Kullanıcı Oyu: 4 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değil
 

DİDAKTİK ŞİİR

Öğretici, bilgi verici şiirdir. Bir şeyler öğretmek veya bilgi vermek amacıyla yazılan şiirlerdir. Didaktik şiirde duygulardan çok, fikir ağır basar. Didaktik şiir herhangi bir konuyu öğretmek amacıyla yazılır. Duygu yönü az olduğundan kuru bir anlatımı vardır. Kafiye ve ölçülerinden dolayı akılda kolay kaldığından, bilgiler bu yönde verilir. Fabllar, manzum hikâyeler didaktik özellik gösterir.

 

DİNLE VATANDAŞ - AŞIK VEYSEL

 Kulak ver sözüme, dinle vatandaş

 Uyma lâklak edip gülüşenlere.

 Seni meşgul eder, işinden eğler,

 Karışır tembel perişanlara.

 

 Adım at ileri, geriye bakma,

 Bir sağlam iş tut da elden bırakma,

 Saçma sapan sözler hep delip takma

 Allah’ın yardımı çalışanlara.

 Âşık Veysel

 

HAYAT BİZE MUTLU OLMA ŞANSI VERMEDİ-YILMAZ GÜNEY

Hayat bize mutlu olma şansı 

Vermedi.

Biz kendimizden başka 

Herkesin üzüntüsünü 

Üzüntümüz,

Acısını acımız yaptık.

Çünkü dünyanın öbür ucunda, 

Hiç tanımadığımız bir insanın 

Gözyaşı bile içimizi parçaladı... 

Kedilere ağladık Kuşların yasını tuttuk. 

Yüreğimizin yufkalığı

 

 

Kimi zaman hayat karşısında 

Bizi zayıf yaptı.

Aslında ne güzel şeydir 

İnsanın insana yanması 

Sevgili...

Ne güzeldir bilmediğin birinin 

Derdine üzülmek ve çare aramak. 

Ben bütün hayatımda hep 

Üzüldüm, hep yandım...

Yaşamak ne güzeldir be sevgili 

Sevinerek, severek, sevilerek, 

Düşünerek...

Ve o vazgeçilmez sancılarını 

Duyarak hayatın

YILMAZ GÜNEY


DİNLE SANA BİR NASİHAT EDEYİM-KARACAOĞLAN

Dinle sana bir nasihat edeyim
Hatırdan, gönülden geçici olma
Yiğidin başına bir iş gelince
Anı yad ellere açıcı olma

Mecliste ârif ol kelâmı dinle
El iki söylerse, sen birin söyle
Elinden geldikçe sen eylik eyle
Hatıra dokunup yıkıcı olma

Dokunur hatıra kendisin bilmez
Asilzadelerden hiç kemlik gelmez
Sen eyilik et de o zayi olmaz
Darılıp da başa kakıcı olma

El âriftir, yokla kendi kendini
Dağıdırlar duzağını, fendini
Alçaklarda otur, gözet kendini
Katı yükseklerden uçucu olma

Muradım nasihat bunda söylemek
Size lâyık olan onu dinlemek
Sev seni seveni, zay etme emek
Sevenin sözünden geçici olma

Karac'oğlan söyler sözün, başarır
Aşkın deryasını boydan aşırır
Seni bir mecliste hacil düşürür
Kötülerle konup göçücü olma
KARACAOĞLAN

 

PROMETE- TEVFİK FİKRET
Kalbinde her dakika şu ulvî tahassürün
Minkar-ı âteşini duy, daimâ düşün:
Onlar niçin semâda, niçin ben çukurdayım?
Gülsün neden cihan bana, ben yalnız ağlayım?..
Yükselmek âsûmâna ve gülmek ne tatlı şey!

Bir gün şu hastalıklı vatan canlanırsa...
Müştâk-ı feyz ü nûr olan âtî-i milletin


Meçhul elektrikçisi, aktâr-ı fikretin
Yüklen, getir -ne varsa- biraz meskenet-fiken,
Bir parça rûhu, benliği, idrâki besleyen
Esmâr-ı bünye-hîzini, boş durmasın elin.
Gör dâima önünde esâtir-i evvelin

Gökten dehâ-yı nârı çalan kahramânını...
Ey Varsın bulunmasın bilecek nâm ü şânını.
Tevfik Fikret

 

DÜNYA
Dünya, dünya, bu dünya,
Ölüm geldiği zaman.
Anlarsın ki bir rüya,
Ölüm geldiği zaman.

Faydasız malın, mülkün
Ölüm geldiği zaman.
O yığın yığın yükün,
Ölüm geldiği zaman.

Hani nerde dostların,
Ölüm geldiği zaman.
Boşa çırpınışların,
Ölüm geldiği zaman.

Bak eşin dostun bile,
Ölüm geldiği zaman.
Anlarsın ki nafile,
Ölüm geldiği zaman.

Fuzuli geçen yıllar,
Ölüm geldiği zaman.
Can evinden yakalar,
Ölüm geldiği zaman.

