalarda gül var mı?
Gül dibinde yol var mı?
Gece yanına gelsem
Bana bir yerin var mı?
— Bahçamızda gül de var
Gül dibinde yol da var
Hoş geldin safa geldin
Gönülde yerin de var.
***
— Altınım alma beni
Dillere salma beni
Götür sarrafa göster
Kalp isem alma beni.
— Altınsın aldım seni
Dillere saldım seni
Sarraf seni neylesin
Beğendim aldım seni.
***
— Oğlan heyben var mıdır?
İçi dolu nar mıdır?
Üç yüz altın isterler
Hiç haberin var mıdır?
— Havar kekliğim havar
Yaylaya doldu davar
Sen sağol ben sağolam
Üç yüz altında ne var?
— Şu derede buz musun?
Gelin misin kız mısın?
Akşama geleceğim
Evde yalınız mısın?
- Şu derede buzum ben
Gelin değil kızım ben
Geleceksen akşam gel
Evde yalınızım ben.
***
— Bayırda harmanım var
Sultandan fermanım var
Yiğit isen gel bana
Derdine dermanım var.
— Bayırda harman olmaz
Sultandan ferman olmaz
Ben her kıza gelemem
Her kızda derman olmaz.
***
Ağa: Âdilem sen nâçarsın
İnci mercan saçarsın
Dünya deniz olunca
Gülüm nere kaçarsın?
Âdile: Ağam derim nâçarım
İnci mercan saçarım
Dünya deniz olunca
Ben kuş olup uçarım.
Ağa: Âdilem sen nâçarsın
La'l ü gevher saçarsın
Ben bir şahin olsam
Yavrum nere kaçarsın?
Âdile: Ağam derim nâçarım
La'l ü gevher saçarım
Sen bir şahin olunca
Ben yerlere kaçarım.
Ağa: Âdilem sen nâçarsın
La'l ü gevher saçarsın
Ben Azrail olunca
Kuzum nere kaçarsın?
Âdile: Ağam derim nâçarım
La'l ü gevher saçarım
Sen Azrail olunca
Ben cennete kaçarım.
***
Yosma: Nergis açmış dallarım var
Baldan tatlı dillerim var
İlbeylim gel sarılalım
Seni bekler kollarım var.
İlbeyli: Kar çiçeği gibi akım
Başı boz dumanlı dağım
Sarılmanın zamanı var
Gelmedi görüşmek çağım.
Yosma: Nergis gibi gözüm kara
Benlerim var sıra sıra
Ölüm var hem ayrılık var
Kavuşsun bu can yâr yâra.
İlbeyli: Çiğdem gibi benzin sarı
Bal yapar beni gök arı
Ölüm Allah’ın emri
Ahrette bulur yâr yâri.
Yosma: Sümbül gibi boyum uzun
Gerdanda ben düzüm düzüm
Ele geçmez böyle fırsat
Gel sarılak iki gözüm.
İlbeyli: Seher vakti güllerimde
Bülbül öter dallarımda
Al da kokla sevdiğim yâr
Kırmızı gül ellerimde.
Yosma: Lâle gibi eğri boynum
Başım yeşil sarı donum
Yosma der ki İlbeyli, oğlum
Kurban olsun sana canım.
İlbeyli: Reyhandır İlbeylioğlu
Misk ü anber gül kokulu.
Perçeminin her telinde
Elvan deste çiçek dolu.6
TAM MANİ
(İlk İki dizesi doldurma)
Elmayı bütün dildim,
Çamura düştü, sildim,
Ben yârimin kıymetin,
Gittikten sonra bildim.
***
Damda otlar bitmez mi?
Süpürseler gitmez mi?
Gel gurbetten güzelim.
Bu hasretlik yetmez mi?
***
Kaleden iniş olmaz,
Ham demir gümüş olmaz.
Güzele gönül verdim
Ölürüm dönüş olmaz.
***
Bu dağlar ulu dağlar,
Eteği sulu dağlar.
Herkes yar ile gezer,
Yüreğim kara bağlar.
KESİK (CİNASLI) MANI
Ayna güzel,
Yüz güzel, ayna güzel,
Güzel yâri görenler,
Dediler: Ay ne güzel!
Oturmuş zülfün tarar,
Dizinde ayna güzel.
Adam aman...
Bu dana
Vurdu dana sübyana
Boynuzları budana
Çıktı artık gözümden
Sizin olsun bu dana.
Almadan
Kokun aldım almadan
Bir de yüzün göreyim
Tanrı canım almadan.
Kararsın
Bulut gökte kararsın
Ne büyüksün ne küçük
Tamam bana kararsın
Gündüz gelme gece gel
Bekle sular kararsın
Sarılalım yatalım
Düşman bağrı kararsın
Atma kulun yabana
Bir gün olur ararsın.
Dağıdır
Çıktım dağlar başına
Sordum bu ne dağıdır
Felek bana ses verdi
Dedi sevda dağıdır
Çirkin otağın kurmuş
Gelir güzel dağıtır
Ellerle gönül oynar
Bana çene dağıtır
Gelse yârim yanıma
Cümle gamım dağıtır
Dilin bülbül yüzüm gül
Sinen cennet dağıdır
Bir kez yüzüme gülmez
Ettiği göz-dağıdır
Sensiz şeker yiyemem
Kuzum bana ağıdır.
Yaradan
Tabip bilir yaradan
Derdimi kimse bilmez
Ancak bilir yaradan
Çaresiz derde düştüm
Kurtar beni yaradan
Sevdiğime insaf ver
Yeri göğü yaradan
Yetiş tabibim yetiş
Ölüyorum yaradan.
İLGİLİ İÇERİK
ŞAİRİ BELLİ MANİLER
Bazı saz şairlerimizin de ilk dizede kendi mahlâslarını kullanarak mani söylemiş oldukları görülmüştür:
Hatâyi’m hâl çağında
Hak gönül alçağında
Bin Kâbe’den yeğrektir
Bir gönül al çağında.
***
Seydi'm eder taşlı dağlar
Çiçekli kuşlu dağlar
Sen de mi yârdan ayrıldın?
Gözlerin yaşlı dağlar.
---------------------------
ORHAN SEYFİ ORHON
Kalbimin külü kaldı,
Yere döküldü kaldı,
Yolları beklemekten.
Boynum bükülü kaldı.
***
Can işte, canan hani?
Dert işte, derman hani?
Gönül sarayı bomboş,
Beklenen sultan hani?
***
Yattı uykuya daldı,
Göğsü açılı kaldı,
Bir busesini çaldım,
Uyandı geri aldı.
----------------------------
YUSUF ZİYA ORTAÇ
Gözlerin mavi mine
Vuruldum perçemine,
Aşkın beni çevirdi,
Aslı'nın Kerem'ine.
***
Naz edip beni üzme
Öyle gözünü süzme
Gel öpeyim deyince
Dudaklarını büzme.
----------------------
FUAT KÖPRÜLÜ
Elinde altın tepsi.
Kız yolunu kim kesti?
Çiçekler takınsana,
Sevda yelleri esti.
***
Sürüye çoban nerde?
Yelden ses kapan nerde?
Şair dilden söylemiş
Yürekten kopan nerde?
TÜRK DİLİ, HALK EDEBİYATI ÖZEL SAYISI III
İLGİLİ İÇERİK