NE SENDENDÜR NE BENDENDÜR NE ÇARH-I KÎNE-VERDENDÜR - NABİ
GAZEL
Mefâ'îlün / mefâ'îlün / mefâ'îlün / mefâ'îlün
Ne sendendür ne bendendür ne çarh-ı kîne-verdendür
Bu derd-i ser humâr-ı neşve-i câm-ı kederdendür
Dehân-âlûde olmaz ni’met-i elvân-ı âlemle
Dimâğ-ı dilde lezzethân-ı yağmâ-yı seherdendür
Düşen sana tegûfüldür bana âh-ı tegâfül-sûz
Degil senden şikâyet şevke âh-ı bî-eserdendür
Sana isbât-ı taksîr eylemek bî-vechdür ey dil
Bu taksîr-i eser senden degüldür çeşm-i terdendür
Bu ta’birât vüs’unda degüldür kuvvet-i tab’un
Bu feyz-i ma’nevî Nâbiye mecrâ-yı digerdendür
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Ne sendendir, ne bendendir; ne de şu kin dolu felektendir. Bu geçmek bilmeyen baş ağrısı kaderin sunduğu şarabın neşvesinin sonucudur.
Âlemin şu renk renk nimetlerinden ağzımıza bir lokma bir şey değmez. Gönül, şu devranın yağma edilen sofrasının lezzetini arar.
Sen görmemezlikten gelirsin; ben bu görmemezlikten gelişine yanarım, âh ederim. Şikâyetim senden değil bu bir türlü tesir etmeyen âhımdandır.
Ey gönül, senin kusurlarını sayıp dökmek için bir sebep yok! Bu kusurlar senden değil, benim ağlayan gözümdendir.
Bu sözler, Nâbî’nin yaradılışının çok üstündedir, onun gücünü aşıyor. Bu manevî feyz, bir başka mecrâdandır.
İLGİLİ İÇERİK