ME’VÂ-YI AŞKTIR DİL-İ ÂGÂHIMIZ BİZİM - NEVRES-İ KADİM
GAZEL
Mef'ûlü / fâ'ilâtü / mefâ'îlü / fâ'ilün
Me’vâ-yı aşktır dil-i âgâhımız bizim
Bî-câ değildir âh-ı sehergâhımız bizim
Dôlâb-ı aşka düştüğü günden dil-i nizâr
Döndükçe döndürür feleği âhımız bizim
Çekti ayak ayak basalı râh-ı aşka biz
Çok Hızrı çok Sikenderi kim âhımız bizim
Yûsuf-likâ-yı âlem-i mânâlarız k’olur
Çâh-ı adem makdeme-i câhımız bizim
Biz Nevresâ gedâlarız ammâ niyâzsız
Eyler niyâz-ı lutf bize şâhımız bizim
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Bizim uyanık gönlümüz aşkın sığınağıdır. Seher vaktinde çektiğimiz âhlarsa yersiz değildir.
Bu zavallı gönlümüz aşk dolabına düştüğü günden beri âhımız feleği döndükçe döndürmektedir.
Biz aşk yoluna ayak batığımız andan beri ahımız yüzünden aşk yolundan çok Hızı, çok İskender el ayak çekti, uzaklaştı.
Biz mana âleminin Yusuf’u andıran kişileriyiz; yokluk kuyusu, bizim yüce makamlara yükselmemizin başlangıcıdır. (Yusuf kıssasına telmih yapılmış.)
Ey Nevres, biz dilenci olmasına dilenciyiz ama kimseye yalvarıp yakarmayız; aksine bizim sultanımız bizden lütuf niyaz eder.
İLGİLİ İÇERİK