Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

LEFF Ü NEŞİR

Şiirde veya nesirde birden fazla kavram söylendikten sonra bunlarla ilgili özellikleri belirtmeye veya bu kavramlarla karşılaştırmak üzere yeni kavramlar söylenmeğe denir

Önce söylenen kavramların sırasını takip ederek onlarla ilgili yeni kavramlar söylenirse düzenli (mürettep) leff ü neşir meydana gelir Sıra bozulursa düzensiz (müşevveş) leff ü neşir meydana gelir

a) Düzenli leff ü neşir

“Her cevr her cefâ yaraşır hüsn ü ânına

Bîdâd kıl keremse de şâyân olan sana”

“Cer ve cefa” ile “hüsn ü an” a karşılık ikinci mısrada “Bîdâd” ve “kerem” kavramları söyleniyor. Böylece ilk mısradaki kevramlar daha bir kuvvet kazanıyor.

 

“Dil var mı kahr-ı dehr ile vîrân edilmedik

Beytü’l hazan mi kaldı perîşân edilmedik”

 

“Sakın bir söz söyleme... Yüzüme bakma sakın 

Sesini duyan olur, sana göz koyan olur”

                                              (Faruk N. Çamlıbel)

İlk mısradaki "söz söyleme'' ve "bakma'' ile ikinci mısradaki "sesini duyan'' ve "göz'' kelimeleri arasında leff ü neşr vardır. Bu leff ü neşr birbiriyle ilgili unsurlar aynı düzen içinde sıralandığı için mürettep bir leff ü neşrdir.

 

“Mürdeye canlar virür bîmâra sıhhat leblerün 

Hikmet i Lokman u i'câz-ı Mesîhâ bundadur”

                                                              (Bakî)

Şair beytin ilk mısraında sevgilisinin dudaklarının iki özelliğinden söz etmektedir: "Ölülere can verme'' ve "hastaları iyileştirme''. Bunların ilki Hz. İsa'ya ait bir mucize, İkincisi de Lokman Hekim'in bir özelliğidir. Unsurlar aynı sırada karşılıklı olarak verilmediği için bu beyitteki leff ü neşr, mürettep olmayan (gayr-i müretteb, müşevveş) bir leff ü neşrdir.

 

Masallarda, türkülerde, cönklerde

Seni buldum, seni duydum, seni okudum”

Bu dizelerde de ilk dizede söylenen sözlere ikinci dizede karşılıklar verilmiştir.

 

“İçimde kor donar, buzlar çözülür

Yağan ateş midir, kar mıdır bilmem.”

Birinci dizede verilen “kor – buzlar” sözcükleri ile ilgili “ateş – kar” sözcükleri verilerek leffü neşr yapılmıştır.

 

“Biz denizde kaptan, ovada çiftçi, şehirde esnaf olan

Biz gemi yürüten, tarla süren, alışveriş yapan

Burada üç sözcükle yapılmış bir leff ü neşr vardır. Birinci dizedeki “kaptan – çiftçi – esnaf” sözcükleri ile ilgili sözler ikinci dizede verilmiş ve leff ü neşr yapılmıştır.

 

“Bâran değil, şafak değil, ebr-i seher değil

Gözyaşıdır, ciğer kanıdır, dâd-ı ah’tır.”

Yenişehirli Avni

Bu dizelerde bârana (yağmur) karşılık olarak gözyaşı, şafağa (güneşe batarken ki kızıllık) karşılık olarak ciğer kanı, ebr-i seher’e (sabah bulutu) karşılık olarak dud-ı ah (ah’ın dumanı) verilmiştir.

 

Döküntülerin yattığı

Bir müze gibi kiler

Elbiseler, paketler, tahtalar artığı

Düğmeler, ipler, paslı çiviler

Behçet Necatigil

 

“Bazen eser, ufuklara uzanırım

Yorgun, harap,  cahil

Kocam,  evim,  anam

Utanırım”

Behçet Necatigil

 

Bakıp ol şâh ile nâz ü niyâze meşk ederiz

Gülün tebessümüne bülbülün teranesine”

                                                      Nedim

Naz=gül; niyaz=bülbül

 

Sen bana en sadık arkadaştın

Gönlümde ateştir, gözümde yaştın

Ne diye tutuşup, ne diye taştın

Beni kıskandırıp, kurmalı mıydın?

 

b) Düzensiz leffü neşir

Yanar bir çöldür  iklim-i muhabbet nem kabul etmez

O gülzârın ki âteştir gülü şebnem kabul etmez”

 

Zil, şal ve gül Bu bahçede raksın bütün hızı

Şevk akşamında Endülüs üç defa kırmızı”

 

“Deli eder insanı bu deniz, bu gökyüzü

Göz kırpar yıldızlar, türküler söyler balıklar”

(Cahit Öztürk)

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi