NİGÂRÂ BEZM-İ HÜSNÜNDE DİL-İ MESTÂNEMÜZ KALDI - HAYALİ BEY
GAZEL
Mefâ'îlün / mefâ'îlün / mefâ'îlün / mefâ'îlün
Nigârâ bezm-i hüsnünde dil-i mestânemüz kaldı
Perin yakmış cemâlün şem’in epervânemüz kaldı
Anı hoş tut garîbündür efendi işte biz gitdik
Gönül derler ser-i kûyunda bir dîvânemüz kaldı
Yürek kan oldı hicrândan vücûdum çekdi el cândan
Fedâ oldı yoluna cümlesi zîrâ nemüz kaldı
Başumdan akl ise gitdi dil ile cân revân oldı
Ten-i bî-i’tibâr adlu kuru virânemüz kaldı
Hayâlî devlet-i bî-i’tibâra bakmadan gitdün
Bize besdür bu ki dillerde bir efsânemüz kaldı
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Hayali: Bu değersiz dünya zenginliğine, saltanatına aldırmadan geçip gittin. Aşkımızın dillerde dolaşan efsanesi kaldı. Bu bize yeter.
Aklımsa başımdan çıkıp gitti. Gönlüm ve canım yollara düştü. Kala kala vücut adında değersiz bpş bir yıkıntımız kaldı.
Yüreğim ayrılığın acısıyla kan doldu. Vücudum canından ayrıldı. Her şeyimiz yoluna feda edildi. Başka nemiz kaldı.
Efendi! İşte biz gidiyoruz. Senin bulunduğun yerde adına gönül derler bir delimizi bıraktık. O sana tutkun kimsesiz bir zavallıdır; onu hoş tut.
Güzelim! Güzel yüzünün mumu çevresinde dolaşırken kanatlarını yakan pervanemiz yani sarhoş gönlümüz güzelliğinin toplantısında kaldı.
İLGİLİ İÇERİK
HAYALİ - CİNAH ARA CİHAN İÇİNDEDİR ARAYI BİLMEZLER İNCELEMESİ