Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

ÂŞIK NEDİR?
('âşık) a.i.

Seven. Divân edebiyatında şair daima âşıktır. Bu yüzden her şey, sonuçta aşk ile ilgili görünür. Salt âşıktan bahsedilen beyitlerde dahi şâir kendini kastetmekte ve övünmektedir. Onun aşkı ise mücerret güzelliğe karşı duyulan bir aşktır. Aşk samimîdir. Maddiyat ile ilişkisi yoktur. Aşığın gıdası üzüntüdür. Sevgiliden daima lütuf bekler. Sevgilisi ile asla bir araya gelmez. Onunla olan beraberliği ise daima hayalîdir. Âşık bu sevgisi içinde ağyâr ile uğraşmak zorundadır. Rakipleri onun aşkına daima engel olmak isterler.

Sevgiliye ait bir özellik, bir bakış, bir söz vs. âşık için sarhoşluk nedenidir. Âşık bunları düşündükçe kendinden geçer. Canını sevgilisine verecek kadar cömert­tir. Sözünde durur ve sadıktır. Sevgiliden gelen her türlü eziyete katlanır. Buna rağmen sevgili en son olarak onu hatırlar. Herkese iyi davrandığı halde aşığı daima ihmal eder. Bu iki taraflı bir tutkudur. Yüz vermedikçe aşığın aşkı artar. Bundan kurtuluş işe ya tahammül ya da sefer iledir. Âşık birinci yolu seçer. Aşk yolu ne kadar tehlikeli olursa olsun buna sabretmesini bilir ve o yolda yalın ayak başı açık yürür. Sevgiliden ayrı kalmak âşık için ölümdür. Bu nedenle hayatla ölüm arasında bir bocalayış içindedir. Maşukun başkasıyla ilgilenmesi aşığın en büyük belasıdır. Sevgili onu rezil de eder; vezir de. Ayrılıklar içinde geçen ömründe içli âhlar eder. Âşık yalvarmaktan bıkmaz. İrâde ve takdîr sevgilinindir. Aşığa düşen ise canla başla ona boyun eğmektir. Onun için hiç bir gücü, kuvveti yoktur. Tek varlığı aşkında ısrar ve sebâttır.

Âşık sevgilisinden başka talih, felek, ağyâr, zaman vs. den de zulüm gören kişidir. Bu zulüm karşısında sabahlara dek ağlar, gözüne uyku girmez. Yakasını yırtar, kan yutar, içine kan oturur, deniz gibi coşar, aldatılır, oyuncak gibi oynanır, yaralanır, hastalanır, aklını yitirir vs. Onun başına gelenler defter ü divâna sığmaz. Bazen bülbül olup başına gelenleri şakır; bazen destan-serâ olup aşkıyla bir destan oluşturur. Onun sıfatları bitip tükenmek bilmez. Birkaçı, şöyle sayılabilir. Düta (iki büklüm) kararsız, sabırsız, yüreği kanla dolu, gözü kan ağlar, çaresiz, mest, şûride, gam yiyen, hayran ve kendinden geçmiş, başı dönmüş, sadık, gönlü kırık, inleyen, güçsüz, zayıf, takatsiz, ayağı bağlı, esir, gözü yaşlı vs. Âşık bazen güzel şakayışlı bir kuş, papağan; bazen nergis, micmer, dolap, ney kurban, sayd, mahcîr, kul, bazen da Mecnûn, Ferhâd'dır.

Azrâ, dertli, hasta, mübtelâ, divâne­dir. Hasılı âşık menfî özelliklerle dopdoludur. Söylediği şiirlerde de bu hallerini terennüm etmekten bıkmaz. Divân edebi­yatında şair, "âşık-maşuk-ağyar" üçgeni­nin birinci kişisidir. Her çeşit manzûme de onun at koşturduğu meydandır.
Bende Mecnûn'dan füzûn âşıklık isti'dâdı var

Aşık-ı sâdık benem Mecnûn 'un ancak adı var.
Fuzulî

Ney gibi bir âşık-ı dem-sâz buldum kendime
Sırr-ı aşkı söylerim hem-râz buldum kendime
Şeyhülislam Yahyâ

Sen yine bir nev-niyâz âşık mı peydâ eyledin
Kûyuna yer yer dökülmüş âb-ı rûlar var idi.
Nedîm

Zabt-ı âh eylemedir âşıka evvel çâre
Ben ise âhsız âram edemem âh meded
Nefî
İ.PALA, A.D.ŞİİR SÖZLÜĞÜ
 
Bu Konuyu Facebook Profilinde Paylaş

SON EKLENENLER

Üye Girişi