DÜŞÜP AYAĞINA GÖNLÜM Kİ’MEST OLUP KALMIŞ -VECDİ
GAZEL
Mefâ’ilün Fe’ilâtün Mefâ’ilün Fe’ilün
Düşüp ayağına gönlüm ki’mest olup kalmış
Piyâledir ki bezmde şikest olup kalmış
Nişân-ı sümm-i semendi değil meh-ı nevdir
Ki pay-bûs ümîdiyle pest olup kalmış
Olırdı zühd ile ma’mur dil dahı ammâ
Harâb-ı neşve-i câm Elest olup kalmış
Hayâl-i rûyı ile zülfi içre dil gûyâ
Diyâr-ı Hindde âteş-perest olup kalmış
Ne nûş- bâdeye kâdir ne gitmeğe Vecdî
Hücûm-ı keyf ile sağar be-dest olup kalmış
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Gönlüm, kendinden geçip senin ayağına düşmüş. O bir billûr kadehtir ki, içki meclisinde kırılır kalmış.
Gönlüm, çevik bir atın nalı değil, yeni doğmuş bir aydır ki belki ayağını öperim ümidiye böyle yere inmiş, toprağa düşmüştür.
Gönül, belki ibadetle mamur olurdu ama o, Elest Bezmi’nin kadehi ile kendinden geçip, harap olmayı tercih etmiştir.
Gönül zülfünün ortasında duran yüzünün hayali ile sanki Hind diyarında bir ateş-perest olup kalmış. (Hind ile saçın siyahlığı, ateş ile sevgilinin yüzünün kırmızılığı kastediliyor.
Vecdî’nin ne gitmeye, ne de bâde içmeye takati var. O, elinde kadeh, öyle zevk içinde kalakalmış.
İLGİLİ İÇERİK