NİGÂHIM GÜL BE-ÇEŞM-İ HASRET-İ DÎDARDIR SENSİZ - KOCA RAGIP PAŞA
GAZEL
Mefâ'îlün / mefâ'îlün / mefâ'îlün / mefâ'îlün
Nigâhım gül be-çeşm-i hasret-i dîdardır sensiz
Saf-ı müjgânlarım hâr-ı ser-i dîvardır sensiz
Şeb-i firkat tecellî-zâr-ı hasrettür hayâlinle
Nihâl-i kadd-ı âhım nahl-ı âteş-bârdır sensiz
Şerer şebnem gül âteş ser-i serkeş şu’le sünbül dûd
Serâpây-ı gülsitân ayn-ı âteş-zârdır sensiz
Eder hûn girye dâğ-ı câme-i nîlîde mâtem âh
Aceb tâb u teb-i firkatde dil bîmârdır sensiz.
Serâser şöyle sîr-i âheng-i feryâd-ı nevâ-sâzım
Gelû ney üstühân-ı sîne mûsîkârdır sensiz.
Degül ârâm u râhat zindegî düşvâr olur cânâ
Ten-i bîtâbıma rûh-ı revânım bârdır sensiz.
Nigeh çeşmimde neşter her nefes sînemde bir hançer
Muhassal Râgıba ömrüm hayât-ı âzârdır sensiz.
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Sensiz bakışım, yüzünün hasretini çeken gözün gülüdür. Kirpiklerimin safları sensiz duvarın üstündeki dikenlerdir.
Sensiz ayrılık gecesi, hayalinle hasret iniltisinin tecellisi, âhımın iki kat olmuş fidanı, ateş yüklü bir ağaçtır.
Çiğ tanesi kıvılcım, gül ateş, dik başlı servi alev, sümbül ise duman; kısacası bahçe baştan ayağa bir ateş dolu ocak gibidir sensiz.
Gönül ayrılık sıkıntısı ve sıcağında sensiz hastadır; kanlı gözyaşları döker, mavi yas elbisesinin yaralarında matem ahları eder.
Baştan ayağa öylesine iniltilerimin sesinin ahengiyle dolmuşum ki boğazım ney, göğsümün kemikleri de sensiz mûsîkârdır.
Ey sevgili! Rahat edip dinlenmek şöyle dursun, sensiz güçsüz vücuduma ruhum bile yüktür.
Bakışım gözümde neşter, her nefesim göğsümde bir hançerdir. Râgıb! Kısacası ömrüm sen olmayınca sıkıntılı bir yaşayıştır.
İLGİLİ İÇERİK