BAĞ-I AŞKUN BÜLBÜL-İ ÂŞÜFTE-HALİDÜR GÖNÜL - MEZAKİ
GAZEL
Fâ'ilâtün / fâ'ilâtün / fâ'ilâtün / fâ'ilün
Bağ-ı ‘aşkun bülbül-i âşüfte-halidür gönül
Bir gülün dil-dâde-i hüsn ü cemâlidür gönül
Sâye-veş hâk ile yeksân olmadan hâlî degül
Bir sehî-serv-i revânun pây-malidür gönül
Her zemân ser-der-hevâ-yı vasl-ı yâr idi velî
Şimdi ancak hem-dem-i tayf-ı hayâlidür gönül
Her ne denlü nâz ü istiğnâ da itse ol perî
Neylesün hû-kerde-i ganc u delâlidür gönül
Ey Mezâkî hem-zebân-ı ehl-i di olsa n’ola
Şûh mevşreb bir nedîm-i lâ-ubâlidür gönül
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Gönül, aşk bahçesinin perişan halli bülbülüdür. Gönül bir gülün güzelliği ile yüzüne gönlünü kaptırmıştır.
Gönül gölge gibi yerle bir olmaktan hali değildir. Gönül bir servi boylunun ayakları altındadır.
Gönül her zaman sevgilinin kavuşma havasıyla idi. Lakin şimdi ancak uykuda havaliyle beraberdir.
O peri her ne denli naz ve aldırışsızlık etse de, gönül neylesin onun naz ve aldanışına alışmıştır.
Ey Mezâkî, gönül gönülden anlayanlarla aynı dili konuşsa ne olur? Çünkü gönül hareketlerinde serbest ve aldırışsız bir yardımcısıdır.
İLGİLİ İÇERİK