Kullanıcı Oyu: 4 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değil
 

GÖZ KAFİYESİ, KULAK KAFİYESİ

Çoğu zaman mısra sonlarında, bazen da mısra içlerinde ya da başlarında ses benzerliğini sağlayan sözcüklere kafiye denir. Türkçe Sözlük'te uyak denen kafiyeye, Halk şairlerimiz ayak demektedirler.

Kafiye, mısralardaki ortak ahengin yürüyüşünde ayak vazifesi görür. Mısraların doğuşlarına yardım eder.

Edebiyatın genel akışı içinde, kafiye bazen. en öne geçmiş, bazan da adından söz açılmayacak derecede gerilere itilmiştir. Hele son zaman serbest nazımcıları, kafiyeyi, neredeyse edebiyattan kapı dışarı etmeye çalışmışlardır. Durum böyle olmakla beraber, serbest nazımcılar bile, mısralarının kuruluğunu gidermek için, sırası geldikçe, kafiyeye sarılmak zorunda kalmışlardır. Düşünce ne olursa olsun, nazımla ikiz olarak doğan kafiye, bir kenara itilecek, ya da temelli ortadan kaldırılacak bir nesne değildir.

Kafiyeyi Divan ve Tanzimat edebiyatlarıyla Servet-i Fünun Edebiyatı karşısında ayrı ayrı anlayışlara bağlı olarak; Halk Edebiyatı'nda ise başka bir tutuma göre incelemek, uygun olur.

1. «GÖZ KAFİYESİ» ANLAYIŞI:

Divan Edebiyatı'nın başından Tanzimat Edebiyatı' un sonuna kadar kafiye anlayışı, bugünküne benzemiyordu. İslâmiyet'in kabulüyle birlikte Arap alfabesi de yazı hayatımıza girmişti. Arap alfabesinde bazı sesler çeşitli harflerle gösterilir. Örneğin bizdeki S harfi onlarda birkaç türlüdür. Çünkü Arap dilinde çıkış noktası bakımından çeşitli S sesi vardır. Bunların hepsi ayrı harflerle gösterilmiştir. İşte eski sanatçılarımız bu alfabenin etkisinde kalarak kafiyeyi harflerin şekillerine bağlamışlardır. Yani kafiye olan sözcüklerden ilki hangi harfle biterse, ötekiler de aynı cins harflerle sonuçlanmak zorun Hadır. Örneğin kafiye olan sözcüklerden ilki, sin denen harfle bitmişse, ondan sonraki kafiye sözcükleri de sin harfiyle sonuçlanmak zorundadır. Eğer ilk kafiye sözcüğü se denen harfle sonuçlanmışsa, öteki kafiye sözcüklerinin de se harfiyle sonuçlandırılması bir kural olmuş¬tur. Bu durum Tanzimat Edebiyatı'nın sonuna kadar süregelmiştir. Buna Göz Kafiyesi deniyor.

2. «KULAK KAFİYESİ» ANLAYIŞI':

Servet-i Fünun sanatçıları, Recalzade Mahmut Ek¬rem Bey'in tuttuğu ışık altında toplanarak Göz için kafiye düşüncesini kökünden söküp atmaya çabaladılar. Kafiyenin göze göre değil, kulağa göre düzenlenmesi gerektiğini savundular. Ama eski anlayıştan yana olanlar, bu davranışa şiddetle direndiler. O zaman, çıkmakta olan ve gericileri destekleyen Malûmat dergisinin yazarları, kulak için kafiye anlayışının savunucularına ağır saldırılarda bulundular. O sıralarda Hasan Âsaf adındaki bir genç şairin şu beytindeki kafiyelere karşı koydular:

Zerre-i nurundan iken muktebes

Mihr ü mene etmek işaret abes 

Göz için kafiye anlayışına bağlı kalan ve gericiler diye adlandırılan topluluk (bunlara Muallim Naci taraftarları da denir), bu beyitteki kafiye sözcüklerinin kafiye olamayacaklarını savundular. Çünkü birinci beyitteki muktebes sözcüğünün sonundaki harf se, ikinci beytteki abes sözcüğünün sonundaki harf de sin idi. '([1])

İşte bu sözcüklerdeki S sesinin, böyle ayrı şekillerdeki harflerle yazılması yüzünden, edebiyatımızda, bir Abes - muktebes çatışması doğmuştur.

Kendisi de bir Tanzimat edebiyatı sanatçısı olması¬na karşın, Recaizade Mahmut Ekrem, yenicileri tutmuş ve Tevfik Fikret'in başkanlığındaki Servet-i Fünun'cuların başarı kazanmasına yardımcı olmuştur. Bir bakıma, Servet-i Fünun Edebiyatı Akımı, bu çatışmadan doğmuştur, denilebilir. Edebiyatımızda bu çatışmaya abes - muktebes dâvası denir.

Servet-i Fünun'cuların bu dâvadaki dayanakları çok kuvvetliydi. Onlar, halk edebiyatımızı örnek alıyorlar, oradaki kafiye uygulamasına, bakışları çekmrye çalışıyorlardı. Halk edebiyatımız, asırlar boyunca kulak kafiyesini işlemişti ve aynı yolda yürüyordu.

________________________________________

[1].Arap alfabesindeki bu harfleri, teknik imkânsızlıktan ötürü burada gösteremedik. Fakat öğretmeninizden isterseniz, bunları tahtada size gösterebilir.

İLGİLİ İÇERİK

KAFİYE - REDİF

KAFİYE

KAFİYE VE ÇEŞİTLERİ, KAFİYE ÖRNEKLERİ

TUNÇ KAFİYE(UYAK) NEDİR?

CİNASLI KAFİYE NEDİR?

ÇAPRAZ KAFİYE NEDİR?

ZENGİN KAFİYE NEDİR?

KAFİYELER - NECİP FAZIL KISAKÜREK

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi