HEP YAPARDI YIKILAN HÂTIR-I YÂRANI KADEH - SABİT
GAZEL
Fe'ilâtün / fe'ilâtün / fe'ilâtün / fe'ilün
Hep yapardı yıkılan hâtır-ı yâranı kadeh
Sernigûn eylese ol âfet-i devrânı kadeh
Eşik atlar gibibir şûh cevân ü çâlâk
Atlasun dâ'irede zâhid-i nâdân-ı kadeh
Muhtesip döğerek meyhaneden kaldıramaz!
Tayasun pây-ı hum-ı bâdeye tabanı kadeh
Biricik dâ'ire-i bezme ayak basmaz mı
Gösterür seyre bakan âfete devrânı kadeh
Unf ile bezmi gice şahneye basdırmış iken
Lutfa sabdırdı bu gün zümre-i rindânı kadeh
Yıkıyor kürsî-i tezkîre çıkup meygedeyi
Sâkıyâ kapdıra gör vâ'ize pinhânı kadeh
Sâbitâ at kulağı sürebilür miydi eğer
Fâris-i bâdenin olmasa küheylânı kadeh
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Kadeh, hep dostlarının yıkılan hâtırını yapardı. Kadeh, o zamanın âfetini başaşağı etse de!
Bir şûh ve ayağına çabuk gencin eşek atlaması gibi, kadeh de dâire câhil zâhidi atlasın!
Muhtesip döğerek meyhaneden kaldıramaz! Kadeh tabanını hele bir şarap küpünün dibine dayasın!
Meclisin çemberine, halkasına biricik ayak basmaz mı? Kadeh, seyre bakan âfete, devrânı gösterir!
Geceleyin, meclisi sıkıntı ile bekçiye bastırtmış iken kadeh bu gün rindlerin zümresini lutfa saydırdı.
Ey sâki, gizlice vâize bir kadeh kaptırıver. Allah'ı hatırlatma kürsüsüne çıkıp meyhaneyi yıkar.
Ey Sâbit, eğer şarap atına binenin küheylânı kadeh olmasa, at kulağı sürebilir miydi?
İLGİLİ İÇERİK