CEFÂ MA’MÛRESİN LÜTFUNLA BERBÂD EYLE SULTÂNIM- VEYSİ
GAZEL
Mefâ'îlün / mefâ'îlün / mefâ'îlün / mefâ'îlün
Cefâ mamûresin lütfunla berbâd eyle sultânım
Yıkılmış gönlüm ihsânınla âbâd eyle sultânım
Unutme anı kim sen kan içüp ben kanlar ağlardım
Seninle itdiğimiz demleri yâd eyle sultânım
Kapında boynu bağlu bir günâh itmiş kulundur dil
Gerek öldür gerekse anı âzâd eyle sultânım
Yeter nûş eyledim zehr-i gamı eyyâm-ı hüsnünde
Şeh-i mülk-i melâhatsın bana dâd eyle sultânım
Çıkarma defterinden Veysî-i dîvânenin nâmın
Güzeller içre sen de bir eyü ad eyle sultânım
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Cefa sarayını, iyilik edip, yerle bir et; yıkılmış gönlümü ihsanınla onar, teselli et sultanım.
O zamanı unutma ki sen kan içerken, ben kan ağlardım. sultanım, o, seninle birlikte olduğumuz zamanları hatırla.
Bu esir, günah işlemiş bir kulundur; kapında bağlı duruyor. istersen öldür, istersen onu azâd eyle sultanım.
Senin güzelliğinin saltanatlı döneminde gam zehrini yeteri kadar içtim, ey sultanım; sen güzellik mülkünün sultanısın, bana biraz adaletli davran.
Defterinden şu divane Veysî’nin adını silme; böylece diğer güzeller arasında sen de güzel ve merhametli bir ada sahip ol.
İLGİLİ İÇERİK