GÖRÜP GÜL-SAFHA-İ RÛYUNDA HATT-I MÜŞKTER KÂĞID - ŞEYHÜLİSLAM ESAD EFENDİ
GAZEL
Mefâ'îlün / mefâ'îlün / mefâ'îlün / mefâ'îlün
Görüp gül-safha-i rûyunda hatt-ı müşkter kâğıd
Adın mektûb edip levn-i sefîdin karalar kâğıd
Vücûdın böyle vakf-ı dâğ- sûz-ı möhre kılmazdı
Ruh-ı berrâkına olmasa ey meh gıbta ger kâğıt
Açılmaz herkese râz-i derûnun âşikâr etmez
Verir uşşâka ammâ mû-be-mû hatdan haber kâğıd
Cemîl olsa aceb mi tîr-i kilk-i tîre-peykâne
Hedef-veş sîne germiş dâğ-ı derde sabr eder kâğıd
Eder mi Es’adâ mihr-i ruh-ı cânâne reşk âyâ
Ki urmış sîne-i sâfına tamga bir kamer kâğıt
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Kâğıt, gül yaprağına benzeyen yüzünde misk kokulu tüyleri görünce sevgilinin adını yazıp bembeyaz rengini karalar
Ey ay yüzlü sevgili, kâğıt, senin parlak yanağına imrenmemiş olsaydı, vücudunu möhre ateşine böyle yara için vakf etmezdi. (Möhre: kâğıdı parlatmak için üzerinde gezdirilen top)
Kâğıt, herkese içinin sırrını açıp aşikâr etmez ama âşıklara inceden inceye sevgilinin yanağının tüyünden haber verir.
Kara yazan kalemin okunu beğense, kâğıt kalem oklarına hedef olmuş gibi sinesini gerip derdinin yarasına sabreder.
Esâd! Hiç kâğıt sevgilinin yanağını kıskanır mı? Ama temiz yüzüne ay şeklinde bir damga vurmuş.
İLGİLİ İÇERİK