SENİN HÂL-İ İZÂRINDAN NİŞÂN ANBERDE KALMIŞDIR -ENDERUNLU VÂSIF
GAZEL
Senin hâl-i izârından nişân anberde kalmışdır
Benim dâğ-i derûnumdan eser micmerde kalmışdır
Aralar nüsha-i adli gezerler câ-be-câ ammâ
O nüsha var ise sandûk-i İskender'de kalmışdır
Denîler bozdular bikr-i nizâm-ı âlemi şimdi
Nizâm ancak efendi sûret-i defterde kalmışdır
Müheyyâ bezm-i işret bir kadehle al elim sâkî
Benimle yâr beyninde hemân bir perde kalmışdır
N'ola hayrân olursam rûz u şeb âyîneveş Vâsıf
Hayâl-i akl u fikrim sûret-i dil-berde kalmışdır
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Senin yanağındaki benin nişanı(belirtisi) anberde, benim içindeki yanık yarasının izi tütsü kabında kalmıştır.
Diyar diyar gezip adalet örneği ararlar, öyle sanıyorum ki, o örnek İskender'in sandukasında kalmıştır.
Alçaklar, şimdi dünyanın el değmemiş düzenini bozdular. Efendi! Artık düzen denilen şey defterde(yazıda) kalmıştır.
İçki meclisi hazır, ey sâkî! Bir kadeh sunarak bana yardım et(elimden tut). Benimle sevgili arasında ancak bir perde (engel) kalmıştır.
Ben Vâsıf, gece gündüz ayna gibi şaşkınlık içinde olursam şaşılır mı? Aklım fikrim sevgilinin görüntüsünde kalmıştır.
İLGİLİ İÇERİK
ENDERUNLU VÂSIF – ÇÖZÜLME EY DİL-RÜBA DİL BAĞLAYANLARDAN AÇIKLAMASI