TÂB-I DİLDEN HALKA HALKA OLMADA EJDER GİBİ KEÇECİZADE İZZET MOLLA
GAZEL 5
Fâ'ilâtün / fâ'ilâtün / fâ'ilâtün / fâ'ilün
Tâb-ı dilden halka halka olmada ejder gibi
Dûd-ı âhım eyledi heft âsmânı yer gibi
Sûz-ı diklem dûd-ı âhımdan haber-dâr olmadan
Sînemi sûrâh sûrâh eyledim micmer gibi
Kokladım öptüm sarıldım ohşadım zülfün bu şeb
Saklamam her kim sorarsa söylerim anber gibi
Gösterir Hûdhûd Süleymân’ın ne zahmet çektiğini
Derd-i ser yokmuş cihanda çıklet-i efser gibi
Sonradan mâ’lûm olur şîrîn-i pend-i hâkim
Gerçi kim evvel lisânı acıdır nîşter gibi
Zulmünü ol pâdişâh-ı hüsne i’lâm etmeğe
Dâğ dâğ etdim gam ile sinemi mâzhar gibi
Genc-i zâhir kenz-i bâtım İzzetâ destinde bol
Var mı bir bakan aceb Pîr-i kerem –güster gibi
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Gönül ateşinden ejderha gibi halka halka olup yükselen ah dumanı, yedi feleği yeryüzüne döndürdü.
Göğsümü tütsü kabı gibi delik deşik ettim de, gönül ateşinden ve duman gibi yükselen ahımdan haberin olmadı.
Bu gece sarılıp öptüm, saçını okşadım. Kim sorarsa saklamam anber gibi korktuğunu söylerim.
Dünyada tacın ağırlığı kadar baş belâsı bişey yokmuş Hüdhât, Süleyman’ın ne zahmetler cektigini gösterir.
Her ne kadar, sözü başlangıçta neşret gibi incitici olsa da, bilge kişilerin öğütlerinin tatlılığı sonradan anlaşılır.
Bana verdiği eziyeti, o güzellik padişahına bildirmek için göğsümü birkaç imzalı dilekçe gibi gamla dağladım.
Ey İzzet! Acaba, Mevlânâ gibi elinde görünen görünmeyen hazineler bulunan, lütuf ve ihsan sahibi başka bir padişah var.
İLGİLİ İÇERİK
KEÇECİ ZADE İZZET MOLLA ŞİİRLERİ
KEÇECİZADE İZZET MOLLA HAYATI ve ESERLERİ
İZZET MOLLA - NE SABRA ÇARE NE TERK-İ DİYARA YER KALDI AÇIKLAMASI