Betin benzin sararır,
Ölüm geldiği zaman.
Gözlerinse kararır,
Ölüm geldiği zaman.

Kavrulur topukların,
Ölüm geldiği zaman.
Ağlaşır çocukların,
Ölüm geldiği zaman.

Gözlerin bir noktada,
Ölüm geldiği zaman.
Kocaman olur ya da,
Ölüm geldiği zaman.

Ölmem diye tepinsen,
Ölüm geldiği zaman.
Yoldaşın beyaz kefen,
Ölüm geldiği zaman.

Kim kurtaracak seni,
Ölüm geldiği zaman.
Gördün mü ölmeyeni?
Ölüm geldiği zaman.

Koştur, çırpın, çabala,
Ölüm geldiği zaman.
Ne çare ki budala,
Ölüm geldiği zaman.

Ne yapabilir doktor,
Ölüm geldiği zaman.
Sönüverecek motor,
Ölüm geldiği zaman.

Hasta, sağlam dinlemez,
Ölüm geldiği zaman.
Bir saniye beklemez,
Ölüm geldiği zaman.

Genç, yaşlı, zengin, fakir,
Ölüm geldiği zaman.
Fark etmez ne değişir,
Ölüm geldiği zaman.

Emir büyük yerdendir,
Ölüm geldiği zaman.
Sorulmaz kimlerdendir,
Ölüm geldiği zaman.

Duyulur acı haber,
Ölüm geldiği zaman.
Ölmedi mi peygamber?
Ölüm geldiği zaman.

Herkes ölüme esir,
Ölüm geldiği zaman.
Kurulacak teneşir,
Ölüm geldiği zaman.

Gidilecek o yere,
Ölüm geldiği zaman.
Nereye diyenlere,
Ölüm geldiği zaman.

O dosta diyebilmek,
Ölüm geldiği zaman.
Ve gülümseyebilmek,
Ölüm geldiği zaman.

İşte budur mucize,
Ölüm geldiği zaman.
Benim gibi acize
Ölüm geldiği zaman.

Şehadettir tek kelam,
Ölüm geldiği zaman.
Her şey bitti vesselam,
Ölüm geldiği zaman.
Mehmet Akif UÇAR

KÖPEĞİN AÇ GÖZLÜLÜĞÜ - ORHAN VELİ KANIK

Bu yalan dünyada herkes yanılır
Her zaman görürüz bir sürü insan,
Sayılarını artık Allah bilir.
Koşar durur bir hülyanın ardından.
Esope’un köpeğini anlatmalı onlara.
Ağzında av, eğilip kendini görür suda;
Başka av sanır, atar ağzındakini hemen.
Sudaki ava saldırır, su karışır birden.
Güç tutar zavallı karşı kıyıyı;
Ne av kalır ne gölgesi tabii


Orhan Veli Kanık

KARGA İLE TİLKİ - ORHAN VELİ KANIK


Bir dala konmuştu karga cenapları;
Ağzında bir parça peynir vardı.
Sayın tilki kokuyu almış olmalı;
Ona nağme yapmaya başladı:
"Ooooo! Karga cenapları, merhaba!
"Ne kadar güzelsiniz; ne kadar şirinsiniz
"Gözüm kör olsun yalanım varsa
"Tüyleriniz gibiyse sesiniz
"Sultanı sayılırsınız bütün bu ormanın."
Keyfinden aklı başından gitti bay karganın;
Göstermek için güzel sesini
Açınca ağzını düşürdü nevâlesini.
Tilki kapıp onu dedi ki: "Efendiciğim,
Size küçük bir ders vereceğim;
Alıklar olmasa iş kalmaz açık gözlere;
Böyle bir ders de değer sanırım bir peynire"
Karga şaşkın, mahcup biraz da geç ama,
Yemin etti gayrı faka basmayacağına.

(Çev: Orhan Veli)

 

***

İnsanlığa dürüst davran
İnsan küçük büyük evran
İnsanlara hakça davran
Koltuk sana bâki değil
Yunus Emre


Tembellikten vazgeçelim,
Okumayı yol seçelim,
Okumak, bilmektir derim,
Daha çok okumak gerek...
Bülent Özcan

***
Tüfekle oynama yavrum
Şakacığı bile çirkin
Bir canlıyı öldürmenin
Tahsin Saraç

***
Kitap en iyi arkadaş
Bana neyi sorsam söyler.
Ne anlatsa en sonunda
Çalış, iyi, doğru ol der
Fazıl Hüsnü Dağlarca

 ***

Güzel dil, Türkçe bize,
Başka dil, gece bize.
İstanbul konuşması
En saf, en ince bize
Ziya Gökalp

 

****

İster isen anlamak cihânı,

Öğrenmeli Avrupa lisânı.

 

Bilmek gerek ordaki fünunu.

Terk eyle taassub u cünûnu.

 

Taklit ile aslını unutma,

Milliyetini hâkir tutma.

(Ziya Paşa

SON EKLENENLER

Üye Girişi